KIŞ İÇİN – ARZU GÖKBAŞ
Dumanlar tütüyor evlerden Bu bana birlikteliği, kestaneyi, portakal kokusunu hatırlatıyor. Tebessümü, mutluluğu, eski masalları hatırlatıyor. Bir bahçıvan için ne kadar hüzünlü bir mevsimdir kış! Kediler ve köpekler içinde belki Peki ya kelebekler Neden kimse kelebekleri sormuyor Onlar sever mi kışı Ya da bir odun yanmaktan zevk alır mı? Pencere kenarında oturan kız karı […]
YABANCI GELDİM SANA – CİHAT CANLI
Biraz güneş vursun yüzümüze derken Yer yoktu aklında biri yatarken Bize dalgalı denizlerin kıyıları kaldı O da ben gibi aşındıkça aşındı Bugün aldım haberini Teslim etmişsin birine kalbini Belki çoktan unutmuşsundur beni Bir ara yüzümü güldürdü demen kâfi Belki sen alıştırmadın beni gidenin arkasından yazdırmayı Ama öğrettin bana mutluluklar senin olsun demeyi Anlamadın veya anlatamadım […]
İÇ SAVAŞ- Fatih Ayrancı
Beni kimse dinlemiyor. Ağzımın olmadığını biliyorum. Hiçbir şeyim yok. Kıvrımlarla bezeli iki lobtan ibaretim. İnan nasıl konuşuyorum bende bilmiyorum. Bilmiyorum. Çünkü konuşmuyorum. Sadece düşünüyorum. En […]
HOŞÇA KAL HAK ETMEYEN’İM – Ferhat Nitin
Merhaba benim olmayan’ım. Üzerime sinen. Merhaba. Sindiremediğim. Hasret kokulu gözlerimin kuytusu. Merhaba. Hoşçakal deme satırlarında yarılanmış yolum. Merhaba. Çok isteyip de görmek istemediğim Merhaba,ya da hoşçakal mı demeliydim. Umutlarımı ekşiten sana. Tarifsiz bir ilacın devasındayım. Merhaba. Dibimin sefasını sıyıran’ım. Kor yalnızlıklarımın süsü, yağmur dudaklım. Merhaba,ya da hoşçakal mı demeliydim. Gökyüzünü küstüren bana. Merhaba […]
SOLGUN ZAMAN/LAR – ikram güneş
Solgun bir mevsimden, Yağmalanmış umutlar kalır geriye. Yamalı sevinçler, Buruşuk ümitler, Ve kocaman kederler kalır geriye… Solgun bir mevsimden, Dağınık ruhlar kalır geriye. Şafaksız sabahlar, Bulutlu günler, Zifiri karanlık geceler kalır geriye… Solgun bir mevsimden, Yırtık senfoniler kalır geriye. Ölü sevişmeler, Zir u zeber demler, Melodisi eksik besteler kalır geriye… Solgun bir mevsimden, Savrulmuş […]
HOKKA – bahtiyar ermiş
Ben; o hangi köşede Oturduğunu bilmeyen, bilemeyen Numarası kırk, çipil gözlü hoppayım. Adımı kırklara dahil, kırklardan hariç Sen yaz öğretmenim… “…” olsun adım mesela Her kağıt gibi ben de mürekkep isterim… Ihlamurun lifini Duglasın portakalımsı yaprak kokusunu Çam reçinesini Kurt bağrının tomurcuklarını Sedirlerin en yeşilini… İşte, gönlümü daha bir alçaltan Hikayeleri yazdır öğretmenim… […]
kışa doğru- yok düşleri
sahi neydi bizi iteleyen çocukluktan gençliğe ve oradan yaşlılığa doğru bize sunulanın çoğunu görmeden geçtik sevdamızı yarım bıraktık daha iyileri için ama daha iyi olmadı hayatımızda bir sürü insan biriktirdik eşya niyetine kompozisyona sığmadı resim çirkinleşti bir kent kirliliğiyle ayı görmeden yılları sildik takvimden sevmeyi denemedik mesela işimize yarayanlar durdu bir süre yanımızda bir […]
SIRTIMDAKİ SAHTİYAN – gül yıldız ermiş
Kağıttan yapılmış harflerim vardı benim. Bir araya getiremediğim hecelerim. Sesini duyamazdım kelimelerin. Bana konuşmayı sen öğrettin öğretmenim… Usul usul ağlardım, hıçkırığımı duyardın. Korkuyu gözlerimden salan sırtımdaki sahtiyandın. Mavi dehlizlerden ummana seninle akardım. Bana çoğalmayı sen öğrettin öğretmenim… Yitik zamanlarda sakladım sevgini ömrüme. Okuduğum, yazdığım her satırda seni mırıldandım ben. Artık insanları […]
odaya giren biri -mehmet alptosun
dost gözükmek ister gibi kuşkuyla girdi içeri duvarlar kadar soğuktu herşey yabancıydı belki nereliydi, onlar nereli yıldızlar uzaktır, nerelisin dedi dost gözükmek ister gibi iyi insanlardır, kendisi iyi miydi, kendi kendine söylendi, neden adını soramadım önce kuşlar aylaktır, aylak kuşlar, tennezül eder miydi böyle şeylere
Bir karmaşık hikayenin sonu -buket çetintaş
Gün batımında olması gereken herşey vardı gökyüzünde Ben yine büyük zamanları dağıtıp Küçük zamanlarla dünyayı kurtarma peşinde Aynı çocukluğumdaki gibi umursamaz Annemin dediği kadar dağınıktım Aramaktan vazgeçtiğim ne varsa çıktı çantamdan Sorular çıktı cevapsız ve kapı çaldı birden Gelen bendim , senden kaldığı kadarı ile Uzun zamandır hoşgeldin dememiştim kimseye Beraberinde başka kelimeler de geldi […]
SENİ ÇOK ÖZLEDİK ALİCE -Evren İnançoğlu
Beyaz Tavşan ve Karpaz Eşeği ziyaretine geldiklerinde Cheshire Kedisi yüksekçe bir ağacın kalın bir dalının üzerine uzanmış dinleniyordu. “Günaydın” diye seslendi Tavşan. Tavşan’ın sesinin duyulmasıyla birlikte Kedi’nin önce kuyruğu görünmez oldu, sonra da sırasıyla bacakları ve gövdesi. Bir kaç saniye içinde yüzü de ortadan kaybolunca Kedi’den geriye sadece bir gülümseme kaldı. Kedi […]
HİÇ AŞKTAN ÖLÜNÜR MÜ – SAFA BERBER
Hiç olmadık de mi biz Hiç birbirimizi sevmedik Hiçbir şey yaşamadan Unuttuk birbirimizi Ne ben seni sevdim ne de… Sen zaten sevmemiştin Ama unuttum saçının rengini Ellerindeki çizgileri, hatta gözlerini Hayat oyundur derler, bu oyun Ebelemece olsun o zaman Ben seni ebeleyeyim, sen de beni Hiçbir şey olmamış gibi Kim demiş aşk iyidir, hoştur Bana […]
ONDANDI -semih bilgiç
hafif bir dokunuş beyaz ötesi ışık göz kamaştırıcı büyülendim ondandı bir koku yayıldı belli belirsiz siz nereden bilirsiniz sızdı burun deliklerimden dokundu ondandı […]
Son Yorumlar