BUZLAR KRALİÇESİNİN KIZINA-RESUL YÜCESOY
Buzdan saraylar kurmuş oturuyorsun tahtındaAncak bilemezsin ne var bahtındaBakışların soğuk donuk ve keskininiSende bulmak da varmışGözlerinde görürüm vahşetin türlüsünüDudakların mühürlü bir dehşetin türküsüNice perde inse de gözlerimeDuyarım ölümün sesini sözlerindenSessizliğin ürpertiyor beniBir tehlike seziyorumKurumuş dudaklarındanTenin ölüme susatıyor beniSevginin böylesi olur değil ki Bağırmak istiyorum donmuş nehirlerine sensizliğimiAncak ölüm götürür beni sanaAncak ölüm götürür biliyorumYine de […]
SIKINTILARDAN KAÇIŞ- EYÜPHAN AVİNÇ
Bir of çeksem biter mi bu sıkıntılar?Düzelir miyim? Düzelir mi insanlar?Dokunsa bir an bile tenime yar,Kalbimden yaş, gözümden hüzün akar. Kimseler olmasa keşke etrafımdaBen kalsam benle sensizDağlar konuşsa yıldızlar ve aySessizlik sensizlikten bile eşsiz Ve hatta ben bile olmasamKonuşurken kuşlar ötüşünü insanlarınBir gül olsam bülbüle solmasamKonuşurken kuşlar ötüşünü insanların
EZİLMEK – ÖZGÜR KARAKAYA
“Ya ezenden yanasın ya da ezilenden-bunun ortası olmaz”-Rıfat Ilgaz Ezilmek , sıkıntıyı duyumsamaktır. Üzülmek, yüreğin burkulmasıdır.Ezilmeden yenilmekse: Başa baş bir karşılaşma çıkararak az farkla yenilmektir. Midesiezilmekse:Açlığı duymaktır. Ezmek fiiline maruz kalmak, çiğnenmektir. Basılarakyassıtılmak, zedelenmektir. Bir sıvı içinde karıştırılarak dağıtılmaktır. İmha edilmek,yok edilmektir. İşin altında ezilmek :Rekabetçi iş ortamınında işyerleri gün geçtikçe daha şiddetliçatışmaların ve bireysel […]
ANILARIM RESMÎ GEÇİTTE-YASEMİN EVREN
Baykuş gibi sabahlara kadar dinlersen geceyi, mazi resmî geçit yapar elbette zihninde. Bir gece değil, her gece hazır ol’da bekliyorlar mübarek.Bazıları çakı gibi, eğitimli askerler gibi düzenli geçiyor gözümün önünden. Tam hizama gelince bana bakarak selâm duruşları mest ediyor beni. Gururlandığım çalışmalarım bunlar. Heyecanlanıyorum onları düşünürken. Bir gülümseme beliriyor yüzümde farkında olmadan. Gözüm yakalarındaki isimlere […]
AY-EZGİ SADIKOĞLU
İnsan, iç sesleri de duyabilse sağır olurdu.Moda’da çay bahçesinde karşı karşıya oturuyorlardı. Bütün düşüncelerinin derli toplucümlesini arıyordu kadın. Adam denizi izliyordu, kadının ise sırtı denize, yüzü adamadönüktü. Kadın “nelere sırt çevirdim onun yüzünü izlemek için” diye düşündü, “O bunubiliyor muydu. “ Bilemezdi. Bilse sağır olurdu.Topladı kendini kadın, “Nasılsın?” dedi. İnsan bu alelade laf için nasıl […]
KIRINTI- ŞİYAR AYAZ
doğru kişiye aşık oldum diye söylendidoğru kişi yokturhele ki aşıksanvehafif aptalsanbir şeyleri hep mahvetmek isterizve sevilmek isterizyoksul ve sevgiye aç olduğumuz icin.ama doğru kişi yoktur redhep bir kırıntı üzüntü içimizdedirbu yüzden doğru kişiyi aşıkken bulamazsınsonra oturup doğru kişiyi buldum dedievet spinoza haksızdıaşk insanı aptal yapmaz.aptallık insanı aşık yapar.ve sanırım aptaldık..
COGİTO ERGO SUM – İSMAİL ULUÖZ
Ünlü dedektif Anton Herpen, rutin hâline gelen o korkunç kâbusundan kapısına güm gümvurulmasıyla uyandı. Kan ter içindeydi. Ter kirpiklerine birikmiş, göz kapaklarını göle,kirpiklerini de ölgün sazlıklara dönüştürmüştü. Pörtlemiş gözlerini boşluğa dikmişti. Sanki oboşluk bir tiyatro sahnesiydi de o da kendi trajedisinin seyirciliğini yapıyordu. Ondan başkakimsenin gerçeğe vakıf olmayışı, onu koyu bir yalnızlık ve katmerli bir […]
ZALİM MAKASLAR – GÜLŞAH SARIÇAM
Zalim makaslar düşünmezKimde ne kalsın kimden ne gitsinGel kes şurayı dedimÇıksın aklımdanAma temiz iş olsunKesemem dediTamam dedimZaten zalim makaslar düşünmez ben bilirimKimde ne kalsın kimden ne gitsin.
GELAAVİ – FATOŞ BAT
Çocukken her yaz memlekete (Bingöl) giderdik. Gider gitmez de hemen uyum sağlardık çünküyaşıtlarımız fazlaydı ve neredeyse her gün bir plan yapar, günün çoğunu dışarda geçirirdik. Sabahlarımesela, hava aydınlanmadan kadın ve erkeklerin uyanıp yola çıkması ve dik yokuşlardan belinitutarak, sohbet ede ede, bazen yörenin şarkılarını söyleyerek; kömeye yani ahıra, gitmek için kocadağlara çıktıklarını dedemlerin taş evi […]
ŞİMDİ ÖLMEK İSTEMEM-GAMZE DİLSİZ
Şimdi ölmek istememSular bu kadar duruyken aslaCan kenarından bakarken heleŞimdi ölmek istememKollarının arasındaÖyle denize vurulmuşÖyle güzel sözler etmeden-Şimdi ölmek istememKalbim söylemeden hele-Sana nasıl kaynadığını Gözlerinin gölgesinde kaybolurkenBana masallar anlattığınıÖyle ölmek istememZincire vurulmamış,Hiç aşık olmamış,Gençlik baharından gül koparmamış-Bir hergele isemNe zaman ki bir kuş öterBaharın ağladığınıNe zaman öperse bir yağmur damlasıKanı hızlı gençlerin güzel alınlarınıNe zaman […]
KALABALIK- RABİA SELCEN ALBAYRAK
Yalnızlığı hissediyorum derin kalabalıklarımda,Her yanımdan kahkahalar fışkırıyor.İçimde akan yaşları engellemek zor.Arada dışarı taşıyorum kör karanlıklarımda,Yumuşak ama yassı yastığım karşılıyor,Vatanından ayrılan dertlerimi.Peşinden hasret yağıyor derinlere. Yalnızlığım geçit vermiyor.Kimseler bu yalnızlığı sona erdirmeğe,Yetecek kadar ben değil.Odam acı konuşmaların kürsüsü.Gelecek olanla konuşan ben değilim.Doğrusu kalemi tutan da ben değilim.Geceye konuşanım ben,Acılarını mutlulukla silen benim yine. Kelimelerim engel bana.Ses […]
SÜKUNETİMİN ÇIĞLIĞI – GAİUS FLAVİUS DİVİNUS
Şunun şurasında kaldı bi’ ömür…Yine de azımsama, beklemekle geçer mi,Bir ömür?Gece geç yat, sabah erkenden işe kalk. Çalış karın tokluğuna,Kendine vakit bile ayırama.İntihar desen, umutla savaşır,Yeterli değil zihnimin geçersiz düşüncesi. Her seferinde bundan böyle,Tanırım ihtiraslarıma hakk-ı sükut.Ölümü düşlerim ama istemem bir an,Dünya sistemi böyle, öldürmez; süründürür.
EYVAH – MEHMET BONCUKOĞLU
Kader yorgunuyum anneKandillide ışıklar, umut yanıyorBu nasıl felaket nasıl bir acıÇaresiz yürekler feryat ediyorBu nasıl ihmal?Allah!Eyvah!İçimiz yanıyorNeye dokunsak elde kalıyorİğne ile tırnaklar toprak kazıyorBu nasıl imtihan, nasıl bir acı?El bakıyor, kol bakıyor, göz bakıyorAllah!Eyvah!Canımız yanıyorÇoook yorgunum anneKüstüm oyuncaklara, oynamam artıkDalan gözler boşluklara bakıyorZamanla yarış, ölüm kapıdaHer yerde çarem, yardım arıyorAllah!Eyvah!Yürekler ağlıyorSabır yorgunum anneTopraktan çıkanı, yürek […]
Son Yorumlar