Dokunmak İyileştiriyor! – Zeynep Kasap
Fiziksel sağlığımız kadar ruhsal sağlığımız da çok önemli. Ruh sağlığımızı korumak içinse sarılmak en iyi ilaçlardan biri. Dokunmak iyileştiriyor. Sarılmak gençleştiriyor. Peki, siz nasıl kucaklaşanlardansınız? Ya da soruyu şöyle sormak gerekiyor. “Siz nasıl kucaklaşanlardandınız?” “Dokunun kucaklaşın iyileşin” sözleri tarihe karıştı. Yeni dünyamızda sarılmaya yer yok. Artık hiç kimse sarılmıyor. Biz artık mucize doktor dizisindeki Ali […]
Evlenince – Barbaros İrdelmen
Zordur başta mutlu olmak Huylar farklı birbirine alışacak . Kahvaltıda kim Zeytin peynir neden yer Çorba içilirdi bizde . Dolma ve böreğin yağı Sızardı bileğimden dirseğime . Yemek acı yenirdi bizde Ayıpmış acı yemek Otururken sofraya şimdi Cebimde saklı durur biber . Kuru fasulye pilav sınırlandı Bir tabaktan fazla yemek Kim neden yağsız yer Yemekler […]
Bahane – Dilek İşcen Akışık
Uykumu bıçakla kesercesine bölen bir telefon sesi, beni gerçek dünyaya döndürdü. Gülnur zar zor konuşuyordu. Daha doğrusu bir şeyler söylemeye çabalıyordu. “Emir yok artık…” dedi yavaşça. Sonra sanırım bir an katılıp kaldı, dişlerinin birbirine vurduğunu duydum. Tam uyanamadığım için “Nereye gitti?” dedim. “Öldü!” “…” “Alo, Ayşe! Orada mısın?” […]
53 – Mehtap Sağocak
Hece hece kelime kelime inşa etmiştim ben o odayı. İçinde kendimi güvende ve mutlu hissediyordum. Ben dışarıyı izleyebiliyordum ama kimse beni orada göremiyordu; ben istemezsem kimse içeri giremiyordu. Hem yalnız hem çok kalabalıktım. Duygularım, düşüncelerim, anılarım, deneyimlerim, hayallerim ve ben, mutlu mesut yaşayıp gidiyorduk yıllardır. “Hadi…Ya sen çık dışarı ya da kapıyı aç artık” diyerek […]
Pal Sokağı Çocukları’nı Hatırlarken – Özgür Polat
“Adını gizlemek isterdim bir şiir kitabına herkes öğrensin diye,Siyah beyaz filmlerden kalma bir tatla, portakal kokusu ekiyorum zamana “Yaşım ondokuzken yazıyorum bu şiiri, adına “Portakal Kokusu Ektim ” diyorum, fakültenin dergisinde yayınlanıyor ki, o zaman bunun tadına ne kadar vardım bilemiyorum ama bildiğim, yazmanın, şiir ile hemhal olmanın deli cesaret istediği..Aslında yaşamak, saçmalamaktan korkmayan bir […]
Karanfil ve Sakura – Yüksel Akkuzugil
Yağız, Japon ekonomisi, tarihi ve kültürü ile ilgili kitap yazmış bir gençti. Bunun bir ödülü olarak Osaka Ticaret Müşavirliği’nde görev verilmişti kendisine. Farklı bir ülke ve kültürdeki bu yeni işine kolayca adapte olmuştu. Ama sosyal hayata yeni yeni alışıyordu. Dil engeli biraz önünü kesiyordu. Arkadaşları ile cafe ve barlara gitmeye başlamışlardı. Bir türlü kendisine uygun […]
Unutkan Ekmek Hamuru – Şükran Aydın
kalbinin incesinde sıva tutmaz harcın kırıktır köşen kenarın giderek gidilmez bilirsin sessiz baharsın yeşil bir kayboluşa bürünmüş gözünden mavi bakacak kadar . unutkan ekmek hamurusun pişmeden usanmaz aklın oklava ile incecik bir sohbet kurar kepeklerinden bulgurların dökülür un ile silersin yanarsın sac üzerinde ayakların çıplak unutkansın her dem taze rüyalar kuran . kalbinin incesinde kalın […]
Ayrılıklar Olmasaydı – Adnan Deniz
Şimdi sana gelsem bir kahve içimi. Sakın toplama savrulan saçlarını. Sakın toplama! Onlar dağınık kalsaydı, ne olurdu? Kuşlar havalansın üzerinden sürü sürü. Delirsin seni görünce sular, bir Martı, Deniz’e değdirseydi kanatlarını ne olurdu? . Şimdi burada olsaydın, bıraksaydın yeşil gözlerini, benim kahve gözlerime. Göz göze yaşasaydık bütün renkleri seninle. Senli, benli otursaydık orda burada olurdu? […]
Armin ve Mardin – Neşe Beyaz Aktay
Ilık bir ilkbahar sabahında güzel kokularla uyandı Armin. Mis gibi kokan portakal ağaçlarının kokusuna babaannesinin hazırladığı kahvaltının kokusu eklenmişti. Tereyağında kızartılmış yumurta, tuzlu yoğurt, keçi peyniri, üzerine zeytinyağı dökülmüş yeşil zeytin pişmiş çökelek, turunç ve ceviz reçeli sofrada rengârenk tabakların içinde yerlerini almıştı. Bunlar Armin’in en sevdiği kahvaltılıklardı; ama yine de sevinemedi Armin. Babaannesini […]
Pazar – Emre Anılmış
-Gel abla gel, kuşkonmaza gel, böylesini bulamazsın bu mevsimde. Son bunlar gel! Aa bu mevsimde kuşkonmaz, hiç bulunur şey mi? İyice zıvanadan çıktı bu mevsimler, eskiden öyle miydi? Her şeyi mevsiminde yiyorduk. Bir erik, olmuş kilosu 840 lira, mevsiminde de neredeyse aynı fiyat, geçen sene aldık, kilosu 100 liraya. Artık mevsiminde de aynı, […]
Jakaranda’nın Sesi – Berrin Yelkenbiçer
Hayır! Bu bir yerel gazete ismi değil. Beni dinlemeniz için böyle bir başlık seçtim. Yoksa odun der geçerdiniz. Kendimi bildim bileli buradayım. Ne zaman doğdum bilmiyorum ama kendime ilk geldiğimde hemen yanı başımdaki yeşil evi fark ettim. Önceleri evden kısaydım. Burada yaşayan sarışın kadın dallarıma dokunabiliyordu, nazikçe, incitmeden. Yanım yörem hep çiçek. Bana da çiçeklere […]
Küçüktük, Ufacıktık – Tülay Şahin Şencan
Vikipedi’ye göre 1970’ler, 1 Ocak 1970’de başlayan ve 31 Aralık 1979’da sona eren Gregoryen Takviminin içinde bulunan, dünya tarihinde bir “değişim ekseni” olarak adlandırılan bir on yılı kapsar. Bu on yılı karşılayan sözcük ise bana göre : “Umut”tur. Annemle babamın umutla beklediği beş yılın sonunda, Mart’ın on beşinde bir Pazar günü sabah saat sekiz buçukta […]
Son Yorumlar