Hudutsuz Çığlık – Galip Önlü
Evin damı güzeldi. Hemen altında yaşlı ağaçlar, dallarında sararan yapraklar hüzünlü hüzünlü sallanıyor, birkaçı yere düşmüş zavallı ve çaresiz bir şekilde rüzgar tarafından çıkmaza sürükleniyordu.Gökyüzünü süslemiş ve her tarafa yayılmış yıldızlar ise bir ışıldak gibi etrafı aydınlatıyordu. Aslında yıldızlar küçüklüğümden beri bana umut aşılamış, bıktığım ve bezdiğim zamanlarda beni hayata bağlamış bir rehber gibidir. Onlara […]
Buğu – Meltem Gikas
Bir sayı düşünün yirmi olsun. Uyuyan bedenin hafifliğinde Şehrin yeraltı buğuları Sarsın bedenini Hafifletsin üşümüşsün Rüyadasın belki Uğurlu sayım olsun diyorsun yirmi.. Sayamam ki ısınamam ki Açım, Açlığımı hissetmemek için uyuyorum Isınıyorum sevgin karanlığındaki Buğulardan.. Belki sis olmuştur melekler Üzerimi örtüyorlar Boş ver sayın yirmi olsa ne olur İnsanlık yirmi kerede canlansa Yirmi kerede ölse […]
Tek Kişilik Bir Kara Komedi; İkinci Dereceden İşsizlik Yanığı – Ömer Burak Ünal
Askerden döneli bir hayli zaman olmuş, birçok iş görüşmesine ve mülakata katılmış, fakat halen iş bulamamış meteoroloji mühendisliği bölümünden mezun genç bir adam. İş başvurularını, bazen tek, bazen toplu girdiği mülakatlardaki trajikomik durumları, annesinin iş konusundaki ısrarı gibi çevresel baskıların verdiği ruh halini ve başına gelen talihsiz kazaları, kişileri taklit ederek anlatır. Genç adam içine […]
Kainat İnsan – Erengül Koç
Önce ben, BEN’i bildim. Sonra, SES’imin farkına vardım. Gücümün farkına vardım. “Gerçeğin Kaynağı benim; Hakk’ın-hukukun Kaynağı benim” dedim. Ses verdim evrenlere, alemlere “ALLAH” dedim, Duydum Allah’ın tınısını. Ben “EZELim”, ben “EBED”im. Ben “EVVEL”im, ben “AHİR”im, İLK ve SON benim. Ben hep “AN”dayım. “Ben İNSAN’ım diyebilen, el açıp göklerden yardım dilemez. Hızır’dan medet ummaz. Beni arayan, […]
Geçiş -Gülden Zengin & Bahar Umurtak – CİNİUS YAYINLARI
Adem cennetten kovulmadı. Cennet insandı zaten… Ama Adem, kelamdan çıkmıştı. Adem’in kelamdan çıkışı, onun Yaradan’ın tahtını terk edişiydi. Adem’in kelamı yeniden hak ederek HAKİKİ İNSAN’a varması GEÇİŞLE yapılan bir yoldu. İşte bugün yol, ‘hakiki insan’a vardı. GEÇİŞ, dünya insanının RAN KAPISI olarak ifade edilen Tanrı Kapısı’ndan ışığa geçişidir. Yaradan olup, “Ol” diyebilmektir ışığa geçmek! KIYAMET […]
Kaybolduğum Aşk Dizeleri – Samet AYNACI
Kaybettiğin elleri tutmak istersin yeniden Unutmaya hapsettiğini sanırsın döktüğün gözyaşlarıyla sevdiğini Zihnim kurtulamadığında düşünmekten seni Kaybolur muyum gözlerinin rengini verdiğin gökyüzünde yeniden? Aşkımız bir masaldı dinmeyen Ahenkle düşen karların beyazlığına bürünen Soluduğum roman sayfalarında seni hissettikçe En şanslı kahramanıyım o romanın ufku genişledikçe genişleyen Samet AYNACI
Ayna – Volkan Bağçeci
Susuzdu dalları, yaprakları kuru, Yağmur dilenirdi çiçek, Ölümü hissetmek bu değildi, Sadaka damlaları dökerken tanrı, Duymuşmuydu ki sesini, Tekrar canlanmaya başladığını hissetti çiçek Evet tanrı olmalıydı bu güç, başkasına ait olamazdı, Canlandıkça başını göğe kaldırdı, Ne bir damla yağıyordu, ne bir bulut yoktu gökyüzünde Şaşırdı, Bu nasıl olabilirdi? Kökleri ıslaktı, dalları, yaprakları! Sonra birden düşündü, […]
Gezinti – Aytül Bingöl
Her zaman yürüdüğüm caddenin kenarındaki patikaya saptım, kestirmedir diye düşündüm, bir an önce eve gitmek istiyordum çünkü. Hava çok sıcaktı, ayakkabılarım ayaklarımı fena halde sıkıyordu ve gürültüden bıkmıştım. Yavaş yavaş yürümeye başladım, cadde de gürültüsü de uzaklarda kalmıştı artık. Aynı yerden hemen her gün geçtiğim halde, burayı hiç farketmemiş olmama şaşırarak ilerledikçe, kırlarda geziniyor hissine […]
Palto – Zeynep Kasap
İyi misin diye soruyor. İyiyim dedim. Gitti. Hastane çıkışı apar topar buraya getirdi büyük oğlan. Siz uzaktasınız ben bakarım anama demiş Mehmet’le Ayşe’ye. Gelin; yesin içsin yatsın ama peşinde dolanamam, bağda bahçede evde bir sürü işim var oturacaksa otursun oturduğu yerde demiş. Oturuyorum. Kapı, na şurada amma… Asmalarım üzüm vermiş. Halime’nin küçük kızı dediydi geçmiş […]
Bira – Özgür Karakaya
Gılgamış Destanı’nda da Bira yerini alır. Romalıların bakış açısında bira; barbar halklara özgü ve kontrolsüz sarhoşluğunun simgesiydi, Romalılar için bira akınlardan sonra yanlarında getirdikleri bir hatıraydı. Avrupa’da; Özellikle Kuzey Avrupa ülkeleri için ulusal içecekti. Avrupada birayı ilk üretenler MÖ 1. yüzyılda Keltlerdi. Bir barbar içkisi olarak görülse de 4. yüzyıl başlarında Avrupada da yaygınlaştı. Kayıtlara […]
Farklı Gözlükler – Dilek İşcen Akışık
Her öğleden sonra saat beşte yürümeye başlar. Adımlarını atarken neden sık sık gökyüzüne baktığını anlamıyorum. Acaba ona göre, çözümler yukarıda mı? Yüzünde uçuşan o çocukça saf ifade kalbime dokunuyor, gözlerimi ayıramıyorum ondan. İçten gülümsüyor ama bazen fazla ölçülü olduğunu düşünüyorum. Çok derdi yoktur inşallah. “Merhaba!” demeyi seviyor. Gerçi aynı saatte yürüdüğü için genellikle aynı insanlarla […]
Zıkkımın Şiiri – Salih Sezen
Kılçıksız bir havada tanımıştım seni Vakitlerden zıkkımın yarısı Esrarlı yumurta kokardı geceler Egzostan kansere yakalanmamıştık Anti-Amerikan gençlerden kurulu halaylar çekerdik yurtsever mahalle edebiyle yetişen kamburu çıkmış evlerimize hiç küsmezdik Ozanlık şuuru bileklerimizde jilet kesiği Affa uğramıştık kırk yerimizden Doksan kere yerimizden sanki edilmemiştik Mavi Tuna kahvesinin sağına alınca Görecektiniz bizim mahleyi Sefalet Sarayına boş gelmeyiniz […]
Diyelim ki… – Ali Naki Dedeoğlu
Diyelim ki..Bi yürek tuvalinde fırçan dolanıyor..Ne varsa eğreti duran silip geçiyor, renklerin..Mevsim sende ki bahar, yağmur çiseliyor..Ve toprağa basıyor ayakların.. rengarenk bi çiçek tarlasında.. Diyelim ki;Şafağındasın günün..düş senden yana..Seyrinde masmavi bi göl.. kıyısında martılar..Değirmen damında bi leylek yuvası..Patikanın iki yanında laleler.. Diyelim ki;Zamansızsın.. sırlar ayan beyan…Dün, yarın unutulmuş evel ki gün..Kelebekler yazgılanmış ömrünü çoktan geçiyor […]
Son Yorumlar