Anna Karenina: Opera mı Sinema mı? / Okan Akıncı
Anna Karenina’nın geçtiğimiz yıl sinemalarda boy gösteren yeni bir uyarlaması, belki de klasiklerin bugüne kadarki uyarlamaları arasında en enteresan olanıydı. Çünkü bu film oldukça farklı bir tarzda çekilmişti. Aslında uzun zamandır beklememe rağmen sinemalarda yayına girdiğinde kaçırmıştım ve izlemek bugüne kalmıştı. Filmi merakla beklememin tek nedeni Anna Karenina’yı çok seven bir kitap tutkunu olmamdan ibaret […]
Tyger / William Blake / Didem Öykü Aydın
Tyger! Tyger! burning bright In the forests of the night, What immortal hand or eye Could frame thy fearful symmetry? In what distant deeps or skies Burnt the fire of thine eyes? On what wings dare he aspire? What the hand dare sieze the fire? And what shoulder, & what art. Could twist the sinews […]
Unuttuğunu Unutanın Hikâyesi / Melek Ekim Yıldız
Gözünü deliğe dayayıp gelenin kim olduğunu gördüğünde aklından peş peşe üç düşünce geçti: beni eve kadar takip etmiş. Verdiğini geri istiyor. Gözlerindeki hüznü büyütmüş. Geriye çekilip ne yapacağını düşündü. Kapıyı açacak mıydı yoksa evde olmadığını düşünmesini sağlayacak bir cevapsızlığa gömülüp, geldiği gibi gitmesini mi umacaktı? Böyle olacağını daha onu ilk gördüğü anda biliyordu. Bildiğinin sıkıntısı […]
Zeytindağı / Falih Rıfkı Atay / Güler Kalay
Romanda, Osmanlı İmparatorluğu’nun son sürecini, devletlerin emperyalist paylaşım savaşındaki politikalarını, döneme damgasını vurmuş üç Osmanlı Paşa’sını ve savaşın döngüsünü bir asker ve gazeteci gözüyle savaşta tuttuğu notlar, mektuplar ve yazışmalardan yola çıkarak, sade bir dille anlatılmıştır. Aynı zamanda romanın yazarı olan Falih Rıfkı Atay, yedek subay olarak orduda yer almaktadır. Genç ve İttihatçı fikirlere sahiptir […]
Çocuk olamamak… Eskici ( Hülya Uslu)
Toz kir içindeydi yüzü Paslı bir dünyanın içinde belirmişti sorumluluklarını… Çocuktu ama bilmiyordu çocuk olmanın gülmek olduğunu, Çocuktu ama bilmiyordu çocuk olmanın oyunlardan geçtiğini… Gülümsemek miydi çocuk olmak yoksa kazanılan alın terinde miydi hiç bilememişti… Çocuk olmadan kocaman adam oluverecekti Çocuk olamadan anne, Çocuk olamadan baba, ve kundaktaki kardeşin alın yazısında… Hülya Uslu / […]
Arkadaş / Serhat Çakın
Arkadaş, Panait Istrati adlı yazarın en ünlü eserlerinden biri olup; akıcı dili ve sürükleyici olaylarıyla bir solukta okuyup bitireceğiniz ve okurken hem düşünüp; hem de keyif alacağınız bir romandır. Bu yapıt, bir hikâyeye göre daha fazla karakterinin olması ve bunların ayrıntılı bir biçimde tanıtılması ve uzunluğu bakımından bir roman özelliği taşır; ama canlı ve hareketli […]
Evrenin Gizemli Korunağı Antakya / Murat Demirkol
“Yüreği mühürlü gözlerini Bitmez tükenmez döl bereketini Akdeniz’in çıplak güneşini Eksiksiz bırakıyorum anaç toprağına Tanığım ol Antakya’ Sabahattin Yalkın “Tanığım ol Antakya” isimli şiirinin sonunda böyle seslenir âşık olduğu kente… Bu sesleniş, yeryüzünde önemi kavranmış kadim şehirlerin kökenine inen çığlıklara benzer bir bakıma… İnsanlar mı şehri, şehir mi insanları yaratır diye sormadan edemiyor insan? […]
Firar / Bilişimci Öyküleri / Bilişim İşçisi
Cep telefonumun alarmı durmadan çalıyor. Sabah saat yedi buçukta uyanmak için ayarlamıştım. Bir dakika içinde susması gerek ama bu bir dakika öyle uzun, öyle uzun ki alarm artık sadece ses olmaktan çıkıyor, upuzun iğnelere ve kocaman bir tokmağa dönüşüyor. İğneler vücuduma saplanıyor, tokmak kafama vuruyor. Sonu gelmez bir zaman dilimi bu. Bazı günler telefon yakınımda […]
Şehir ve Kavramlar / Mehmet Ali Aytekin
1. PENCERE pencere kadar gözümün büyüklüğü. sen ne kadar olsan da benim içinde olacağım bu beden, göreceğim pencerem kadar. 2. DUVAR dört duvarda aynı boya karşısındaki duvarı gösteren tek bir ayna, tek bir duvarda. kendime saklanmışım oysa duvarlar içinde ben. ben duvardan daha kuytuda ben içinde ayna, o da tek duvarda, ama gösterdiği sen yok. […]
Nokta / Emel Dinseven
Terminalde karşılıyorsun beni. Havada yoğun tozlu bir heyecan. Adının baş harfi yazılı kara ipek mendiller taşıdığından tutunuz da yediğin içtiğine kadar her şeyini bildiğimden de habersizsin. Gözlerine yakalanmadan elimi uzatıyorum. Tokalaşıyoruz. Ellerin buz gibi. Tanışma faslı bitince, sürücü kapıyı açıyor. Beyaz şahine biniyoruz. Kenti boydan boya geçerken, kucağındaki dizüstü bilgisayardan bir şeyler okuyarak beni […]
Akıllı Adamlar / Hikmet Güzelkokar
Siz kuyuya taş atanlar Akıllı adamlar geldi Kış uykusuna yatanlar Akıllı adamlar geldi. Siz rakıya su katanlar Ortada göze batanlar Lokmayı büyük yutanlar Akıllı adamlar geldi. İşleri baştan savanlar Tezgâh’la adam soyanlar Siz de duyun duymayanlar Akıllı adamlar geldi. Büyüdü kepçeler, kaplar Karıştı bütün hesaplar Çizildi eski kitaplar Akıllı adamlar geldi. […]
HANGİSİ BİZİM ANNEMİZ? / Yelda Karataş
Büyüdüğümüzü ilk hissettiğimiz anda, egomuzun bekası adına hatalarını hiç affetmeden yüzüne korkusuzca vurabildiğimiz, insanlığını bile isteye gönlümüzde diz çöktürdüğümüz ilk dişi… ‘ Ben değil, sen istedin doğdum ’ deyip, bir evlada sahip olmanın sevincini sık sık burnundan getirdiğimiz, hayatımızın ilk dokuz ayını güvenli rahminde geçirdiğimiz, yaşam kaynağımız o doğurgan canlı O’nun hayatını yaşayacak olsak, belki […]
Suyun Kıyısında / Jale Sancak
Bütün gece ağılı karabasanlarla boğuştuktan sonra, gün ışır ışımaz soluklanabilmek için dışarı çıkmış ve sabah rüzgârının albenisine kapılıp ardına takılmıştım. Sabah rüzgârı suyun kıyısına dek getirmişti beni. Onu ilk orada gördüm. Çıplak ayaklarını suya uzatmış kendi kendisiyle konuşuyordu. Bir süre hiç kıpırtısız durup dinledim. Sesi suyun dingin çağıltısını andırıyordu. Bu çağıltı bir anda yalnızlığımı darmadağın […]
Son Yorumlar