Has’an-lar – Özge Şentürk
Büyükşehir diye bir şeyden bahsediyorlar bugünlerde Ne ola ki bu büyükşehir bayım ? Gerçekten dedikleri gibi Büyük mü şehirler ? Hem şehir ne demek bayım ? Biz, evimiz ve bahçesinden gayrı bir şey bilmeyiz ki ! Büyük dedikleri Bizim İsmet Ağa’nın bahçesi gibi mi ? Ama İsmet Ağa bahçesine gireni sağ komaz ki […]
YOLCU – aram digor
Yolcu! Bilirsin, uzakları yakın eden umuttur. Kulağında, yeni doğan bir ses işitmeden çıkarsın bu yola Göğüs boşluğundan gözlerine damar damar çizilir anılar Geliyor … En uzun kış geliyor, derdi Boğuk, yakıcı o ses. Başlangıç Başlangıç, ya o ilk insanın doğusunda kaldıysa? Doğular ki hiç yetişemeden batılara, solan çocuk gözlerindeki doğular. .. Diyardan diyara soğuk demirden […]
ANKA IRMAĞI -Suna Elik
Hikaye bu ya; bir damlacık suydu sevdaya düşmeden önce. Göğün suyundan içti, kapıldı büyüsüne; fakat ne ulaşabildi ne de dokundu ona. Birikti zamanla, sığmadı bir tutam kabına. Bir gün ansızın çıktı yeryüzüne. Ne yol bilirdi ne de iz. Fakat akmıştı bir kere şaşkın acemi bıraktı kendini akışına. Rastladı sonra o soruya. Ya kendine yeni […]
DAĞILMIŞ SAÇLAR – Tamer ŞARKAYA
Kıyısında oturuyoruz fırtınanın. Dağılmış saçlar; Toplanmamış odalar, Yaşanmamış aşklar gibidir. Kirpiklerinin ucuyla yıldırım düşürüyorsun. Baldın, bal saçlımdın. Buhurumeryem çiçekleri açmasını beklerken Balçık oldu toprak.
STRES DOSTUNUZDUR A.Ş – Deniz Gürmen
“Hoşgeldiniz efendim.” “Tepemin tasını attırdılar yine! Duvarları yumruklamamak için zor tutuyorum kendimi…” “Birazdan rahatlayacaksınız. İsminiz neydi?” “Faruk Öztürk. Randevum saat birdeydi,” dedi. Enteresan bir tipti. Takım elbisesi olmasa güvenlik onu içeri bile almayabilirdi. “Şöyle buyrun,” dedim, gömleğimin yakasını düzelttikten sonra devam ettim, “on dört numaralı odamızda sizinle ilgilenecekler.” Uzun koridor boyunca konuşmadan […]
HATIRASI YOK-Muhammed Aslan
Ölüm! Ne uzak ne de yakınmış ! Ansızın gözlerinde son bulur… Sevdiğin , sevdiklerin ! Göğsünde ki Kor ateşte sönermiş , Geç oldu , öğrendim ! Ölümmüş adı ; Bir anlık cesaret ! Bu son gemi … Karanlıkta rotası da belli ! Ardımda mumlar yakılmış… Uzaktan uzağa ,görünür ! Bir elvedasız yolculuk bu ! Telafisinin […]
YALAN YOK – SAFA BERBER
İnsanlar, seven insanı sevmezler Çünkü sevmek yürek ister O yüreksizler ne severler ne sevilirler Ben sevdim mi hiç Sevdim, yalan yok Ama kimi Beyaz orkidemi Peki sevildim mi Sevildim tabi be Alo ?! Yalan yok Çok sevmeyin ama Çok sevince olmazmış Ayarsız insanlarız tabi biz Bir sevdik mi bırakamayız sevmeyi Ama sevdiğinin alerjisi varsa sevilmeye […]
Fidan – Yok Düşleri
Bir fidan olmak isterdim bozkırın çorak toprağında Yeşermek isterdim ilk baharda, büyümek Dallarımla ısıtmak için gece ayazını yada sömürülen toprağı korumak için bir fidan olmak isterdim Kök verip kurak toprağa, faydasız otlar gibi sömürmek yerine daha verimli hale getirmek için kol atıp dört yana türlü canlılara ev olmak isterdim nisan yağmurlarında Bir fidan olmak […]
TUTAMADIM -Muberra Karamanoglu
Sevdayı tutamadım Gitmelerin kadınıyım Kah kara trenle giderim Raylar kıvrılır ovalarda, dağlarda Yalnızlık istasyonlarında açar gözlerimi Hüzün kasabalarına bakarım İnsanlar koşuşur Kimi iner, kimi biner Simitçi geçer kompartman önünden Bebek ağlamaları işler geceye Mahmur gözlerde isyan Dörde bölünmüş uyku kaç eder? Geceler aritmetik bilmez Homurtuyla kalkar tren Camdan bir kendime Bir de ovalara bakarım […]
YAZMAK VE ŞİİR OKUMAK – murat kaya
Biz Müslümanlar ilim öğrenmenin kadın erkek herkese farz olduğunu peygamberimizden öğrenmiş bir milletiz. Bu yönümüzle diğer milletlerden ayrılırız çünkü bizim peygamberimiz doğrudan doğruya Hakk’ın tevhidi tedrisatından geçmiş bir peygamberin ümmetleriyiz. Yani dayandığımız yer kapısında beklediğimiz kapının sahibi âlemlere rahmet olarak Allah tarafından gönderilen peygamberimizdir. Yazmak iki şekilde tecelli eder yazan insan ya yürürlükte […]
FARKINDALIK MUHASEBESİ – MUHAMMED UZUN
küçükken ben çatık kaşlılara karışmadan dolabıma saklanmadan henüz gülmeyi ve konuşmayı içkilere kaptırmadan sütçü ağabeyin kağıttan gemisini batırmadan küsmeden geceye hani yağmurlara aldırmadan biraz önce babam ağlamadan sanırdım ki büyüyeceğiz biz büyüyeceğiz yıldızlardan yeni gemiler yapacağız ve batmayacak bir daha ama sanırım hala bir çocuğum ben artık dolabına sığmayan
BİR KAPLUMBAĞA DÜŞÜNÜYOR-ZEKİ AÇIŞ
Toros dağlarının İç Anadolu’ya bakan bir yamacında… Bir yaz günü… Bir kaplumbağa, güneş batmadan önce başını kabuğundan dışarı çıkarıp etrafı kolaçan etti. Karıncalar halen iş başındaydı. Yavaş yavaş ellerini ve ayaklarını kabuğundan dışarı çıkardı. Elleri ve ayakları uyuşmuş, karnı bir güzel acıkmıştı. Acelesi varmış gibi hemen en yakındaki bostana dalıp nar gibi kızarmış […]
Son Yorumlar