Mülteci Kederim -1- Berk Bozbel
Çünkü sen insansın. İnsanlara yalan söylemek, onlara ihanet etmek sana tarif edilemez bir haz veriyor. İşte bu haz duygusu yüzünden insanlar ölüyor. İnsanlar acılar içinde kıvranıyor. Bu karmaşık gibi görünen bir soru-cevap silsilesinden kurtulmak için, gerçekler arasından bir kaçamak yapmak için, geçenlerde bir Pazar yürüyüşüne çıktım. Hava fevkâladeydi. […]
TUZ KOKARSA – Ümit Evran
Mesleğinde oldukça tecrübeli ve işini iyi yapan bir hekimdi. Uzmanlık eğitimi için gittiği Almanya’nın Hannover şehrinde oldukça büyük bir klinikte çalışmış, özellikle komplike kanser ameliyatları konusunda uzmanlaşmış ve yıllar sonra kendi insanlarına hizmet verebilmek için hevesle ülkesine dönmüştü. Şimdi bir devlet hastanesinde çalışıyor, yurtdışında edindiği deneyimleri ile hastalarına yararlı olmak için çırpınıyordu. Yaşamı hastane […]
GÖLGENİN RİSALESİ -Ferhat Nitin
Işığın hüznü müydü bu yoksa Serabın büyüsü mü? Rüya beldesinde biriken ; Kaderin rengi miydi bu? Gölge dudağında hislerin; Duygu trajedisi mi? Sessizlik simalarına bürünen ey gece!!! Sahifelerin ok atışı mı bu?
Beyin Çatıkatı – Semiha Çevirici
“Kayıtsızlaşmak” bu kelimeyi ilk ne zaman duydum hatırlamıyorum ama anlamını tam olarak öğrendiğim gün hayatın başka bir yüzüyle karşı karşıya olduğumun farkına vardım . Belki de bu yüzdendir tüm bu sahte gülüşlerin ve sevişlerin olduğu dünyada kendi görünmez kafesimi inşa edip aynı zamanda özgürlük için dua etmiştim fakat şimdilerde benimle aynı kafeste olmasını istediğim […]
BENLİK YOKTUR ÖZÜMDE – Şah İsmail HATAYÎ
Ben de bildim benlik yoktur özümde Benliğim mürvete saldım ezelden Tuttuğumuz îman ikrâr kapusu Bir pîrin eteğin tuttum ezelden Şerîat öğrendim bin bir ad içün Hakîkat öğrendim ayn-ı zât içün Ma’rifet öğrendim bu sıfât içün Tarîkate hizmet ettim ezelden Şerîatın ince yolları vardır Hakîkatin derin gölleri vardır Ma’rifetin gonca gülleri […]
ZOR – Mine ALACADAĞ
Anlamak zordur Kırılan bir kalbi Gelmeyen ölümü Olmayan ve olmayacak sevdaları … Anlamak zordur Şu ıssız kaldırımları, Can çekiştiğini bir çocuğun Issız bir köşesinde evrenin Annesinden uzak kaldığında… Tan yerini mesela Ya da alacakaranlığı … Anlamak zordur Anlamsızlığı … Ve hıçkırmak da zordur Tükendiğini hissettiğinde Ve herkesten gizlemek gerektiğinde … Geçer dersin her şey […]
OKUMA AŞKI -Uğur Demircan
İlkokul ikinci sınıfta Seydişehir Halk Kütüphanesine gitmiştik. O yıllarda okul gezileri şimdiki kadar yaygın olmadığından, okul dışına çıkmış olmak bile başlı başına büyük bir olaydı biz öğrenciler için. Şimdi Çanakkale, Pamukkale, Kapadokya, Ankara demeden her yere yapılıyor okul gezileri. İyi de oluyor tabi. Biz ilkokulda, yaşadığımız ilçe dışına bir kez çıkmıştık otobüse doluşup onda […]
bir köpek ölüsünün üzerinden – tuncay arslan
Bir köpek ölüsünün üzerinden geçince ne hissedermiş insan, bunu ancak birkaç gün önce yerle yeksan olmuş bir köpek ölüsünün üzerinden geçince anladım. Daha önce bırakın böyle bir hissi yaşamayı, böyle bir düşünce bile aklımın ucundan geçmezdi inanın. Üstelik bu, sizin bildiğiniz köpek ölülerine de hiç benzemiyordu. Kanım çekildi, nefesim ekşidi, hislerim allak bullak oldu, inanın […]
OYUNCAK GERÇEK… – Volkan BAĞÇECİ
Sevgili okur; Şunu en başından belirtmeliyim ki; amacım asla cinsiyet ayrımı yapmak; kadını ve ya erkeği eleştirmek değil. Tek amacım; anne baba olarak belki de hiç farkında olmadığımız ve her bir bireyin sonuna kadar açık kalplilikle değerlendirmesi gerektiğine inandığım bir konu hakkında yapılan bir özeleştiridir. Geçenlerde yolda kırklı yaşlarda olduğunu tahmin […]
YABANCI KALABALIK – bahtiyar ermiş
Gül ibrişim ve erguvan; öyle sosyal, öyle cezbeder, öyle buyurgan veya belki de öyle harcayıcı bir kapıyı arasına almış. Pizzayı bilmez idik bilir olduk. Bekliyorum. Ammalı humma: -Merhaba şu, ne ağacı? -Kuş ağacı -İlgim kabarık ve kalabalıktır ağaçlara. Şu da kurt bağrı değil mi? -Orman fakültesini bitirmiş bu(!) -Bak bu da akçaağaç. Karşısındaki heybet […]
GECE, DİL VE LAL – Gül YILDIZ ERMİŞ
Düşüncenin elinde ırgat olur kelimelerim Sarı buğday tarlalarında bir şair sevinci Gözlerin ermişlerin gölgesinde koca bir evren Yıldızlı bir gecede kaybettim ben sevgilimi Okuduğum kaç kitapta yarım kaldım Öksüz kelimelerle ıslandım yaz günlerinde Sessizlik boğuştuğum yitik keder Ağıt yaktım saklı kalem gözlerinde Sığındım senelerce bir mısranın dizlerine Fer fecir yanar […]
GAZETE – Mert Tahta
Uyandım Elimi yüzümü yıkadım Ardından mutfağa yöneldim Hiç gelmeyen sabah gazetemin ikincisi o günün ikindi vaktinde elimdeydi İlki tozlu raflar arasında Aldım elime Manşetleri geçerek 3. Sayfa haberlerini okudum Elimde gazeteyle biraz doğruldum Bardağı önüme hazırladım Kahvemi koydum Aklımdan mıdır sakarlıktan mi bilinmez Etrafa dağıttım Tutamadım Biraz alakadarken etrafımla […]
BEN BAŞBAKANIM – Kemal Kaçamak
Son derece normal görünen ama tuhaf hareketleri olan bir adamdı. İşsiz güçsüz birisiydi. Takım elbisesini giyer, bütün gün mahalle mahalle, köy köy dolaşır; gördüğü herkese bir şeyler anlatırdı. Bazen konuşacak kimseler bulamaz, sokakta gördüğü kedi köpeği kucağına alır, onlarla konuşurdu. Normal bir insan değildi yani. Yine bir gün takım elbisesini giydi, evden çıktı. Bu […]
Son Yorumlar