Kimin Umurunda? -H.İlker Evin
Tepedeki gecekondu damına konan güvercin Yalınayak kırmızı yanaklı bebeler Umutsuzluktan intihar eden bir genç kız Ey kader umurunda mı? Kaldırım kenarında yatan yaşlı dilenci Ona yevmiyesini veren hayat kadını Hayat kadınının evlatlık verdiği bebeği Ey kader umurunda mı? Patlayan piştovun ürküttüğü taklacılar Gri bir hayat Düşük beklentiler Ey kader umurunda mı? Varoş bir rüya gördüm […]
Kayıp Yaldızlı Avuçlar – Halil ALSAK
Sözlerin bize getirdiği gibi yaşıyoruz hayatı Başkasının saatine aldanarak Geç kalıyoruz Saat sekizi her zaman hayat geçiyor Fil Hamdinin kamburunu yükleniyoruz Bazı günleri sevmiyoruz eskisi kadar Günleri sana bölüyoruz Sıkışkan zamanlarımızda yüzüyoruz Oysa küçüktük Ufacık avuçlu ellerimizde yıldızlar Masmavi Tahtımizın üstünde koskocaman bir gökyüzünü sığdırıyorduk içimize Geceden gökyüzünde çiziyorduk sevgimizi Şimdi nefes almaya korkarken Gökyüzümüz […]
TARİH KOKAN MEKÂNLAR – Kevser CERAN
Anadolu`nun en güzel yerlerini barındıran Afyon dayız. Afyon, sıcakkanlı insanlarını yaşadığı sevimli bir şehirdir. Bu özelliği ile hemen kendisine alışmamızı sağladı. Afyon da ilk gezeceğimiz yer, buram buram tarih kokan Zafer Müzesi ‘dir. Zafer Müzesi çarşının ortasında bulunan bir mekandır. Bu sebepten dolayı ilk güzergahımız oldu. Çok uzaktan bile belli olan bu eşsiz mimari bizi […]
H/aya – GÜL ÖZKAN
G/onca bir gül ve bay/ır kuşu Beş yaprak denesi, türabın yeşil hulliyatında Acuna her adımın fosil y/atağıdır, peri kızlığıma. Batı rüzgarının karısının avuçlarında yitirdim, son darabanı. B/ölümlerini hasat yaptı, n/efesine taparcasına. Ve fikrat’ın arı sokuğudur. Şişer durur, burukluğun İbni Sina lokmanlıktadır, bir ney’in uğruna G/özlerin Cupid’ın oklarını yüklenip dikenim oldu,battı B/attın. Ömrümüzce gözyaşı döktüm, Venüs’ün […]
BİR BAŞKALDIRIDIR YALNIZLIK- Ayberk Mazı
Sözüm ona bir başkaldırıdır yalnızlık Zar zor yürüttüğümüz yaşamda. Kimsesiz olup, kimliksiz olmamak adına.. Süre gelen bu düzen içinde ki düzensizliğe Başıboş kalabalıklara Sahipsiz kalmış, fütursuzca ortalıkta dolaşan cümlelere Manası yitirmiş hayatlara Dört duvar arasına sıkışmış yaşamlara Korkulan, adına insanoğlu dediğimiz canlıya Bir sitem, bir kırgınlık, bir başkaldırıdır yalnızlık..
ŞEHİR VE ÜTOPYA-2 -TAMER UYSAL
-2- Bursa’nın yeşili Karadeniz’in yeşili ile tabi mukayese edilemez. Ama iç Karadeniz; Bayburt hariç mesela… 1980’lerin sonları.. Acemi birliğinden dağıtımım Trabzon’a yapılmış 3 gün orda misafir edildikten sonra Bayburt’a dağıtımımızı çıkartıyorlar. İlkbahara girmişiz. Terminalden bir otobüse bilet alınmış en arka koltuklarda 5 kişilik. Astsubay beni işaret ediyor: “Bunlardan sen sorumlusun eğer bir şey olursa” diyor […]
SONU YOK – Safa Berber
Bekleyenim de yok, sevenim de Yalnızlık sarhoşuyum bu gece de Belki romandaki şapkalı bayan Belki de hikayedeki ince ayrıntı Kurtarır beni bu hastalıktan Ölümle kıyaslayamam yalnızlığı Bilemem ölümü ama beterdir yalnızlık Bilirim Karanlık sokaklarda huzur arayan biriyim Kavga edenim yok, bakanım yok Bence fakirlik budur Çok şey yok bende Çok Sövenim de yok, sevenim de […]
Vesvese Sahafında Azap – oğuz erden
’Ey kanırtan tırpanlardan boşaltılan sapkınlık! Çürük etler mezarlığına artık gömülmelisin!’’ sahaflarda…balkıyan kubbelerin heybetli sayfasında; hayvanatla haşarat arasına gerilmiş çarmıhlarda, şakrak vesveselerin zuhretmesiydim.. irinçiçeklerini efkarın kasığından kusup kafatası mezarlığını zulmetlere raptettim. omurgadan damarlara gergin yıldırım gibi elektrikkıvılcımlar sıçratarak geçerdim, gövdeyle gövdesizliğin çarmıhı arasında; sapkınlığın gövdelendiği semptomlarla geçerdim. Sonra; Kiramen Katibin’in mührü taksiratımla, Nakşolurken mürekkepsiz rütbesine kibrimin; […]
OLABİLİR-Dİ – Kasım Hasan Ünal
Bu gece uyuyabilirdin.Senden bahsedilmeyen bir rüya görebilirdin. Ya da bu gece yağmur yağabilirdi.Yağmur,senin için bir cinayet işleyebilirdi.Sessizlilk ölebilirdi.Yalnızlık bu derece şımarmayabilirdi.Duvarların olmayabilirdi.Belki de duvarların konuşabilirdi.Bekleyiş, geçici bir hastalık olabilirdi. Bir anda biri kapını açabilirdi.’’Senin derdin ne?’’ diye sorabilirdi.Sende ‘’ boğuşuyorum’’ diyebilirdin.Anlamsızca da olsa, aniden yere düşen bir eşyaya bakar gibi sana bakabilirdi. Düşünsene , sana […]
BÜYÜLÜ DENİZ-Serpil Tuncer
Serpil Tuncer, insan yaşamını ve deniz hikâyelerini harmanlayarak çeşitli edebiyat dergilerinde yer alan yirmibeş kısa öyküsünü Büyülü Deniz kitabında paylaşıyor. Serpil TUNCER ‘in daha evvel yayınlamış Erik Ağacı isimli bir şiir kitabı, Mor Sokak Sakinleri ve Ekinoks günleri isimli iki de öykü kitabı bulunuyor. Yazar ayrıca ilk kitabını adını veren erik ağacıdan esinlenerek Erik Ağacı […]
O Kadının Hikâyesi: Haseki – Hakan Gülçay
Aylardan Ocak mıydı, Şubat mıydı, Nisan mıydı? Belki de savurgan Ekim’in tam ortası ya da Kasım’ın hemen başlarıydı. Bilinmez bir vakitte, Gıdırış Ninemin koynunda doğdu. Göçüp gidenlerden başka doğduğu günü doğru bilen yoktu. Boyu beş karışa vardığında, kardeşlerine anne oldu. İçlerinde, kendinden bir yaş büyük ağabeyi de vardı. Bacak kadar boyuyla, nice ineğin altına girdi. […]
Gece Sorgusu – Burak Çakır
Kör bir çığlık çarpıyor Karartılmış dağlara Sıyrılarak ahmaklığından Dünyevi varlığını sorguluyor Siyahî bir kuş Önce Sartre’dan bir söz okuyor Sonra Bektaşi’den bir nefes Ve uzanarak kadehine Yudumluyor hiçliğini
18 Yaşında Yaşanmış ve Yarım Kalmış Aşkın Dile Geldiğidir…- Remzi Köpüklü
çene altlarıma yosun kokusu değiyor gibi bekledim yıllarca balıkların sert kayalara omuz verdiği çokça direnen kayalara bağlanmak niyetiyle kıllarını denize salan suya ip ve ayak uzatan-çık yanıldığı besbelli ama inkar eder biliyorum kuma dudak izi dokunmuş bir gurbetçi uçuşu bu gemide bir kız bir oğlanı bir oğlan bir kız gemide şehrin anasonunu genzine doldurabilir misin […]
Son Yorumlar