Çocuk olamamak… Eskici ( Hülya Uslu)
Toz kir içindeydi yüzü Paslı bir dünyanın içinde belirmişti sorumluluklarını… Çocuktu ama bilmiyordu çocuk olmanın gülmek olduğunu, Çocuktu ama bilmiyordu çocuk olmanın oyunlardan geçtiğini… Gülümsemek miydi çocuk olmak yoksa kazanılan alın terinde miydi hiç bilememişti… Çocuk olmadan kocaman adam oluverecekti Çocuk olamadan anne, Çocuk olamadan baba, ve kundaktaki kardeşin alın yazısında… Hülya Uslu / […]
Arkadaş / Serhat Çakın
Arkadaş, Panait Istrati adlı yazarın en ünlü eserlerinden biri olup; akıcı dili ve sürükleyici olaylarıyla bir solukta okuyup bitireceğiniz ve okurken hem düşünüp; hem de keyif alacağınız bir romandır. Bu yapıt, bir hikâyeye göre daha fazla karakterinin olması ve bunların ayrıntılı bir biçimde tanıtılması ve uzunluğu bakımından bir roman özelliği taşır; ama canlı ve hareketli […]
Evrenin Gizemli Korunağı Antakya / Murat Demirkol
“Yüreği mühürlü gözlerini Bitmez tükenmez döl bereketini Akdeniz’in çıplak güneşini Eksiksiz bırakıyorum anaç toprağına Tanığım ol Antakya’ Sabahattin Yalkın “Tanığım ol Antakya” isimli şiirinin sonunda böyle seslenir âşık olduğu kente… Bu sesleniş, yeryüzünde önemi kavranmış kadim şehirlerin kökenine inen çığlıklara benzer bir bakıma… İnsanlar mı şehri, şehir mi insanları yaratır diye sormadan edemiyor insan? […]
Firar / Bilişimci Öyküleri / Bilişim İşçisi
Cep telefonumun alarmı durmadan çalıyor. Sabah saat yedi buçukta uyanmak için ayarlamıştım. Bir dakika içinde susması gerek ama bu bir dakika öyle uzun, öyle uzun ki alarm artık sadece ses olmaktan çıkıyor, upuzun iğnelere ve kocaman bir tokmağa dönüşüyor. İğneler vücuduma saplanıyor, tokmak kafama vuruyor. Sonu gelmez bir zaman dilimi bu. Bazı günler telefon yakınımda […]
Şehir ve Kavramlar / Mehmet Ali Aytekin
1. PENCERE pencere kadar gözümün büyüklüğü. sen ne kadar olsan da benim içinde olacağım bu beden, göreceğim pencerem kadar. 2. DUVAR dört duvarda aynı boya karşısındaki duvarı gösteren tek bir ayna, tek bir duvarda. kendime saklanmışım oysa duvarlar içinde ben. ben duvardan daha kuytuda ben içinde ayna, o da tek duvarda, ama gösterdiği sen yok. […]
Nokta / Emel Dinseven
Terminalde karşılıyorsun beni. Havada yoğun tozlu bir heyecan. Adının baş harfi yazılı kara ipek mendiller taşıdığından tutunuz da yediğin içtiğine kadar her şeyini bildiğimden de habersizsin. Gözlerine yakalanmadan elimi uzatıyorum. Tokalaşıyoruz. Ellerin buz gibi. Tanışma faslı bitince, sürücü kapıyı açıyor. Beyaz şahine biniyoruz. Kenti boydan boya geçerken, kucağındaki dizüstü bilgisayardan bir şeyler okuyarak beni […]
Akıllı Adamlar / Hikmet Güzelkokar
Siz kuyuya taş atanlar Akıllı adamlar geldi Kış uykusuna yatanlar Akıllı adamlar geldi. Siz rakıya su katanlar Ortada göze batanlar Lokmayı büyük yutanlar Akıllı adamlar geldi. İşleri baştan savanlar Tezgâh’la adam soyanlar Siz de duyun duymayanlar Akıllı adamlar geldi. Büyüdü kepçeler, kaplar Karıştı bütün hesaplar Çizildi eski kitaplar Akıllı adamlar geldi. […]
HANGİSİ BİZİM ANNEMİZ? / Yelda Karataş
Büyüdüğümüzü ilk hissettiğimiz anda, egomuzun bekası adına hatalarını hiç affetmeden yüzüne korkusuzca vurabildiğimiz, insanlığını bile isteye gönlümüzde diz çöktürdüğümüz ilk dişi… ‘ Ben değil, sen istedin doğdum ’ deyip, bir evlada sahip olmanın sevincini sık sık burnundan getirdiğimiz, hayatımızın ilk dokuz ayını güvenli rahminde geçirdiğimiz, yaşam kaynağımız o doğurgan canlı O’nun hayatını yaşayacak olsak, belki […]
Suyun Kıyısında / Jale Sancak
Bütün gece ağılı karabasanlarla boğuştuktan sonra, gün ışır ışımaz soluklanabilmek için dışarı çıkmış ve sabah rüzgârının albenisine kapılıp ardına takılmıştım. Sabah rüzgârı suyun kıyısına dek getirmişti beni. Onu ilk orada gördüm. Çıplak ayaklarını suya uzatmış kendi kendisiyle konuşuyordu. Bir süre hiç kıpırtısız durup dinledim. Sesi suyun dingin çağıltısını andırıyordu. Bu çağıltı bir anda yalnızlığımı darmadağın […]
Düşün Ölümü / Güler Kalay
Düşündüm; nedenini, nasılını, zamanını. Zihnimin girdaplarında dolanıp duruyorum günlerdir. Bir an, sadece bir an, aradığım. Ama yok işte, anların arasında küçük replikler…Başkalarına değil kendime ait replikler… Bir kitabı okurkenki gibi, karşıdan bakan için anlamsız, sebepsiz görünen bir gülümsemeyle doluvermek gibi. Bilincin dehlizlerinde yok oluvermek gibi. Kalbinde yüz binlerce kır çekirgesi, usul bir şenlik halinde…Öyle bir […]
Anne / Zübeyde Demir
Kürtajlar izin vermeyecek unutmana Sahip olamadığın çocuklarını hatırlayacaksın Daha saçı bile çıkmamış ıslak küçük bir avuç et Asla havayı soluyamamış şarkıcıları ve işçileri. Onları asla görmezden gelip dövemeyeceksin Veya susturamayacaksın, şeker alamayacaksın onlara. Parmak emmelerine asla son veremeyeceksin Ya da kovamayacaksın gelen hayaletleri. Onları asla terk edemeyeceksin, nefsini kontrol edip Atıştırmaları için dönemeyeceksin annelik duygusuyla. […]
Anne / Bedirhan Cebiroğlu
Susamışım su ver bana Üşüyorum ısıt beni Bombalardan korkuyorum Sığınağa götür beni. Yüreğinde sakla beni Yıldızlarla koru beni Hergün güneş batımında Ay ışığı örtsün beni. (…) Kundağımı yellere ver Başucuna karanfil ser Bez bebeğim uyumazsa Emziğimi yârene ver. (…) Yerüstüne çıkar beni Bombalardan kurtar beni Sığınaktan sıkıldım ben Gökyüzünde sakla beni.
EZBER BOZANLAR / Sophie Magdalena Scholl / Yelda Karataş
Sophie Magdalena Scholl ( 9 Mayıs, 1921-… 22 Şubat 1943) “… fark ettim ki benimle aynı yaştaymış ve yine fark ettim ki ben Hitler için çalışmaya başladığım yıl idam edilmiş. O anda algıladım ki “çok gençtik” gibi bir mazeretin ardına sığınmak mümkün değil ve neler olup bittiğinin ayırtına varmak mümkün olabilirmiş” (Hitler’in sekreteri Treudl Junge.) Zengin […]
Son Yorumlar