SES GÖLGESİ – EFLA BERRİN FIRAT
/Unutma! Biz güzel ve uzun susacağız. Henüz bir avuç çiçeksin rahmimde Magrip, kokunu benden başkasının al-a-madığı. Babanın elleri okyanustu ve şefkatle yoğurup öldürdüğünde güneşi çırılçıplak bir göz yaşı ile geldim ateşine o nergisin…/ Nergis, vahşi uykusunda evcil rüya… Dün ve yarın bedensizliğinde trenlere el sallamanın bir kokusu vardır bayım. Kar patikasından gidilmez sevi […]
DURAK DAYI – Cennet Güvenç
Durak Dayı ihtiyarlasa da inatla gülümsemekten vazgeçmeyen, az gören gözleri ile dünyaya hep yeşil yeşil bakan şirin mi şirin kasaba sakinlerinden birisidir. Her sabah elinde ki bastonuna tutunarak, küçük adımlarla köyün kahvesine gelir, gözüne kestirdiği tanıdığı bir iki ahbap bulursa onunla dertleşir, sonra okey oynayanların yanına gelir ve boş bulduğu bir sandalyeye gülümseyerek oturur […]
ISTANBULU ARIYORUM – Hikmet Güzelkokar
Içinden Istanbul akan bir nehirdeyim Duyulmuyor martı sesleri Bahçeler taşınırken teraslara Kaldırımlardan siliniyor ayak izleri Duman kapladı gök yüzünü duman Ne zaman yere inecek nuhun gemileri Gökdelenler üstünde köksüz ağaçlar Dalını arıyor göçmen kuşları Rayların üstünden geçiyor zaman Zembereği boşalmış gibi köstekli saatlerin Güneşi görmeyen pusulamla yeniden Istanbulu arıyorum yedi kat altında […]
ZEYNEP – ALİ DOĞAN
Ankara’da kaymakamlık yaptığım yıllardı. İlçede yalnız yaşayan yaşlı vatandaşlarımızı evlerinde ziyaret etmeye karar vermiştik. İlkin bu durumdaki vatandaşlarımızın sayısını tespit ettik, sonra ziyaretleri bir takvime bağladık. Haftanın en az bir gününü bu ziyaretlere ayırıyorduk. Yaşadıkları köyün ya da mahallenin muhtarına önceden haber veriyor, muhtarı da yanımıza alarak Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı Müdürümüzle […]
SAAT SEKİZDE, HESPEROS’UN YERİNDE – Gözde Sayınsoy
Pusulayı tekrar tekrar okudu. Orada olacaktı, bu sefer olacaktı ama zamanında mı orası meçhul. Yatağın üstüne yığılmış onlarca renk cümbüşü, kırmızının üstünde mor, morun üstünde mavi, kenardan gözüken işlemeli; bayağı ama gösterişli pullu payetler… Ahh, Margarita,her zamanki kararsızlığın, her zamanki heyecanın diye geçirdi içinden. Aradan geçen onca zaman, sanki hiç geçmemiş gibi… Sanki […]
BİR YEMEK MASALI – Didem Sayat
Mutfaktaydık. Mutfak masasına dirseğimi dayamış, başımı ellerimin arasına koymuş onu izliyordum. Koyu bir sessizlik hâkimdi aramızda. Sadece sesini duymaktan hiç haz etmediğim, yerini hiç sevmemiş ve bunu bağıra bağıra dile getiren, fakat sahibinin onu bir türlü işitmediği mutfak saatinin boğucu sesi rutin bir ritim katıyordu ortama. ‘‘ Hadi gel,’’ demişti telefonda. ‘‘Balık pişireceğim.’’ […]
AH BE ÇOCUK -Zeynel KÜRKÇÜ
Ah be güzel çocuk Erguvan salkımlı sokaklarda, Misket oynarken düşüp, Dizini kanatman. Komşu bahçelerinde, Erik çalarken yakalanıp, Şamar yemen, Lazımdı senin. Ah be güzel çocuk. Gül kokulu bu topraklarda Çınar gibi kök salıp İnadına asırlanman Mezapotamyadan Trakyaya Horonlar halaylar kurup Biz canız demen Lazımdı senin Ah be güzel çocuk. Ne zaman […]
BİR DÜŞ SALKIMI – Kamber Değirmenci
Hayal tanrıçalarından yoksun, Zavallı bir gölge gibi, Karanlığın sesleriyle örülü, Vakti kalmayan günün, Son demleriyle çekilmekteyiz. Bir düş salkımı, Taşıdığımız yaraya benzemekteyiz. İçimiz susmuş, kanar, Unutulmuş yağmurlarla yıkanır. Cehennem çukurunda, Büyütülürken yoksulluğumuz, körlüğümüz, Renkli camlarda oynaşıyordu iblis. Ve o anlarda, Kahpe karanlıklarda, Mahsur kalır çığlıklarımız. Ayartılarla kalmadı işimiz. Açlığın ve ölümün karanlık dehlizlerinde, Sözünü söylememiş […]
seslerine dokunmak -Josef Kılçıksız
bir hayli zaman geçti başka göklere göç edeli kuşların kanatlarında güz hüznü güzeldi bulut olmak… ardından bir hayli kanadı zaman kırıklarını avucumda sıktığım kristalden bir resim kırıldı müntehir vakitlerin yüzünde… deniz güzeldi tuzuna bağışlamıştım adımı yaralarına resmetti yüzümü sular bu ben değil(d)im dedim yalancı kahkahalar atarak güldü deniz… sen yüzlü ne varsa eskidi… eskidi […]
ALIŞAMADIM – Volkan BAĞÇECİ
Ömrümüzün ortasından doğmak gibi bazen yaşam. Binlerce kez söylenmiş kelimelerin yeniden anlam kazandığı, ve yeniden bir ömre bedel sevmenin tadına vardığım, tenha bir sokak lambası gibi, daha sessiz, daha sakin geldiğin o günü ben hiç unutmadım. Saçlarına neleri kazımıştı, geldiğin rüzgarlı tepeler, kokusu nefesimi boğan, bazen kırık bir bakışının ardında gizli, ve sarmayı beklediğim […]
BENİM ANNEMİN ÇOK GÜZEL KİRPİKLERİ VARDI -Hakan Biçer
Bacağından ısırdığımda fazla direnmedi. Olduğu yerde kaskatı kalakaldı. Acı duyduğunu, onu neden ısırdığımı sorar gibi yüzüme baktı sadece. Secdeye gittiğinde yere yapışan alnı, terlediğinde yapış yapış olan ensesi kat kat oldu. Yüzündeki acıyı başka zaman görsem acırdım ona. Ama şimdi acıyı ben yaşattığım için gurur duyuyorum bundan. Derimi değiştireli kaç ay oldu hatırlamıyorum ama, […]
VAŞAK GÖZLERİ – Ali İhsan Tarman
Bir mektup gibi düşünceliydi Sinyal yaramazları minibüs dünyaları Eriyor yanıbaşımda menopoz yüklü bir kürk Kaldırımda dağlanıyor Rabbimin pişirdiği ot Kanıyor egzoz dumanı öfkeyle Ekmekler ve buğdaylar aynı kader de kor Bankamatiğin dibindeki bir kase süt Faiz kaynatırdı fakirin merhametine Ve inan çimen yüzlü kız Dünya kadar türedi bu modern güzelleşme Adım atılmıyor belirsiz sahipsiz […]
HER – ikram güneş
Her gecenin avucunda, Hasret saklıdır… Her günün bakışında sevda, Her şiirin mısrasında umut, Her solukta, Keder saklıdır… Her sözde sitem… Her yürekte yara… Her yaşamda, Acı saklıdır… Her gülüşte kahır, Her öpüşte sıcaklık, Her dalgada, Hışım saklıdır… Her vedada asalet, Her yalanda ihanet, Her düşte, Ölüm saklıdır… Her isyanda nefret, Her haykırışta asabiyet, Her kalabalıkta, Yalnızlık saklıdır… Her […]
Son Yorumlar