KAR YAĞIYOR ŞEHRİME -Zeynel KÜRKÇÜ
Bu gece kar yağıyor şehrime Karamelim Kumrular üşüyor balkonumda Gidici bir beyaz düşüyor yollara Kirlenip gidecek karışıp çamura Sen yine de iyi bak kendine Bahar hayaliyle ısıt yüreğini Üşüme üstünü sıkı giy Gece yıldızları sar sırtına Soğuk yakmasın gül tenini Bak… Yine söyleyemedim Seni sevdiğimi Kar’dın sen karamelim Saf temiz bembeyaz Ta ki eriyene kadar […]
OLSUN -Sevim Demiröz
Bazen öyle olur. Söyleyecek bir düzine cümlen varken nereden başlayacağını bilmediğin için susarsın. Sıra sana geldiği halde susarsın. Daha önce işe yaramadığı için susarsın. Çünkü bilirsin; her savaş kendini tekrar eder ve bir gün er ya da geç bütün aşklar biter. Çarpan bir kapının, kayıplara karışan bir adres olduğunu anlarsın. Mutfak camından bakarsın […]
ALİBEY & CUNDA ÜZERİNE- Fatih Altınbeyaz
Her tarafın çeşitli kokularla bezendiği bir gün, Ayvalık, Alibey/Cunda adasındaydım. Yalnızdım, keşke yanıma bir arkadaş alsaydım diye evzindim (hayıflandım) ilkin. Sonra bu nereden geldiği belli olmayan düşünceyi unuttum gitti. En yakınlarımın bile alaylı/imalı bakışları arasında, arada içime peyderpey gelen karamsarlığa düşerek de olsa, ‘yazmakta, roman yazarı olmakta’ karar kılmış biriydim ben. Bu yüzden, […]
Dönüşüm, Franz Kafka -Özge Şentürk
İlkokuldaydım. O zamanlar sosyal aktivite olarak çeşitli kulüpler olurdu. Hâlâ oluyor mu herhangi bir bilgim yok. Eğer yoksa kulüp dediğimde anlamayanlar çıkacaktır elbette. Bu kulüpler okullarda öğrencilerin sosyalleşmesi ve bir arada etkinlikler yapması için düzenlenen aktivitelerdi. Hatta bazı haftalar da toplantılar düzenlenirdi ve ben bu toplantılardan hiç haz almazdım. Nedeni ise, hep okul […]
aldanış – Josef Kılçıksız
camdan bir kalp bırakıyorsun gözlerime, bir günbatımı kırılıyor, ölü gölgelere savrulan… beyaz dantelli düşlerine kan damlıyor mor memeli kızların… atlar ayaküstü ölüyor azra, tütün kokuyor gecenin ağzı… ölçüsüzce yaşanıyor zaman; deniz gibi hoyrat, vakitsiz çiçeklenmiş badem kadar narin… aykırılığa dön yüzünü, gecenin yırtıldığı yerde kal, kopar bir kaç hiçi yerinden… sert çekirdeğe ulaşasıya, kazı, […]
PİYANGO -Serkan Karadağ
Ben önce binmiştim, o ardımdan gelmişti. Dışarıda sağanak halinde yağmur yağıyordu. Islanmasın diye ses etmedim. Taksici de razı olunca yola koyulduk. Gideceği yer benimkiyle aynı güzergâhtaymış, ne tesadüf! Acelesi varmış gibi kelimeleri ezerek konuştuğundan söylediklerini anlamakta zorlanıyordum. Zaten araya giren öksürük nöbetleri de sözlerinin sık sık kesilmesine neden oluyordu. Arada bir kafasını uzatıp taksi […]
OSMANLI HANEDANINDA BİR HANIM ŞAİR: ADİLE SULTAN ve HECE ÖLÇÜSÜYLE YAZDIĞI ŞİİRLER – Mehmet PEKTAŞ
Âdile Sultan’ın Hayatı: 30 Mayıs 1826’da İstanbul’da dünyaya gelen Âdile Sultan, ıslahatçı kimliğiyle tanınan ve aynı zamanda hattat, şair ve musikişinas olan Sultan II. Mahmut’un kızıdır. II. Mahmut, şiirlerinde kullandığı Adlî mahlasından hareketle kızına Âdile adını verdi (Azamat, 1988: 382-383). Âdile Sultan, henüz 4 yaşındayken annesi Zernigar Hanım vefat etti. II. Mahmut, annesiz […]
KÖYÜMÜZÜ YAŞATALIM-Hikmet Güzelkokar
Asıl Köyleri uzak tutmalı şehirlerden Dut silkmeli çarşaflara Kiraz toplamalı sepet sepet Bilmeli incir koparmayı dallarından Derin nefes almalı Geçerken köy yollarından Asıl Köylerden uzak tutmalı Yüksek binaları, şifreli kapıları Is kokulu duvarları Ayçiçeği, buğday tarlaları görünmeli Süt taşmalı tencerelerden Asmalardaki salkımlar Göz kırpmalı açık pencerelerden Asıl Okulları çoğalmalı köylerin Koşuşmalı cıvıl […]
Çocuklar -Ceren Yıldız
inanın buna çocuklar sevincimiz büyüyecek çocuklar zafer bizim olacak çocuklar inanın buna çocuklar güneşi zabdeceğiz çocuklar devir bizim olacak çocuklar inanın buna çocuklar kimse bizi yıldıramayacak çocuklar gücümüz güç olacak çocuklar inanın buna çocuklar devir bizim olacak çocuklar Ankara daki Güven Parkta ölen genç çocuklara yazılmış…
NACİYE -AYŞEGÜL YAZMACI
Yıllarca kapı komşularımızdı Naciye Hanım Teyze ve Abdullah Amca. Doğduğumdan itibaren tüm çocukluğum boyunca evdekiler dışında, bir de en çok onların seslerini duymuşumdur. Naciye Hanım Teyze’nin gıcırdayan ve rutubetten çürümüş tahtalar üzerinde ağır ağır dolanan ayak seslerini ve Abdullah Amca’nın şarap ve çokça sigaradan ciğerleri sökülürcesine öksürüklerini hiç unutmam. Küçük ama […]
Duraksama- Dilara Temel
Karşıdan karşıya geçmek üzereydim. Bir an duraksadım. Bu öyle bir andı ki eğer gidersem ya sanki anılar beni terk edecek gibi ya da hepsi başıma uçuşacak . Hangisinden daha çok korktuğumu kestiremiyordum. Bazen gitmek de kalmak kadar zordu işte, benimse amacım sadece daha az korkutucu olanı seçmekti. Savaşmaktansa her şeye sil baştan başlamak, tüm bildiklerimi […]
GÜLCE – Furkan KARADAŞ
Gülce Sen Gittin ya Şimdi Nefesi kesilecek Bu şehrin Hangi sokağa girsem. Sensizliğin çıkmazı karşılayacak…. Sen yoksun ya Yaşamak bile Geçmiyor kapımızdan… Oy Gülce Bu gece kente yağmur yağar, Yağmur bir tek Dağlıların sırtına düşer. Erir çokluğumuz ,Serpil yalnızlıgımız Sen Gittin ya Acız çıplağız, yalın ayağız , öteliyiz Oy Gülce Sevmeyen ne bilsin bizi. […]
MESUT DEĞİLDİK LAKİN BAHTİYARDIK – muammer gündüz
2001 yılı, lise de bir arkadaş vardı, Mesut. Çok konuşur, noktası yoktur, virgül babam virgül. Peş peşe cümleler, anlamsız, ifadesiz, imlâsız kelimeler derken habire konuşurdu. Anlatırken de, mimiklerini aşırı kullanır ve boyuna yerli yersiz virgüller arasında da garip garip gülerdi. Tanımasan t*şak geçiyor zannederdin o derece. Ama o peş peşe cümlelerin verdiği bir […]
Son Yorumlar