EY ACILAR KRALİÇESİ MEZOPOTAMYA -ikram güneş
Ey acılar kraliçesi mezopotamya, Dört yanın acı, Dört yanın sancı, Dört yanın yangın, Ve dört yanın ölüm… Ey acılar kraliçesi mezopotamya, Sevdan kimliksizliğin kederinde, Hırçın yağmurlar yağar toprağına. Hançerlenmiş şafaklarda, Yamalı ve asi rüzgarlar eser tenine, Ve şarapnel parçaları savrulur bedenine… Ey acılar kraliçesi mezopotamya, Zakkum kokulu gecelerde, Sessizlik ve yalnızlık içinde, Boy verir dizelerin. […]
Burası karanlık- hatice öztürk
İçerideyim. Burası karanlık. Yalnızım. Burası sessiz. Acı çekiyorum bedenim hissiz. Hıçkıra hıçkıra ağlıyorum, burası uzakta. Duvarlara vuruyorum, burası arafta. Beni yok etmeye yeminli gibi her şey. Nefes alışıma düşman bu gece. Sevgime imkansız o adam. Odamı aydınlatamıyacak kadar hiç artık hayatımda. Son dalımdı o dal kırıldı. Küçük bir melteme hatta bir fırtınaya beni bıraktı. Uçsuz […]
MÜGE -Ali Akkoç
O zamanlar Gültepe’de oturuyorum. Gültepe, İstanbul’un en kötü semti olarak biliniyor. Semtte de hep kötü çocuklar var tek iyi çocuk görmedim ama semtte de hangi kötü çocuğa sorsanız beni hemen gösterir. Henüz yirmi altı yaşındayım kimine göre çocuğum kimine göre amca. Ben delikanlı demeyi tercih ediyorum o sıralar kendime. Hem delikanlıdan farkım da yok. […]
Hayat Aslında Patinaj Yapan Bir Trendir – Mehmet Faruk Habiboğlu
Siren sesi irkiltir insanı İstasyonlar ağır vedaların durağı El sallar gidenlerin ardı sıra El sallar kalakalanlar Aslında hayat bir mahpus damı Aslında yüreğimizdedir müebbet tutsaklık Aslında şiir sarar dört yanı Dört yanında demir parmaklık Ben sana nettim ki bu ilenç Ben sana n’eyledim Upuzun bir dehlize gider raylar Yolun her bir durağında Beklerim seni Beklerim […]
Sokak Lambası – Ezgi Seçkiner
Erkek ve kadın dar bir sokakta gölgelerini adımlayarak yürüyorlardı. Kadının gölgesi ince ve kısa, erkeğin gölgesi kalın ve uzundu. El ele tutuşmuşlardı ve parmaklarında tatlı bir dokunuş vardı. Sıcak yaz akşamının geç bir vaktinde etraf karanlıktı. Kadının sol kolu yaralıydı, dirseğinde henüz kanayan ince bir kesik vardı. Kaldırım taşlarına kırmızı damlalar bırakarak ilerliyorlardı. Köşede […]
RÜYANDA GÖR AMA İNANMA – erdem özçelik
”Olmaz Kaya.” diyordu. ”Olmaz anlıyor musun, olmaz. Senin gibi asalak, yetersiz, silik biriyle birlikte olmak istemiyorum. Seninle böylesi ilişki yaşamaktansa ölürüm daha iyi. Ne sanıyorsun sen kendini. Yüz verdim diye kendini bir şey mi sandın. Sen kim, ben kim. Böylesi düşüncelere niyet etmeden önce bir aynaya bak istersen. Nefret bile etmiyorum senden anlıyor musun. […]
ESKİYEN-Orhan Irmak
Usul usul sokuldu yanıma Hafifçe eğilip ve Ne de çabuk eskitiyoruz hayallerimizi,diye fısıldadı kulağıma. Tasalanma Her geçen saniyede yenilenen hayallerimiz karşısında yavaş yavaş Eskiyen zamandır, hayallerimiz değil, diye cevap verebildim ümitsizce..
yarım – özgür arslantürk
Aldı eline körolasıca bıçağını çocuk, Biçti hayatını hay ile huy arasından Yokladı usulca Dengesiz oldu dedi Benimseyemedi iki yarımı da Birini kendine ayırdı huysuz sabahları için Birini çarçur etti canına değesice Yirmi küsür yılı haydan geldi Huya bile gidemeden süblimleşti Sevemedi sağlamasını Ne ıslak ne kuru Ne dalgalı ne duru Hiç yoksulu günlerinin nebulasıydı kalan […]
ARAYIŞ -Sinem ÖZCAN
Bir sebepsiz gurur, düşer kalbine. Güzel bahçelerde açan güzel çiçekleri, Bataklıklarda arar durursun…. Yarı-n, çocuk kalır hep. Yarı-n, hep buruk. Tamamlamaya çalışırsın. Tamamlaman gerekeni bilmeden. Yanlış seçilmiş hayatların, Doğrularını, aramakla geçer gider zaman. Hiç bulamazsın. Yaşam denen döngüdeki, Gerçek rolünü bilmeden. Oynar durursun…. Kucaklamak isteyipte, kucaklayamadıkların, Gülümsemek isteyipte, gülümseyemediklerin olur. Olmuşlarla, olacakların zıtlığını anlarsın. […]
DUR – Emrah CAVAK
Kadının Dur Demesiyle başladı yağmur Ben durdum Yağmur durmadı O durdu Yağmur durmadi Kuşlar gökyüzüne durdu Yoldan gelip geçenler Durmak için duranlar Ne olduğunu anlamaya çalışanlar Karakoydeki kadınlar Onlara giden adamlar Ve içlerindeki o istek Durmayan hiçbir şey Kalmayana dek Herşey durdu Ve yağmur Yağmur da durdu Ve ardından kadın dedi: -Gidelim…
MASA VE PÜRÜZ-Ayşen YILMAZ
Ortada bir masa ve sandalye. Beyazdı. Oturdu. Elini şöyle üzerinde gezdirdi. Pürüzlüydü. Eski olduğu her halinden belli diye düşündü. Niye gezdirdim ki elimi üzerinde. Ne aradım. Pürüz, hep bir pürüz var mı diye yoklarım her şeyi. Bir masa olur, bir elbise bir saç veya bir hayat. Hep elimi gezdiririm. Etrafına bakında, gelmek üzereydi. Onunla […]
Hicran -Hakan gülçay
Hicran o gece çok düşündü. Düşünden feragat etti de derdine taşındı. Duraksadı. Yüzünü yukarı, yağan yağmura kaldırdı. Bakındı etrafa, duası Hamd’a layık mıydı? Önce etrafı sıcaksadı. Hemen sonra alnı. Bilirdi Hicran, bu ateş denilenle hem ısınılır hem de yedi düvel cayır cayır yakılırdı. Fayda etmezdi karşıtı. Ne fayda etsindi? Su dahi donunca kırılırdı. Razı oldu […]
İmkansız… – Volkan BAĞÇECİ
Birini seversin… O seni sevmez.. Biri seni sever.. Sen onu sevemezsin.. Böyledir işte.. Nefes aldığın şehrin kalabalıklarına karışmış, Milyonda bir ihtimalin üzerine atılan zarın, Düşeş gelmesi kadar imkansızdır, Tüm koşullar uygun olsa da… Koşullar sizi bir araya getirse de, Başkalarının ördüğü duvarın arkasında oturup ağlarsın haline… Her gün sevdiğini sıkarsın gözlerine Ama öldüremezsin gözlerinin aynasındaki sevgini, […]
Son Yorumlar