Siyah Bir Kediyim – Galip Uçar
Siyah bir kedininAltın rengi gözlerinden baktım şehreÖylesine bir tefekkürÖylesine bir merakDoğasında olmayışın garipliğindeKonforlu bir huzurNarsist hissiyatlarGüvenli alanlarBir yandan mideme düşmanBir yandan keyfime yoldaşYumakların rüyasındaTüyümden karasını düşünmedimİnsan eli değdikçe kirlenen tenimiHer defasındaBir kedi edasıylaEn kuytu köşelerine dek temizledimGeceleri hep sevdimGündüz şekerlemelerini deNe kadar söylenilse deBir kendimi bildimYönlendirilmedimYönlendirtmedimAsi ruhumu aheste adımlara böldümBen kendimi bildim bileliKapkara bir kediydim
Kendini Tanı – Adem Arslan
Hayatı bilmek dilersen, kendini görmek istersen dönüp kendine bak. Kendin ne isen o dur. Aslında hakikatta budur. Kendin yürü yolunu, aynaya bak gör kendi huyunu. Kadim bilgelerin yazıtlarında okuruz, kişisel gelişim kitaplarında, hatta İbrahim soyundan gelen 3 dinde de bir deyiş vardır: “Baktığımızda gördüğümüz tek hakikat kendi yansımamızdır. Kendini özünü görmek istiyorsan insan aynasına bak” […]
İlk Evlilik Yıl Dönümü ve Muazzam Bir Gece – Emre Uzun
Nefes alıp verebildiği her bir güne çeşitli anlamlar yükleyebilen, yeni bir günün sabahına gözlerini açabildiği için defalarca kez şükreden; her bir gününü sanki hayatının son günüymüşçesine doyasıya yaşamaya çalışan biri değilim. Hayatımın hiçbir döneminde böyle birisi olamadım. Olamayacağım da. Ama bugün…Başka bir gün bugün…Öylesine şahane…Öylesine kıymetli… Oya’yla evliliğimizin ilk yıl dönümü bugün. Her şey harikulade […]
denden – Mustafa Seyfi
yağmurun altında ıslanıyordu faytona bağlanmış, ihtiyar beygirler. bir de martılar vardı, günün ilk ışıklarıyla bağıran. denden işareti koyarak geçip gidiyordum ben de sevdalardan, megrelce bir türkünün orta yerindeki öksüz, kimsesiz bir kemençe gibi sızlayarak. “ “ “ “ “ gözyaşlarımdan tasarruf ederek var ettiğim bu çöle isyandır, şimdi her şeyi bırakıp apar topar […]
Nerval Gibiler Zor Ölür – Cilasin Özgün
Onu deli gibi sevdim. İnsan birini neden sever? Aşka ihtiyaç duyacağımı çocukluğum dan beri bilirdim, bir ihtiyaçtır bu. Kurak toprakların suya özlemi ya da çiçeklere, lalelere özlemi gibi bir şey. Ben bencil biriyim. Ama sanılanın aksine, kuraklığım yalnızlığımdandır.! Senelerce yalnız, aykırı ve böyle şeylere muhtaç yaşadım. Daha da kötüsü kendimi böyle gördüm. Öyle mucizeler gördüm […]
Yalnızlığa İlahi – Elçin Sevgi Suçin
şimdi odalarla konuşuyorsundur kucaklayıp yalnızlığı bir kedi gibi . karşı apartmanda günlerdir bir telaş yerleşiyorlar taşınmak için açık camdan kar taneleri düşüyor avuçlarıma ve hemen eriyorlar güceniyorum güvercinlerle birlikte ben de biraz daha sıcaklık için içerilere . hep çocuktur aşk öyle yazmışım bir şiirimde düştükçe öpülsün ister dizleri kelimeleri böyle özenle seçerken şimdi kendime bakıyorum […]
Canımsın – Ahmet Faruk Keçeli
Annem’e Yirmi bir nisan bin dokuz yüz kırk birde doğdu. Hayatı çilelerle ve mücadele ile geçti. Yaşamını doğurduğu çocukların iyi yetişmesine adadı. Onun için toplumun ona biçtiği rolü en iyi şekilde yerine getirmeye çalıştı. Maalesef çocukları toplum dışı ulvi hasletlere kendini adadığından tam onun istediği şekilde yanında yer almadı. Bu bir nebze onda hayal kırıklığı […]
Tanrılarla Cumartesi Günü Dans Edilir – Emir Sürme
Tanrılarla cumartesi günü dans edilir Nedenini sorma Kaynağını bilmediğin keyfin kaçmasın İlk Afrodit ile dans edilir Kafanı gömersin boynuna Ensesi ile kulak bitimi arasına İyice içine çekmen tavsiye edilir Ardından diğer tanrılarla dans edilmelidir Ama Afrodit’i bırakamazsın Kendinden koparırsın Kendinden de koparırsın Atarsın yerlere Gitmez Bir şekilde Diğer tanrılardan birinin elinden tutup Belini kavradın diyelim […]
Kapı – Gülçin Ahıska
Bir meleğin yeryüzündeki yansıması İki kanatlı kapı Paslı bir demir kilit Açar tüm hatıraları Yosun kokusuna Yankılanır martı seslerinde Sevgiliye aç ruhun sızlanışları . Ömrü boyunca kıyamda durur kapı İbadet edercesine Bir içe açılır Bir dışa kapanır Selam verircesine . Bir medeniyetin ruhudur Tokmaklarındaki vuruşlar O motifler ki Şaha kalkmış bir at Yeleleri rüzgârla barışık […]
İlk Görüşte – Emre Anılmış
Ankara’dan İstanbul’a geleli üç gün olmuştu. Lise arkadaşım Ferdi, beni karşılayarak evinde misafir ediyordu. İş görüşmesi için geldiğim bu şehirde biraz daha burada kalmamın benim açımdan daha iyi olacağı fikrine kapıldım. Bilen bilir; malumunuz Ankara’da deniz yok, herkes İstanbul’a gıpta ile bakar. İstanbul’un o meşhur boğazında bir tur atabilme hevesiyle memleketimden kopup buralara kadar geldim. […]
Müjgan – Yahya Ateş
Aşka lanet diyeni Yalnızlık ile terbiye eder Allah. Ben sana hiç lanet okumadım Müjgan. Sana bu şiiri özlemin izin gününde yazıyorum. İnsanın ilk yaratılışından olsa gerek Balçık gözlerin halen gömleğimde Hiç kurumadı Müjgan. Adımlarının arkasında bıraktığın güneşle ısınıyorum halen. İsmini dualara sığdıramıyorum. Özlem desem “İnşallah” Veda desem “Amin” Arada bir üşüyen ellerin çıkıyor Paltomun cebinden […]
Kardeşlerime – Uğur Bayram
Oturdum meyhaneye Birkaç çeşit meze, önce su, soğuk olmalı Hemen peşine rakı kadehin üstünde iki parmak boşluk, Üç kadeh doldurdum atadan deden kalma usulle. Biri benim biri emim oğlu Doğan için diğeri Rıfat abime. Kanla birbirine bağlanmış biz üç akraba, defalarca içtik yan yana. Yoklar, Anılarımın iki insanı canımdan iki parça, Her kadehten birer yudum, […]
Kurucu Hasan – Hüseyin Kılıç
Eminönü’nden bindim vapura, elimde iki simit. Martılarla konuşa konuşa Üsküdar’a geçtim. Kendi kendime konuştuğumu söylesem deli dersiniz diye böyle dedim, aslında martılara simit ata ata ve kendi kendime konuşa konuşa bitirdim yolu. İndim vapurdan, önce biraz Salacağa doğru yürüdüm, yine martılar, araya karışan kargalar, balıkçılar, istanbulsuz İstanbullular… Sonra kırdım direksiyonu Fatih’in mahkemesine, oradan da ara […]
Son Yorumlar