Ölü Şehir – Uygar Barış BUDAK
Kutsal ve Lanetli olanın bir araya gelmesi Işık ve Karanlığın ufkunda ikisi bir arada An ve Zamanda Beşinci Bölüm Kralın Gölgesinde Sıfır Yine bir dolunay sonrası, oda da ayakta durmuş geceye dair hiç bir anısı olmayışını düşünüyordu. “Neye şaşırıyorsun” dedi içinden bir ses “unuttukların mı yoksa hatırladıkların mı daha fazla karar verebiliyor musun?” Barış iç […]
Kıyım – Turgut Say
Annemin sonu gelmeyen ahları, Bir uzun ip gibi sarkardı geçmişin kuyusuna. O karanlık labirent gibi sokaklar, Titrek gölgelerle çiftleşen şehir, Şehir ki büyük bir hapishane Sessiz ve lanetli bir tılsım Ve kıramazdı onu Gizlice kahvelerde fısıldaşmalar, Ele verirdi seni duvardaki fareler! Babamın kanlı naaşını bile , Bir tek kamburlu mezarcı görecekti Kargalar konmadan dallara, Gömülecekti […]
Yenilmiş kavimler tapınağından – Sencer Karaaslan
Gençken şaşkın oluyor insan Yanılmışım/ şanlı değilmiş Şaşılası güz direnişi/ gülün Sağlam bir duvar olsam Bu yıkıntılar ortasında Göğe yekindikleri için/bir çınar Ağaçlar kınanamaz Yatay kökleri/ bağışlatıyor İsyanlarını /onların suçunu yatıştırır Bu asabi kasırga/ ayağa kalkar Kanayan damar Ayağa düşmüş /kösnü Metanet dergâhında Mihrap baş aşağı Hayaller ölülere Yaslanmış da /yürüyor Kedi köpek /börtü böcek […]
Bütpögülö – Aalı Tokombayev, 1988 Türkçeye çeviren :Güneş Duysar
Bütpögülö İçken sayın ensetet da, ensetet, Cakşı kımız suusunuňdu kandırbayt. Tak oşondoy mahabatın tamçısı, Köksötöt da könülüňdü kaltırbayt. Cazda, Cayda, Küzündöbü, kıştabı, Tatkan sayın, Tandayıňdı takıldadat, tandırbayt. Bütpö kımız! Öçpö örttö mahabat! Kün bütkönçö külümsüröp süynölü Kaygısı cok, şattıgı cok kaydıger Adam üçün oşol tattuu düynöbü! Cürök ırdayt, Cürök ırdayt. Talaadabı, üydöbü, Al çarçabayt, Al […]
İSYAN – Esra GÜNAY
Annemi kamelyalara benzetiyorum.Yılda bir kere açan çiçeklere.Hiç tam açıldığını görmedim yalnız annemin.Tastamam kendisi gibi olduğunu izleyemedim hiçbir zaman.Öyle bir yürek var ki bu kadın da tarifi imkansız,sözcükler yetersiz,kalem dilsiz… Çok küçüktüm.Eski evdeyken annemle beraber yatardım karyola da.Kaç gece annemin ağlayışları hıçkırıkları kulaklarımda uyanırdım.Anlamazdım o zaman küçüktüm ya!Ama bilirdim onun üzdüğünü.Özgüveni olmayan,çekingen,çığlıklarını içinde yaşayan ufacık bir […]
UMULMADIK DOST – Mehmet Ali ŞAHİN
Şehir bütün kalabalığını bu daracık sokağa kusmuş gibiydi. Sokağın haylaz kedisi Cengiz, insanların ayakları arasından yılan kıvraklığıyla süzülüp yanıma oturdu. Ellerimi bozkırın hunharlaşmış ayazına teslim etmeye direnen eldivenlerimi çıkarttım. Parmaklarımı Cengiz’in kürkünde nazikçe gezdiriyordum. Özellikle çenesinin altını okşadığımda bakışları kendiliğinden göğe uzanıyor, kedinin suretinden yansıyan yıldızlı gece içime derin bir huzur bahşediyordu. İnce, buğulu bir […]
Ben hep burdaydım Elpis – İDİL ÇETİNKAYA
Bir sabah gökten üç elma düştü insanın ayaklarına. Biri yüreğine yerleşdi insanın, biri zihnine bir diğeride kibirine. Bir yerlerdeyim hala. Herkes gibi. Sürekli bir şeyler değişiyor etrafımda. Zaman sürekli acelesi var gibi akıp gidiyor burukca. Şöminenin alevi yüzümün bir parçasını yakarken insanları izliyorum. Penceremin önüne bir sandalye yaslıyorum. Bir fincan kahve var sol elimde… . […]
KOVULMADIM, BEN AYRILDIM – Arzu Bahar Karakaş
Kapı çalıyor. Uykumdan kopup gelesim yok. “Çalar çalar gider her kimse, boş ver” diyorum kendime. Erken kalkmanızın gerekmediği bir günde, uykunuzun bölünmesi ile hala uyumaya zamanınızın olduğunu hatırlamanız arasındaki o kısacık anın mutluluğundayım. Şöyle bir yerleşiyorum yatağa tekrar. Yüzükoyun yatıp, bir kolumla boştaki yastığa sarılıyorum yumuşacık. Tiril tiril pike görevini yerine getirme çabasıyla yapışmış kalmış […]
Sevgiliye öğüt – Ayhan Kelam
çayın yanına aynı demde bir aşk ezgisi koy bir de orta boy muhabbet ne iş kalsın geri de nede gelecekteki güzel günler beklesin hayallerde mavi bir gök yüzü ılık bir meltem essin illede illede akşamüzeri olsun başlamak için dizeye ne gül bahçesi vaat et ne de şanlı geçmişini anlat sevgiliye yüreğini koy öylece saf ve […]
ÖYLESİNE BİR ISSIZLIK – ÖZLEM ACER
Döndürmüyor suyunu Değirmen Ve tütmüyor evin bacası Ne yana dönsem bir çöl ıssızlığı, Ne yana dönsem aynı anda Endülüs’te bir Mağrip istilası.. Sen gözleri bahara gebe! Hangi akasyanın dibinde kaldı düşlerin..? Sen! Sen değil miydin kaldırımda açan gelinciğin bükük boynu? Ah ..Sen benim doğrultamadığım belim, Güneşin batmadığı ülkelerin vaatsiz inanışlarıydı gözlerin..
HASTALIKLI İLİŞKİLER- Erdem Özçelik
Bazen hepimiz karmakarışık duygulara bürünürüz. Tek söz etmek gelmez insanın içinden. Tüm dünya karşında dursa bile bıçak kesmişçesine kilitlenir kalırsın o an. Sanki dilini yutmuş gibi sessizliğe, suskunluğa sığınırsın. Aslında söylenecek ne çok şey vardır. Söylenecek ne ağız dolusu kelimeler, cümleler bulunuyordur da konuşmaya mecalin yoktur. Hatta delicesine haykırmak, tüm kainata isyan etmek istersin. Zira […]
Beykoz’a Düşen Süptil – Emre Yıldırım
İstanbul’un iki yakasına mevzilenmiş balıkçılar zarif kolyeleri andıran zikzaklı bir desen oluşturur. Gün ağarmadan önce balığın bol bulunduğu yerlere dizilir, takımlarını çıkarır, ağlarını kontrol eder, tükenmiş ama sefihliklerinden vazgeçmemiş kimselere özgü bir huzurla şehrin cana kavuşmasını izleyip katıklarını atıştırırlar. Biri çaparisini hazırlarken diğeri Kıbrıs oltasını bağlar, pek azı da lüfere niyet ettiğinden akşam yemlisi için […]
Nasihat – Mehmet Mustafa ÖNEN
Muhabbet kapısıdır bu, parayla girmek olmaz. Dostun yakınlığını, uzaktan ölçmek olmaz. Dert yanarsın Rabbine, isyan etmek olmaz. Hele bir kendini bil, haddi bilmemek olmaz. Haram kapısından çık, aşk haram ile bulunmaz. Edepsizlik etme hiç, edepten iyi hal olmaz. Gönlünü hiç bozma sen, umut zararla solmaz. Arama aşkı fanide, Haktan öte yar aranmaz.
Son Yorumlar