O Eski Ben – Hatice Elveren Peköz
Saat gün batımına karşı çalarken o eski ben’le söyleştik. Kendi ellerimizden tutarak onu gerçek olmayan düşlerden çekip aldım. Zaman ötesinden gelen iki yabancı ve eski bir dost olsa ne fark ederdi. Tüm kaygılardan uzak olsak da sonu belirsiz bir yoldu. Yaşanmamışlıkların özlemiyle şiirler yazarak, Akdeniz’in mavileri ceplerimizde yürük sahiller boyu. Derken, o eski ben’le çocuk […]
FERHAT NİTİN
1994 yılında Şanlıurfa’da doğdu. İlköğrenimini burada tamamladı.2016 yılında ilk kitabı ‘’Sessizce’yi yayınladı. Çeşitli edebiyat dergilerinde şiirleri yayımlandı.2017 yılında Adıyaman Üniversitesi Fen Eğitimi Bölümü hocalarından Ümit Duruk ile beraber ‘Cana Gelen Sevgili’ adlı kitabı yayımladı. 2018 yılında Adıyaman üniversitesi Türkçe Eğitimi Bölümünü bitirdi. Şiirleri Gamlıbaykuş,Son Gemi,Türk Dili, Berfin Bahar, Eliz Edebiyat, Şehir gibi dergilerde yayımlandı.2019 yılı […]
Safa Berber
19 Ekim 1996’da İstanbul’da doğdum.Memleketim Gebze. Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi İngilizce Tıp Bölümü 5.sınıf öğrencisiyim.Fen Lisesi mezunuyum.Lise yıllarımdan beri şiire yoğun ilgim var ve 2014’ten beri hem Türkçe hem İngilizce şiir yazmaktayım.Kirpi Edebiyat Dergisi’nde Ağustos 2015’ten itibaren şiir ve düzyazı yazıyorum.Birçok e-dergide çokça eserim yayınlandı.H.B.V. Üniversitesi Hukuk Fakültesi çıkışlı Hasat Dergisi’nde şuanlık editörlük ve şair-yazarlık […]
Koş Yusuf Koş – Hande Çiğdemoğlu
“Koş adaş koş!” dedi Yusuf. “Tekerleklere dikkat!” Birinde mısır, diğerinde pamuk şeker olan iki el arabası, karanlık sokakta nefes nefese yol alıyordu. Temmuz, yılın en güzel ayı olmalıydı. Allah bereket versin saat 11 olmadan biri çeşme suyunda haşladığı mısırları diğeri tahta çubuklara sardırdığı şekerleri bitirmişti. “Buçuk olmadan yetişelim Yusuf, bekçi kapıya kilit vurmadan” dedi çelimsiz […]
Fütursuz Dizeler / Furuğ – Kadri Durgut
Forugh Farrokhzad. Adı, Farsça ışık anlamına gelen Furuğ Ferruhzad. Duygularını fütursuzca, coşkuyla, cesurca dizelere aktaran, modern İran şiirinin en önemli isimlerinden, 32 yıllık yaşamına (biri ölümünden sonra yayımlanan) 5 şiir kitabı ve pek çok kısa belgesel sığdırmış bir şair ve yönetmendir. Dramatik yaşam öyküsüyle İran gibi bir ülkede, bir kadın olarak şiiriyle düzene ve baskıya […]
Karıştım Sana – Zeynel Kürkçü
Kollarına Tahta köprüler Demir köprüler Demir kapılar Toprağından setler kurdular Asinin Olmadı Mani olamadı ne insanoğlu Ne günah yüklü cellât kılıcı Ne de tanrılar Didim’in Teodora aşkına Kaç bin yıl geçti aradan Kaç kere umut ettim Kaç kere geldim Sonu hep hüzne perçinli yalnızlık Hangi tanrının köprüsü Hangi tanrının bağışıydı Kim bilir Onu bulduğum Sordu […]
AŞK MEŞK İŞİ – GALİP ÖNLÜ
Marlon, güneşin gülümsediği terletici bir günün öğle saatlerinde davul zurna sesleri arasındakaçırmıştı Puşkayı, Bembeyaz gelinliği ile mutsuz yüzünü güldürmüştü. Puşka, bir altkasabadaki Marlon’u tanıyordu ve ona deliler gibi âşıktı. Zorla evlendirilmek için verildiğiadamdan ise nefret ediyordu lakin babası tarafından bir mecburiyete terk edilmişti.Marlon, Puşka’yı at üstünde bilinmez dağların eteğine götürdü. Oraları avucunun içi gibibiliyordu. Esrarengiz […]
Saplantı Gemisi- FERHAT NİTİN
Kırık düşler durağının nakil hayallerinde yorgun örüntüler bekçisini beklemekte zaman. Ölgün bir anın hazin çıplaklığında hayaller Sisli , korkul bir geminin içli şafağında büyüyor bahaneler. Ve tutunma vaktidir mevsim sevişmelerinin kansız varoluşlarına. Bu tükeniş arzusunun ölüm ekşisinde ürkünç başıboşluğun buyurgan kanatlarını ince ince kemiriyor zaman.
Raku – Tuğba Kürümüş
Raku, ‘mutluluk, rahatlık, neşe, vs.’ anlamına gelen, Japonya’da doğan bir seramik pişirme yöntemidir. İnsanın acısıyla pişmesiyle doğru orantılıdır. Seramik, hazırlık aşamasını tamamlayıp şekil aldıktan sonra pişip taş gibi olana kadar yüksek ısılı fırına bırakılır. Yeteri kadar pişip dokunulmaz hale geldiğinde uzun demir maşalarla acele etmeden fırından çıkarılır. Seramiğin kendi ısısıyla, aleveler çıkarmak üzere yanabilen maddelerin […]
Huzurlu Bir Toplum İçin Mutlu Çocuklar – Ali Eren Yıldız
Bir çocuğun zihnini meşgul eden düşünceler; oyun oynamak, bir pamuk şekeri, bir top ya da neşeyle uçurabileceği renkli balonlar gibi, onun kendi dünyasına ait izler taşımalıdır. Sokaklarda akşama kadar top peşinde koşturabilmeli, yorulana kadar sek sek oynamalı, bütün çocuklar bir araya toplanıp saklambaç oynayabilmelidir. Bir çocuğun en büyük derdi; hasta olmasın diye annesi yemesine izin […]
Bahardan Kalma Emine Büşra Aslan
Korunun iki yanı ağaçlıklı arnavut kaldırımlı yolundan aşağı, sahile yürüyorduk. Hava kapalıydı; sesin ve tebessümün kadar belli belirsiz..Limanda, parkı arkamıza alarak oturmuş son çaylarımızı yudumluyorduk. Herşeyin olması an meselesiydi. Anlıyordum ki karşımızdaki dalgalar eşliğinde, dalga dalga hissettiriyordu kendini ayrılık. Bir adı yoktu günün.. Böyle sıcacıkken ellerin, neyle teselli bulacağımı düşünmeye başlamıştım. Birlikte ektiğimiz yaseminleri koklayarak […]
Yine, Yeni ve Yeniden Kirpi Edebiyat ve Düşün Dergisi
MANİFESTOMUZ Kirpi Edebiyat ve Düşün Dergimiz , ne yazık ki geniş çaplı edebi tartışmaların arasında hayata gözlerini açmıyor. Milyonlarca insanın tutkuyla kitap okuduğu bir yerde doğmadı. Sanatın değerini yüceltmek için edebi ürünler üretilen bir dünyada değiliz artık. Her konuda olduğu gibi edebiyatta da iyice kendini hissettiren bir endüstriyelleşme olgusuyla karşı karşıyayız. Edebiyatın piyasa kapitalizmi koşullarına […]
Canımın İçinde Cansın Duru – Didem Berkan
-Az önce bebeğimi kaybettim! Kayıp gitti ellerimden “Gitme” diyemedim. Ona yetemedim, ona huzur, ruhuna mutluluk veremedim. Gözümden damlayan yaşlar, içimdeki acıyı anlatmaya yetmiyor, ne dersen de giden geri gelmiyor. Bir kez daha denedim ve başarılı olamadım. Ben kendi yavruma sahip çıkamadım. Doğum sancılarına bile geçemeden, içimde yeni yeni filizlenirken, kayıp gitti ellerimden. Bir darbe yetti […]
Son Yorumlar