Birinci – Jozef Kılçıksız
belaydık bitirimdik ödlek itlerin peşine düşerdik mahallede… teneke çatılar altında geçerdi ömrümüz… kafayı temize çeken ciğaralarımız vardı… sarı yaprağını yaktığımız hazanlar… rüzgar kıl keçeden bir yorgan gibi sarmışken üstümüzü ince kağıdında ıslak ruj lekesi Birinci’nin devrim sevdamız gümüş tabakadan yayılan duman ciğere kıvrılan sarı nehirdi Vietnâm’da… ödünç kanatlarla uçan turnalarımız vardı… belki bu yüzden tespih […]
TUZLU DONDURMA – YASİN ERTAŞ
ellerim ahh ellerim niçin sallanıp duruyor böyle iki yanımda yorgun argın flaması gibi yalnızlığın böyle durumlarda kandırmak için kendimi hemen sağ elimi içine alıp sol elimin arkadan bağlıyorum dedem gibi bilmezsiniz keşke bilseniz ama annem ne çok sever bu hareketimi ama tesbih varmış elinde dedemin, başında yeşil bir kumuk bende yarılanmış bir sigara var başımdaysa […]
DOLUNAY ŞARKISI – Tayfun TATAR
O gece ay, dolunaydı Bir iç ürpertisiyle karar vermiştik Aya gidecektik seninle biz Ama önce bir dilek tutmalıydık Yoksa çekilmezdi bunca yol Bu yüzden gözlerimizi kapatıp Göğe yıldız çalmıştık Ahşap bir evin balkonundan taşmış İki menekşe yaprağı gibi Düşmüştük sokağa süzülerek Birimiz siyah, birimiz mor… Köşe başında çalan akordeonun Ayakucunda kalıvermiştik İşte o gece sokaklar […]
Akasya ağaçları – ayhan kelam
Akasya ağaçları patikanın ucunda… Dal gri Yaprak sarıyı andırıyor her daim Gölgesiz gidenler çok varmış burada Şimdi Güneşte toprağı öpen Sadece akasyaların gölgeleri Akasya ağaçları patikanın ucunda Aşağısı yâr Düştü düşecek gibi duruyor ağaçlar Mevsimlik sevda değil onlarınki Hayatın kıyısında yaşarlar Akasya ağaçları patikanın ucunda Güneşe el uzatırlar Ve tutarak gümüş gökyüzünü elinden Kara toprağın […]
Kafeine Veda – Burak Çakır
Her zamanki mekânımızda, Kızılay’ın hafif yukarısında sakin bir kafede oturmuş konuşuyorduk. Anlam veremediğim bir gerginlik vardı üzerinde. Sorsam söylemezdi, biliyordum. Sormadım, birkaç saçma espri yaptım, yumuşasın yüzündeki kasvet. Biraz gülsün diye. Beni kırmamak için gülümsedi. Ne yapacağımı bilemeden latteme döndüm ben, aklımı onda bırakarak. Sonra nedendir bilinmez o başladı konuşmaya, bir şeyler anlattı biz ve […]
Seni Düşünüyorum – Günay Aktürk
Yağmur yağıyor seni düşünüyorum güneş çıkıyor seni… Yıldırımda ve şimşekte, gök gürültüsünde ve kuşağında göğün… Kasırgalar çıktığında geceleyin, hele ki düşmüşsem ıraklık gafletine, kabuslar içinde görüyorum seni. En çok da çocuk çığlıklarında ve yok edilen şehirlerin enkazı altında görüyorum seni. Birimizden biri kurtarmalı ötekini artık. Kardeşlerimi boğazlıyorlar yani başımda. Tüm direniş bunca barikat ve bütün […]
GÜLÜŞÜNDE BİR ŞİİRLER VAR – Sedat Emrem
Gülüşünde bir şiirler var Bir şeyler tuhaf hüzünler Yanılgılar üstüne Eksik şarkılar üstüne Yâr üstüne Çılgınlıklar sakızı âşk sürekli gel-gitler üstüne Gülüşünde bir şiirler var Kalabalıklar içinde Ama hep tenhalar üstüne Parsel parsel yorgunluklar Çeyrek asırlık krallıklar üstüne Âh zehri ekseriyetsiz olan şems Her dem, gece gece üstüne Tahtında yıkılır ey can Ateşsiz de yakılır […]
Ağustos’ta Yağmur – Gökhan Aynacı
Hangi mevsimdi gidişin Hatırlamıyorum Şimdi yazın ortasındayım Gecede yağmur Sarılmış Ağustos’a Şimdi Ben girsem ikisinin ortasına Kıvrılsam usulca Sen gelsen Gözlerinde yalnızlık Ağustos’la yağmura inat Çıksak Kız Kulesi’ne Sen Fransız şarabı Ben o Fransız olsam Değdirsem dudaklarımı aşka Oda olmadı kaçsak şehirden Gece sabahla hesaplaşmadan Feryat figan yansa her yer Yansa bu şehir Ağustos’ta Ben […]
ONSUZ DA YAŞARIM, KALPSİZ DE – Serkan Sakmen
Ertan için sabahları evden dışarı atılan ilk adım hep isteksiz olmuştur. Bu sabahta aynı isteksiz tavır ile sigara ve ekmek almak için dışarı adımını attı. Üstelik dün gece bağıra çağıra kavga ettiği sevgilisi Işıl, evde fosur fosur uyuyordu. Bu nedenle Ertan’ın attığı her adım daha da isteksizleşiyordu. Birde üstüne cila niyetine binanın önüne park ettiği arabasının, aynasının kırık […]
FERSAH FERSAH LAHANA – SABRİ YILDIZ
Gözlerini (k)açmak için kullanma Birak olduğu gibi kalsın Gözlerimi çok açtım zor açtım zamanında Kapaklarım fırtınalı bir gecede yırtıldı Fersah fersah sayfalarca Sonra, sonrası hep kan Yağdım sıklıkla, sıkıldıkça düşlerimden Logar kapaklarından açık denizlere aktım Gürültülü… Gök değil çığlığımla tırmalayarak aktım Sokak taşları iyi bilir cemalimi İleri bakamam çünkü ben Başım hep yerde Hiç kalkmadı […]
Polenler, Perdeler ve Bebekler – Gizem AĞBAŞ
Hiç hayatın dışında kaldığını hissettin mi? İnsana Çok Uzak, anlaşılma güç, ağır bir duygu değil bu. Sadece bazen etrafında konuşan onca sese rağmen varlığından bir haber yanında duran resme, başının üzerinde asılı afişe dalan gözleri fark edersin. Sandığın gibi merkezi misin hayatının yoksa çemberin dışında mısın? Peki, bu hayat sahiden senin mi? Aldatılıyoruz ve biz […]
DEMLENSİN YILLARA – SEDAT YABALAK
Yıllara dokunma demin de ıslansın yaşanan, Her sabahın arifesinde yaşanır gecede ağlayan Belki bir kahvenin telvesindedir hatıralar, Belki bir çayın demindedir güneş; Sabahı huzura bağlayan. Kısa gelir sanırsın, geçen yıllar da kalırsın Gün olur ömre bedel, Gün olur hayattan saymazsın. Gün bekler durursun. Bırak demlensin yıllara… Can çekişir belki, gamda kalan serüven Dur durak bilmez […]
Apolte Kruncky
Bir fikirden kurtulmak için kaç bıçak darbesi gerek atmayan kalbine? Kaç kat toprak örtmek lazım en derine gömebilmek için? Ben, hastalıklı bir zihnin yarattığı son düşünceyim. Yakıp da bitiremediğiniz sigaranın ısınan izmariti, Geçmişten geleceğe gözlerinize kapanan bir perde, Ne zaman beni duymak isterseniz de, ettiğiniz en içten küfrün gizli öznesiyim. Kaç gece kalabalık bir yalnızlık […]
Son Yorumlar