DENİZİN İKİ UCU -SESSİZ ÇIĞLIK Yunancadan çeviren:Nuray Tunç
Μανώλης Σπανάκης’a ΟΙ ΔΥΟ ΑΚΡΕΣ ΤΟΥ ΠΕΛΑΓΟΥΣ Ποιήματα που πολύ θα αγαπήσεις ήθελα να σου έγραφα παραδείγματος χάρη, μια μέρα βροχερή το να ξεχάσεις την ομπρέλα σου στην ευτυχία σου… Ποιήματα που πολύ θα αγαπήσεις ήθελα να σου έγραφα παραδείγματος χάρη, στην άκρη του πακέτου των τσιγάρων που επισύναψες Και που θα απομνημονεύσεις μετά… Ποιήματα […]
HAZ ETKİSİ – Tayfun GENÇAY
Güdülerimizin en çok sevdiği yemek haz değil midir? Benliğimize “ben” dedirten yapı taşlarından biri de sahip olduğumuz güdülerdir. Onlara hayat veren ise haz duyumuzdur. Güdülerimiz her eylemimiz ya da düşüncelerimizde “iyiliği” tema alır. Neyin “iyi” olduğunu söyleyen ise hazzımızdır. Kyrene (M.Ö. 435-355), Sokratik okullardan biri olup, kurucusu Aristippos ile birlikte Henodizm öğretisini kurmuş ve temel […]
Günahın Çocukları – Josef (Hasek) Kılçıksız
ne zaman namazdan kaldırsam başımı bir ahit görürüm kandan yeminleri içilmiş… ne vakit seni ansam sevda kanatlı gemilerim kalkar gözlerinden… pulları dökülmüş balık göğsü yırtık martı olur bekleyişlerim batıklarında… şimdi bir tren vagonunda yaşıyor uzak bekleyişin öbürgününe koşulmuş… dalganın köpüğünde yaşıyor med-cezir ayak izlerini silen… yağmurun eşiğinden geçerken üşümüş bir kıymıkta yaşıyor ten… kum kemirirken […]
bir bırakış güzellemesi- mert can fırat
seni kerkük’te gidilmeyen üryan çocuk bedenine, apartman diplerindeki nakış dükkanlarına, içimde yığınlanan batık balyalarına bıraktım bu bırakış bir emanettir içlenen sokak ile gök arasında döl yataklarına saplanan kırık cam yarasıdır bilinmeli ki bir hayatın bir hayatı yontmasıdır aşk böyle demiştir susuz dudak hoyratlığından geçenler bu eli kulağında bir bırakış bu eli kulağında bir bırakış güzellemesidir […]
NE ÇOK İNSAN- HAKAN UNUTMAZ
Ne kadar çok insan var diye Düşündü sazlık Yüklenmişken nilüfer üzerine Kabuklarını soyar kimisi duman içinden Kimisi ızgarasında çarkın sapsarı Bazen duygusallık satar kimileri mezat Kimisinde eve gitme telaşı akrep yıldır Ne çok insan var diye Düşündü sazlık Kulağakaçan çocukları çekiştirirken eteklerini Emeklisi gelmiş ancak Torunlara bir mevsim daha oksijen olmak isteyen İçsiz iğde ağacının […]
Aramızdan Ter Sızmasın -Volkan Kemal
Yalnızlığın gözü kördür derlerse de inanmam… Bazen tavana dikerim gözlerimi… Sobanın ön camından yansıyan ışık kümesine takılır; gerilere doğru gider, yarı uykuya dalarım… Sobanın üzerinde kızaran ayvanın kokusu yayılır odaya. Bir dilim alır; dişlerimin arasında suyunu emerim; tok bir bebek gibi. Üçüncü gözümü açarım yavaş yavaş. Ayağımın baş parmağınıdaki sancıdan başlarım; çocukluğumun neşeli demleri, baltadan […]
İstemsizce Uyudum – Emre KARAAĞAÇ
Sebebi olmalı şimdi bu nefes nefese saatlerin, Düşünmek gerekiyor ama ayakta, başı eğik. Unutamıyorum sabırsızca akreplerin gidişini, Hatıra oluyor ismi geçmişin acısızca; Aklımda bir tabela oluyor unutmak.. Anılar tüccar oluyor sen düşünce bilince Bilinçsizce seviyorum seni. Bana kalsa dünya sarhoş, insan düş Uykudan uyandırılıyoruz gözyaşlarıyla, Doğumla, doğurarak uyanıp uyandırılıyoruz. Sebebi olmalı bu uykusuzlukların ebedice, Tekrar […]
Zamana Karşı – Tayfun TATAR
Öyle ya, hissediyorum şimdilik Bak şu elim, şunlar parmaklarım diyorum Şiirler yazdığım Elimi uzatıyorum ve bana hayaller kuran Bir umudu içinde sıcacık tutan Kalbim burada Ve bir gövdem var onun yörüngesinde Dönmekte olan Düşünceler var, düşler var zihnimde Bir özgürlük heykeli gibi dimdik duran Şimdi sen, diyebilir misin ki bana Sevgilim Tam da şu andan […]
SOLUKSUZ – Nesrin Bulduk
En derin karanlıktan taşıyorum ışığımı renkleri yakan karanlığa taşıyor soluğum nereden geleceğini bilemeyen bir çılgın karanlık hayat bir sihirbaz oyunu güvercinler yerine kan çıkıyor eldivenlerinden kansız bir bedenin soluğundan başlatılıyor oyun karanlığın ulaşamayacağı soluklardan alıyorum ışığımı soluğum soluk bir gölge-ışık oyunu geleceğini bilemeyen bir çılgın hayat son gördüğüm kıyıda bıraktı oyununu.
Osmanlı’nın Sıra Dışı Dedektifi Yeniden Aramızda
Yeniçeri Ağacı 40’dan fazla dile çevrildi, birçok ülkede çoksatanlar arasına girdi! Osmanlı’nın Sıra Dışı Dedektifi Yeniden Aramızda İngiliz edebiyatının sürprizlerle dolu ismi araştırmacı yazar Jason Goodwin, Osmanlı döneminde yaşayan hadım dedektif Yaşim’in macerasını anlattığı polisiye romanı Yeniçeri Ağacı ile yeniden Türkiye’de! Jason Goodwin’in bir tarihi polisiyesini okuduğunuzda, adeta bir sihirli halıya binip dünya üzerindeki en […]
KİRLİ ŞEHİRLERİN SEVİLMEYEN ÇOCUKLARI-Aslı BAHTİYAR
Kirli şehirlerin sevilmeyen çocuklarıyız biz. Pis kokarız, Terleriz. Annelerimiz bağırır çağırır, Ve odalarımız küçüktür. Küçücük. Pencere kenarlarımızsa kirlidir Koca bir ömüre. Camlar, öylesine pistir ki şu şehirde, Parmak uçlarımızla Resim defteri sanar, Parça parça Karalarız hayallerimizi. Büyürüz bir gün. Ellerimizle yollar yaptığımız pencereler Parmak uçlarımızın bezleriyle silinirler, Yavaş yavaş. Temizleriz. Her bir hayal, her bir […]
BİLÛN KADIN – Şükran Engin Atmaca
Rüzgar, ilk dağı aştıktan sonra gür çayırlarda çimenlerle oynaşır,sonra yoluna devam etmek ister;ama ikinci dağı öldür Allah geçemezdi. Dağ, rüzgarın Bilun Kadın’ ın olduğu yere geçmesine izin verirse bir akıl bin akla dönüşecek…Dağ bunu bilmez mi? Geçemediği dağın ardında Bilun Kadın vardı.Rüzgarla gidip gelirdi Bilun Kadın’ın yaşlı aklı.Yaşlı kadın, üç gün hiç uyumadan ,hiç susmadan […]
MÜLTECİ KUŞ -Yusuf Gençal
Hangi umut Kazar sulara mezarını Mülteci kuş Bebek gülüşlü Dudağı mor bir ölüm Isırır ellerini, üşümüş sular Öper gözlerini balıklar Kokunda korku Tükenir sende deniz Ipıslak çekilen kıyıda Örter üstünü gece Çığrışır başında Gümüş kanatlı martılar Kumlara iz bırakır İz bırakır kumlara… 03 Eylül 2015 Suriyeli mültecilerin Avrupa’ya göç akını facia ile sonuçlandı 3 yaşındaki […]
Son Yorumlar