Ötekilerin Leyla’sı – Recep Gündüz
Gecenin en hummalı ve onulmaz saatlerinde bir dert furyası beyin damarlarımı çatlatırcasına genişletiyor. En ilkel yöntemlerle acımı hafifletmeye, sızımı dindirmeye çalışırken an be an daha da arttığını, beyin loblarımda mıhlandığını hissediyorum. Düşünmemeye ant içip ve düşünmemek için envai nitelikte senaryolar üretmeye çalışıyorum ıstırabımı azaltmak için; ama Allah kahretsin! Her türlü cehde rağmen başaramıyorum, başarılı olamıyorum. […]
Mektup -Salim OLCAY
Sayın Mehmet Özgür Ersan, 1999 Marmara Depremi olmasaydı, şiir kitabım basılmak üzereydi. İstesem dünyayı avucumun içine alabileceğimi ve her şeyin mümkün olabileceğini düşündüğüm günlerimi aşkla, sevgiyle, şiirle, öyküyle, romanla, dergiyle, kitapla kısaca edebiyatla geçiriyordum. En mutlu olduğum günlermiş… İnsanlarla tanışıyor, tavsiyelerini alıyor, bir şeyler öğrenebilmek için çırpınıyor, deliler gibi okuyor ve aynı hızla yazmaya çalışıyordum. […]
Sokak Çocukları -Zeynel Kürkçü
Kimi hiç bilmedi Kimi sonradan unuttu Anne sütünün tadını El olmuş sönmüş yıldız Yapboz parçası gibi sevinçler Işıklı camekâna düşmüş Üryan, rotasız, günah öldüren sevdalarda İmkânsızda kalan çocuklardı İsyankâr kuşların tekmelediği, Üstü açık bırakılan gecelerde Bir yanı mendil beyazı Akşamın arınmış soluğu Sabahları güneşi ölen çocuklardı Gökyüzündeki kalabalıklarda yaşanan Bağırıp çağıran sesli harfler yalnızlığında […]
Düşünce Kırıntıları – Funda Ergenekon
Zaman Bir gözyaşıdır zaman, ucunda harcadığımız, gelirken ağlayıp, giderken ağlattığımız. Sorgulamalar 1 Kendi düşüncelerimiz de mi yüzeriz, Başkalarının düşünce denizlerinde mi? Sorgulamalar 2 Sabah hüzünle mi kalkar insan, Gece hüzünle uyuduğu zaman.. Yaşam hepimizi farklı yönlere farklı şekilde götürüyor. Kimimiz bunlardan ders alıyoruz kimiz ise olduğu gibi devam ediyoruz. Asıl olan hangisi? Görmek mi? Yoksa […]
Bıraktığın Yerdeyim – M. Meltem Kaya
Kimine göre koridordaki topuk sesi Kimine göre kırmızı rujlu serseriyim Kimine göre salon kadını Kimine göre utanmazın biriyim Kimine göre güler yüzlü Kimine göre suratsızın tekiyim Kimine göre deli Kimine göre veliyim Umrumda mi bunlar dersen Güler geçerim Görünen her tecellide Cemali de celali de Başım gözüm üstüne Barıştım ben içimdekiyle O yüzden anlatma kendini […]
TUTSAK – Nilsun Usluoğlu
Yaşamaksa dolu dizgin içimde koşturan atlar var dört nala dışımsa durgun deniz Hep taş sektirenler oldu dalga dalga yayıldım dünyanın orta yerinde Bir başka alemin dizgininde sevdaya sürgün belki de biraz tutsak kendi kalemde İnandım en çok sana ve kendime Nilsun Usluoğlu 23.10.2013
Yalnızlığın Buhurdanında -Sevda Yaman
… Bir şiir yaz oku bu gece mısralarına küçük mutluluklar sakladığın Bir türkü mırıldan bu gece hüzün olsun saklı mısralarında aşk koksun yalnızlığın buhurdanında …. Sevda Yaman
Arif ERSAN
1965 yılında Çorum’un Sungurlu ilçesi Çavuş köyünde doğdum. İlköğrenimi mi köy okulunda, ortaöğrenimi mi Ankara’ da tamamladıktan sonra, İstanbulda memuriyet yaparken AÖF Halkla ilişkiler bölümünü okudum. Şiir yazmaya ortaöğretim yıllarında başladım ama şairim demiyorum çünkü daha çok kendi kendime yazıyorum kitap çıkarma gibi bir iddiamda yok. Herkes kitap yazarsa okuyacak kimse kalmaz diye düşünüyorum.
Etnik Dünya, Ortadoğu’nun kaderi mi? – Meltem Gikas
İnsanlık tarihi, yiyecek üretimine geçilmesiyle başladı… Avcılık, Çiftçilik, Tarım ilk, Ortadoğu’da yeşerdi, Böylelikle, tahıl tarımı ve göçler Avrupa, Hindistan, Cin ve Afrika’ya yayıldı.. İnsanlığın tahıldan sonra, ikinci dönemi, Uygar Toplum denilen, becerikli ve karmaşık toplumlar ortaya çıktı. Tahıldan sonra uygarlık Ortadoğu’da oluştu… Dicle, Fırat ve Nil sonra İndus Vadisi, […]
Ay Vurunca Yüzüme – Aziz Nayır
Ben bu yalnızlığı bana özgü bilirdim oysa kanı durmayan bilek ve düşünmeden verilmiş söz gibi durmuşluğumdan ay vurunca yüzüme ay vurunca yüzüme gecenin tana evrileceği vakit hafif bir telaşla son yudum gitmelisin, gitmeliyim ama herkes zaten bir şey yapmalı belki hiç bir şey düşünmeden çekilmeliyim gözlerinden yeterince üzülmüşlüğü nasıl anlayacaktım annesini yitirmiş bir çocuğun gözyaşları […]
1324 -Murat Gökhan Gökdemir
Karl Fauones kelimemin tam anlamıyla çıldırdığını hissediyordu. Günlerdir evinin banyo ve tuvaletindeki fayanslarını defalarca saymış, her defasında farklı sonuçlara ulaşmıştı. Buna dair herkeslerken sır gibi sakladığı, kimselerin bilmediği bir listesi vardı. Yarım metreye yakın bir tuvalet kâğıdı parçasında; tarih, saat ve sayım sonuçlarını gösterir tuvalet kâğıdından bu belgede, rakamlarla harflerin özenli motifler gibi bir bir […]
Bir Yolcu – Ebrar Doğan
Ayın soluğunu tutup ıssız şehri seyre daldığı bir akşam bu. Almış başını gençler sokak aralarında aylak aylak gezerken sokak aralarında, çıkardıkları topuk sesleri yağmur damlalarına karışıyor. İsmini anımsayamadığım kapkara bir ağacın altında uçmaya hazırlanan bir karga gibi tünedim, bekliyorum. Önümde bir asfalt kokusu yol boyunca uzanmış, defne yapraklarına karışıyor ve ben gökyüzüne bakıp soğuğun içime […]
Günlerden Cumartesi – Gülru Öztunç
Umutsuz. Oysa yeni başlayan günün telaşı var dokunduğu her yerde. Bir yanı, o hep canını sıkan, durmadan konuşan, tam başlarken vazgeçiren, erteleyen, o yarım yanı, elindeki şu çantayı atıp kaçıver, diyor yine. Kapı. Sokağa açılan. Gri ve kilitsiz. Hantal ve ağır. Ayak izleri ile dolu merdiven. Merdivenin kırık basamağı hadi, diyor her durduğunda. Hiç başaramadın. […]
Son Yorumlar