Barış – Ersan Arif
Ağızlarından barışı Hiç düşürmeyen insan kılıklılar Omuzlarından silahı hiç bırakmadılar Barış için direnen insanları Kana buladılar Analar, bacılar barış diye ağladılar Babalar, kardeşler barışı haykırdılar Barış koydular yeni doğan bebeklerin adını Barış onların memleketlerine uğramadı Bırakmadılar barışı insan kılıklılar 04.01.2016
Oyun Çağı Çocukları -Hikmet Güzelkokar
Bilir misiniz Oyun çağı çocuklarını Kurşundan misket Kovandan yuva yapar arılara Su taşır karıncalara Birdirbir oynar İp atlar Uçurtma salar semalara Aldırmaz kızanlara, oyun bozanlara Ormanda koşar dal toplar Kurşun kalem yazanlara Kırk haramiler Yedi cüceler Uyuyan güzel İnanmaz başka masallara Ve büyüdükçe dar gelir ufuklar Gün gelir Yeşile boyarken nehirleri Kumsallardan mavi bakan çocuklar […]
Barış – Günay Karakuş
01.12.1990 Erzincan doğumluyum, ailem aslen Gümüşhaneli. 3 kız kardeşin en küçüğüyüm, 1992 yılında depremden sonra İstanbul’a taşındık maddi imkansızlıklardan ötürü iki yıl sonra Erzincan’a geri döndük. Erzincan Göktürk ilköğretim okulundan mezun oldum ve Erzincan lisesini bitirdikten sonra Atatürk Üniversitesinde eğitimime devam ettim, üç yıldan sonra 2012 de tekrar sınava hazırlanıp adana Çukurova Üniversitesinde İngilizce öğretmenliği […]
UZLAŞMAK- Özgür Karakaya
” Uzlaşmaz iki sınıf: Zenginler ve yoksullar” ! Maksim Gorki Uzlaşmak, pozitif bir algı yaratan sözcük olmasına rağmen, dillerdeki en sevimsiz sözcüklerdendir. Söylerken de zoraki gülümsemeyi getirmektedir. Erdemmiş gibi de yansıtılmaktadır. Kapitalizme özgü olan bir kavramdır. Sistemin kendini kabul ettirmek için akıllara saldığı bir çimentodur uzlaşmak. Adeta güçsüzün, güçlünün potasında erimesi gibidir. Benliğin tüm katmanlarını […]
UYANDIRILMIŞ TOPRAK – SERHAT ÇAKIN
Uyandırılmış Toprak, Ünlü Rus ve Sovyet Yazarı Mihail Şolohov’ un en önemli ve en güçlü romanlarından biri olup; iki romandan oluşan ve birbirini izleyen iki yapıtının ilkidir. Toplumcu-gerçekçi bir sanat anlayışının başarılı bir örneği olan ve sürükleyici bir dille yazılmış olan bu roman da, Tolstoy’ un etkileri de görülmektedir. Tolstoy’ un romanlarındaki gibi zengin ve […]
Şiir Nöbetleri- Cemal Öztürk
1. Zihnimi kurcalıyorum bir öğretim üyesi gibi Karıncalanmış gövdemi kımıldatmak için 1’den 9’a kadar sayacağım İnsan kere insan=toplum Toplum kere toplum= tarih Tarih kere tarih =zaman ötesi Basamak basamak Bir arkeoloji kürsüsünde Sırtımda göktaşı taşıyorum Paris komününde işçilerle dolup taşıyorum Kâbe’de müminlerle Tibet’te Budistlerle Taksimde bir miting alanı gibi yığınlarla dolup taşıyorum Caddelerde yaya yürüyen […]
SU GÜL KOKUSU VE KEHRİBAR – Duygu Çalışkan
Fersizdi, ter döküyordu ekmeği için. İçi çekilmişti, doğada kaybolmaya gönüllüydü Yitsindi. Günler ardı ardına kötücülleşiyordu Okudukça eskiyordu bir solukta gazete haberleri Anlam veremiyordu, ifade etmiyordu kendisini. Anlasınlardı Ses versinlerdi Neden; Kendi seslerini dinliyorlardı Özünden versindi hepsi Çok da zor değildi biliyordu emek vermesi yeter ki bir ederi olsundu kızsa da dili damağı küfürle solsa da […]
Razı Ol Gözlerimden – Jusef Hasek
hani bir kan davasında katil ile maktülün aynı yazgıda yer değiştirmesi gibi öyle bir zaman olur ki yer değiştirir yalnızlık yoksun ya demlikte çay yaprağı sıcak karanlık tutar… ayrılığın karabasan aralığından göklerin pagan yalnızlığına geçmek sevdiğim… iç çeken kar tanelerinden yoluma düşen çığa kadar tuzu yâr tespih kumuğu kâbuslar karşılar beni boncuk boncuk… bir anlamı […]
ÖBÜR DÜNYADAN GELEN MEKTUP – Ümit Evran
Son hastama bakmış, yemeğe çıkmaya hazırlanıyordum. Kapı açıldı, genç bir hanım içeri girdi. Hasta olmadığını, beni özel bir nedenle ziyaret ettiğini söyledi. Meraklanmıştım. Elimle oturmasını işaret ettim, ilgilenmedi. Yaşını kestirmek zordu. Makyajsızdı, temiz ama iddiasız bir giyim tarzı vardı. Yüzündeki ifade oldukça donuktu. Titrek bir sesle konuşmaya başladı: “Sizi rahatsız ediyorum ama size iletmem gereken […]
Çay Döküm İçer Misiniz? – Cennet Güvenç
Bu garip insanlar hep mi beni buluyor yoksa ben mi bu garip insanları fark ediyorum bilmiyorum. Ama işte ben hep bir şekilde oldukça sıradaşı bu insanlarla tanışmayı başarabiliyorum. Ya da bir uğursuzluk, bir lanet var üzerimde buna daha çok inanabilirim, olayların hep benim başıma gelmesini de başka türlü açıklayamıyorum. Tıpkı birazdan size anlatacağım bu garip […]
On Haiku – Turgut Say
.Şehirler var sadece adres vermek için Şehirler var unutturur bildiğin tüm adresleri .Bekler mi ağaç baharı? Yoksa bahar ağacın içinde mi bekler? .Açıyorum kapıyı ve karşılıyorum kendimi! .Yağmurlu günlerde özlerim güneşi, güneşli günlerde unuturum herşeyi! .Gökyüzü daha mavi,su daha mavi! Sen mi gülümsedin güneş mi açtı? .Bir trenin sesinde kaybolur sesin, Ben el sallarken arkandan […]
Muhallebi kokan kadın – Fatma ŞAHİN
Saat 03:25 Henüz uyku tutmamış, umutlarını kadehlere saklayanların demlendiği; ya da benim gibi uykunun korunaklı kucağına sığınanların binbir zahmetle, çişe kalktıkları saat. Ben de içtiğim çaya savurduğum paslı küfürlerle yatağımdan çıkıyorum. Tam o sıkıntıdan kurtuldum derken, öyle bi sigara içesim geliyor ki, bir de içtiğim sigara küfrediyorum. Kafamı yukarı kaldırıyorum sigaramı yakarken; berrak gökyüzü sigara, […]
SES – Burçin Tolga Yılmaz
Acılarım dinmeden önce duyduğum ses biraz önceki adamdan geliyor. “Ölüyor …” Benimle yüzmeyi seviyorlarmış. Birçoğu da terapi yapıyormuş benimle. Ne güzel! Benim ne düşündüğümü önemseyen yok. Haftada bir gün onlarca insan izliyor beni. Bir kadın ve bir adam dans edip yüzüyorlar yanımda. Onlar gibi yüzmemi, dans etmemi istiyorlar bu havuzun içinde. Japonya’dan getirdiler beni. En […]
Son Yorumlar