SOSYAL MEDYA, EDEBİYAT ve PASKALYA TAVŞANI – Söyleşi – Berat Onur Sakarya
İnternet çağında sosyal medya, hiç şüphesiz dünyada edebiyat olmak üzere tüm sanat dallarını icra eden sanatçılar için bir vazgeçilmez oldu. Öyle ki genç sanatçılar ilk ürünlerine ilk hayranlarını sosyal medya aracılığı ile buluyor, ilk eleştirilerini sosyal medya aracılığı ile alıyor; kısacası sosyal medya ile şekilleniyor, evriliyor ve gelişiyor. Bir yerlere gelmiş, daha […]
ADIN-AYŞE N. ŞIK
Anmam, Almam adını ağzıma Adındaki her harf dayanır sırayla dudaklarıma Isırırım dudaklarımı, söylemem. Kalbimin tokmaklarına yüklenirler Dinlemem. Tüm eczaneler, kaportacılar Marketler hatta manifaturacılar İş birliği yapmış zaten; Her yerde senin adın! Bazen direnemem yıkılırım. Önce gözlerimle görürüm Sağır olduğun kalbimle duyar Sonra iki ah’ın ortasına koyar Dudaklarımdan atarım. Semaya yükselen adın gözlerimi […]
BIRAKMAZ SERAP GÖRMEYE BİLE RÜZGAR -SEMİH BİLGİÇ
efsaneye uygun yaşamlar bilirim keskin kılıçlarla oynanan oyunlar bakışlar korkutur çoğu irkilirim yürek alışır sonunda karşıysa neye çölde sürer kimi öyküler izlerim kum tepecikleri aşılması gereken bir bir akbabalardır leş üstünde gezinenler herkesin bir görevi var öylesi derim yorgun yaşamlar bir yerde son bulacaklar bir vahaya yaklaşınca biraz dinlenirim hafif bir esintiyle kendime gelirim bırakmaz […]
Kısa Sarhoşluk -Hatice Dökm
en Otelin servis asansöründen beşinci katta iniyor. Meyve tabağı, çerez kasesi, viski bardağı ve buz kovasını dökmemek için elindeki tepsiyi itinayla sıkılıyor. Katlara yaptığı ilk servis değil ama şefinin, “Aman ha! Dikkat et. İyi müşterimizdir,” demesi biraz tedirgin ediyor onu. Gün boyu restoran ve havuz başı masaları arasında dört dönerken yorgun düşen dizleri ağrıyor. […]
ALIŞKANLIKLAR ŞEHRİNDE- Sibel UĞURLU
Herkes yaşamı seçer sözde, Mutsuzluk krallığında, Alışkanlıklar şehrinde, Yavaş ve sessiz ölür bazıları Kabullenilişlerinin pençesinde Gün batarken dağların ardında Yaşlı kartal kırk yaşında inzivada… Sert, kalın, kartlık varken her bir yanında; Yeniden doğuşla, ölüm arasında, Arafta! Efsaneye göre, Seçerse yaşamı; Kayalara vura vura kıracak, Göğsüne batan gagasını, Söküp yolacak kartlaşan tüylerini ve […]
Amân -Seyhan Kara
Her hayırdaki şerri görmeye başladığında anlam kazanıyor gökyüzündeki her bir yıldız. Görmeye başladığında her hayırdaki o şerri. Her bir yıldız. Aslında yalnızca hidrojen ve helyumdan oluşan bir plazma küresi olan her bir yıldız. Güneş ışığı etkisi altında kalmadığında görünebilen, sahtekâr ve niteliksiz her bir yıldız. Gündüz oldu mu bir tane bul. Sıkıysa bir tane bul! […]
TRAJI KOMIK – Emine Müjdeci
Ben ulu cinarlar altinda Kendini dinleyenlerden Bulut ustunde gezenlerdenim Gunese dogrudur her daim yonum Herseyi anlayabildigimden beri ölmuyorum. Karanliktan vazgeceli beri Bir hayli zaman gecirdim Karanliga gomulmuslerle Yolumu kesenlere Yol vermemeyi ogrendim O yuzden bütün isim gücüm gülmek Kosarim gulmelere Ucacaksam su an ucarim Hayati gulduremem kendime.
GÖKYÜZÜ MAVİDİR- Rana Bilecan
Kadın yine aynı heyecanı yaşıyordu. Adamı görmeden önce, her yaklaşan adımında artan heyecanını yine yaşıyordu. Onu göreceği için mutluydu. Zaten onu göreceği zaman hep mutlu olurdu. Çok kötü bir gün de geçirmiş olsa, sadece adamı görme olasılığı bile tüm kara bulutları tepesinden savıp bir güneş gibi doğuyordu dünyasına. Adamın sıcacık gülümsemesini düşlemeye başladı. […]
SANA – galip önlü
Bir ağaç dalına hasret kaldım Bir çiçeğe, karanfile Sana… Bir beyaz buluta hasret kaldım Saf, masum, apaydınlık bir aya Sana… Bir güle hasret kaldım Sevgiyi içinde taşıyıp yeşerten bir güle Ve sana Sana hasret kaldım…
Susuz Vaha -Günay Aktürk
Artık gitmesi gerekiyordu adamın. Biraz daha kalmak istemez miydi? Pek mümkün görünmüyordu bu. Ayakkabılarını giyerken ağırdan aldı. Derince, umutsuz bir nefesi boşluğun sırtına vurup, unuttuğu bir şey var mı diye ceplerini yokladı. Tastamamdı her şey. Gönülsüzce bir kapıya, bir sönük gözlerine baktı kadının. Kadın her zamankinden daha alımlı, hatta fazlaca güzel göründü […]
SEVDA- barış çiçek
Yaşamla ölüm arasında İnce bir çizgidir bu. Rengi solmuş bir çiçeğin Bahara kalmış umudu Yürek işidir Emektir Kendinden bizle gizlediğin Sırrın adıdır sevda Yıllar yılı durur öyle Sol göğsünün içinde Kimine dağ deldirir Kimini düşürür çöle Beni bir meczup gibi Çıkarır yerden göğe Coşar gönül Sırdır der susarım Anlatamam kimseye Biraz elem Biraz sevinç […]
TEREDDÜTSÜZ GÖÇ-HAKAN BİÇER
Kendimden senelerce uzak hissediyorum kendimi. Bazen yaklaşır gibi oluyorum, fakat ben yaklaşınca kaçıyorum. İçimi ezip geçen, kimi zaman kabartan kimi zaman söndüren bu hain gelgit olayı beni her gün mahvediyor. Saat gürültüleri geçen zamanın ne kadar adi geçtiğini fısıldıyor. Çocukluğum, bir utanç vesikası gibi karşımda duruyor bazen. Bazen ise yegane övünç kaynağım, sarılıp ağlayacak […]
ASİTLİ ÇARESİZLİK -MEHMET AYDIN MEYDANİOĞLU
Yok olmuşlukların buluştuğu noktadayım aşıklar için iyi bir yer dediler bizde girdik; mekan güzel de aşkı biliyorsunuz saniyesi saniyesi can yakıcı, fazla asitli öldürdüğünü bile bile içiyoruz ya, hatayı da biraz bizde buluyorum ama ne yapalım? Bağımlıyız paramızın yettiğinden daha fazla bağımlıyız, bozuklukların gıcırtısı susturamaz yürek denen piçi o susmadıkça ben daha çok susuyorum sana çok susuzum bir bardak dert daha versene. Ölüm doğuran kız, bir bardak daha söz […]
Son Yorumlar