Gölge Angelica İçin Ölüm Zamanı – Deniz Ayfer Tüzün
kral ayağını uzattı şöminenin ateş gölgesine duvarda başka bir gölge vardı nasıl anlatılır bilmiyorum ama biraz esmerdi, biraz dalgın, biraz kadın gölge çok, ateş çok, gölgenin hiçliği birazdı yakuttan bir keman sesi kralın şarap kadehine değiyordu duvarı delip geçmek isteyen guguklu saat sanki yasak elmaları dişliyordu duvardaki gölge yakaladı saati tam on ikide ve bağırdı, […]
CEBİMDE BİR ŞEYLER TAŞIYORUM -Alper Berber
Özgür müyüm, tutsak mı? Aptal mı, akıllı mı? Vardım mı, yol mu hala? Taşıdığım yük ne yıllardır cebimde? Bilmiyorum. Bakamıyorum. Hayal kırıklığı da olabilir sonunda. Korkuyorum. “Karıştır Karıştır Karıştır ceplerini” Orta parmağımın tırnağına kavuştuğu yerde biri Birazı avucumun içinde Birazı elimin dışına, parmaklarımın dışına değiyor. Tuhaf hissettiriyor. Hoşuma gidiyor. Sanki plastik ambalajında küçük renkli şekerler […]
Sargılı Fiyakalar – Ferhat Nitin
Mevsimi olmayan mektupların avuntusu bu. kırlangıç mabedinde yüzükoyun bir hatıratla göz kapakları kesik renkler soluyor sanrının yıkık kentlerinde. Ve örtüyor gece günü şefkatle Tahribatın ellerinde can buluyor gölgen. Mabette kaçamak sülietler bolca sürülüyor bahanelere. Gölgenin aziz kıvraklığında aranmakta serzeniş Ve hakikatlerin kucağında işgal ediliyor bölgen.
Bahattin Gemici
Ankara / Nallıhan’da doğdu. Hasanoğlan Atatürk İlköğretmen Okulunu bitirdi. Ilgaz ve Kurşunlu’da iki yıl öğretmen olarak çalıştıktan sonra Gazi Eğitim Enstitüsü Almanca bölümüne devam etti. 1976ʼda turist olarak geldiği Almanya’da çeşitli işlerde çalıştı. 1977ʼden itibaren Kuzey Ren Vestfalya Eyaleti’nin Herten kentinde 36 yıl öğretmenlik yaptıktan sonra emekliye ayrıldı. Almanya’da yaşayan Türk toplumunun eşit haklara kavuşması […]
Sorular – Bahattin Gemici
Nasıl başladık güne Ve nasıl geçti koca gün Bir selam verdik mi sıcacık Bir çocuğu sevindirdik mi Güldük mü ağız dolusu Hayal kurduk mu bakarken bulutlara Bir çiçek sunduk mu sevgilimize Bir şiir okuduk mu Nasıl kazandık ekmeğimizi Paylaştık mı acıyı ve sevinci Rahat mı gönlümüz yatağımızda Nasıl başladık güne Bahattin GEMİCİ
Sonsuz Sözler – Samet AYNACI
Mutluluğun doldurduğu sayfalar benliğimin derinliğinde Renkleri solan günlerin tablosu gökyüzünde hayat bulurken Zamanın sildiği düşler geleceğin izleriyle toprağın üzerinde belirirken Karanlık sözcükler boğuluyor denizin güzelliğinde Rüyalar aleminde huzur dolu attığım adımlar Mürekkebi solmayan anı defterleri oldu Tasvir ettiğim günlere ulaşmak için bastığım kaldırımlar Sonuna nokta konulamayacak sözler oldu Samet AYNACI
Türk İşi Felsefe -Murat Gökhan Gökdemir
Kimseyle konuşmuyordum. Arabamda öylece kabak çekirdeği çitleyip bira içiyordum. Günlerden pazartesi olduğunu sanıyordum. Oysaki günlerden çarşamba olduğunu bir ara merak edip cep telefonumdan öğrendiğimde buna hiç şaşırmamış, kendime yine acımak için bir neden bulmuş biri olarak, matah bir keşifte bulunmuş gibi neredeyse sevinecek olmuştum. Sonra da toparlayıp ‘’Sen ne yapıyorsun bilader’’ deyip kendimi kendimle kardeş […]
UMUT BEKÇİSİ – Dilşah Dinçer
Kalemden çıkanlar esir oluyor beyazlığa Perdeleri dans ettiren rüzgar titretiyor beni Sandalyemden kaldırıp, başka şehirlere götürüyor Denizin kokusunu kucaklıyorum Sahildeki balıkçıyı görüyorum gün batarken Kaybolacağının telaşıyla kızıllığı dolduruyor kovasına Üstü başı bulanmış güne, güneşe Yorgun bakan gözleri ve yalnızlığıyla Siz hiç yirmisinde bir balıkçı gördünüz mü? Dilşah Dinçer
Vedat Türkali İle Söyleşi – Mehmet Özgür Ersan-Zeliha Demirel-Jale Sancak
Mehmet Özgür Ersan : Hocam öncelikle hoş geldiniz. Sizinle söyleşi ve sohbet yapmak çok heyecanlandırdı, konuya nereden başlayacağımızı heyecandan bilemiyorum.Vedat Türkali : Merhaba. Şimdi sohbet yapacağız, söyleşi yani. Eskiden sohbetin adına muhabbet derlerdi. Ben cezaevinde tütün işçileriyle yattım yıllarca. Bunlar Dramalı ve Kavalalı işçilerdir. Şimdi ne diyorlar, Roman diyorlar. O zaman onların yanında da söyleyemezdik. […]
İYİ Kİ VARSIN ÖZGE – Beyza DOĞAN
Kalbim yerinden çıkacakmış gibi hissediyordum. Gözümden yaşlar süzülürken hissettim işte o duyguyu. Kocaman bir yıldır, konserime verdiğim isimin onlarca kişi tarafından duyulmasından dolayı olan mutluluk duygusunu. Şimdi geniş, kocaman bir sahnede onlarca insan önünde başımı yasladığım kemanım ve o ayağımın hemen yanı başında içi kül dolu cam kavanoz ile duruyordum. Öylece mutlu ve huzurlu. Beyaz […]
Zümrüd-ü Anka – Songül Akyıldız
Ki ben; Bütün günahlarımdan Arındım da geldim Hoyrat bir dünyada Ayaklar altına alındı Kıyıma uğradı Anadan üryan düşlerim Körkütük bir sarhoş gibi Bilinmezlere vurmuşken kendimi Hislerime tutundum Felfecir okuyan sert rüzgârlarla savrulurken Çaresizce yüreğime sarıldım Gözden düşmüş na müsait bir devri bitirdim şansa bırakmadan Ne salgınlardan ne kargaşalardan öte durdum yıkılmadım Ağrı dağı gibi dimdiktim […]
Kral İle Sığırtmaç Armano – Hacer Taner Bulut
Bir varmış, bir yokmuş. Çok uzun zaman evvel köyün birinde saftirik bir sığırtmaç yaşarmış. Bu sığırtmacın adı Armano imiş. Armano, köylünün ineğini, danasını, sığırını ve koyununu otlatarak geçimini sağlarmış. Armano’nun evi köyün en yüksek tepesinde, derme çatma tahtadan, yoksul bir evmiş. O, köylünün verdiği üç beş kuruşla geçimini sağlarmış. Zaten giysi ve yemek dışında pek […]
Kışa Açık Kapı Bıraktı Bahar – Dilek İşcen Akışık
Öğren Kitabevinde çatık kaşlı, giysileri marka kokulu bir adam çok satan kitapları bilgiç bakışlarıyla tarıyordu. Yasemin Kokulu Elbise’yi adına yakışan zarafetle taşımak varken oncağızı yangından mal kaçırırcasına hızla raftan indirdi. Yan tarafta aynı yazarın İçimizdeki Düşman adlı kitabını inceleyen bir kadın… Adam yan gözle kadına bakarken o sayfaları kendinden geçmişçesine çeviriyordu. “Çok etkileyici! Okumanızı öneriyorum.” […]
Son Yorumlar