Kendi Kendine Konuşan Sosyalist – Uğur Bayram
Sev, Boş olsun aldırma bakışların Varsın sıralı küfürler arasında Ettiğin güzel sözlerle, İnsan yığınlarının küf kokan Çürümüşlüğüyle Sev. Uğur BAYRAM (24.10.2019)
Havra Sokağı – Ruhsar Ünsal
60’lı 70’li yıllarda, Karşıyakalı olup da özel alışverişler için İzmir’e Kemeraltı’na inmek hem bir zorunluluk hem de keyifli bir gezintiydi.. Karşıyaka’da bulunmayan , Kemeraltı’nda vardı, vapurla karşıya geçer, saat kulesinden doğruca mahşeri kalabalığın içine dalardık.. Biz çocuklar için farklı anlamlar taşıyan bu eğlenceli gezinti annem için daha lezzetli yemekler, cuma akşamlarına özel mönüler demekti.. Oyuncakların, […]
Küçük Yüreğim – Nilüfer Uçar
bakma büyüdüğüme hâlâ rüyada sıçrayan bir serçeyim gök gürültüsüyle çatırdar kırlangıç yüreğim açık kalsın yürek kapın gireyim sıcak kuytusuna ısıtsın dilsiz ateşin, titrek ruhumu, anne . mektuplarımı saklar, aşklarımı gizler utangaç özlemlerimin ıslak tenini siler sırlarımı sarmalar, uçurumlara salardım düş deryasında yüzerdim sen bilmezdin, anne . dağınık odamı toplamanı fırtınaya bağlarken umarsız duruşuma kızardın […]
Senin Yazın – Şafak Yüca
Bugün köpürmedi deniz, yoksa sen miydin kıyıya vuran? Güneşte marsık gibi yandı çocuklar seni beklerken, limanı mesken tuttular. Hani çocukça gözyaşı döküyordun, yosunlar bitiyordu yanaklarında; çayını soğuk seviyordun, son lokmanı hep bırakıyordun; üşüyünce terliyordun, terleyince sırılsıklam; hani sırf bunun için sevilmek istiyordun. Hepsi birer alışkanlıktı, insan sevdiğine alışırdı. Bak, gördün mü, geceyi de kararttın. Aşk […]
Sessizlik – Hakan Yılmaz
kimliği tespit edilemeyen bir sessizlikten henüz bilinemeyen bir nedenle bir gece yarısında yolun ortasında uzunca durdu . kimliği belirlenemeyen bir karanlıktan henüz nereden gelip nereye gittiği tespit edilemeyen bir tır çıktı freni tutmadı kısaca ezdi . yolda kalan aradaki fark gün ağarırken temizlendi
Düz Adam Olmak – Derviş Bozkurt
Bir sabah ben ve işe yaramazlığım, tasımızı tarağımızı toplayıp yola çıktık. Tasımızı tarağımızı da kirli, derisi köseleye dönmüş, koyu yeşil valizimize doldurduk. Tekerleği olmayan, çekçeği bozuk, tek sağlam yerinin yanlarındaki tutma yerleri olan bir valizdi bu. Yolun yarısına kadar taşıdığımda, kollarımda eskisi kadar güç kalmadığını fark ettim. Diğer yarısını taşımak için işe yaramazlığıma teklifte bulunduysam […]
Büyümeye Hazır Değilim Baba – Ramazan Teker
mitolojik tanrılardan kaçıp Allah’a ve babama saklandığım çok yağmurlu günlerde gözyaşlarım delik enflasyon sepetindeki yanaklarımdan suratsız kapılar açan annelerce akıp gitti sanayi kahvesi çocukluğumla. falıma yol çıkmış kadar uzağım şimdi kerameti mesafelerle ölçülebilen baba omzuna yaslanmadığım her gün adına sabah diye uyanılan bu kasvet reddedilmiş eksik kahvaltıların dudağımdaki huzursuz gülümsemeyle bir günle dışlanmış şubat gibi […]
Sistemin Çarkları – Sabuha Akdemir
Çok müthiş zamanlardan geçiyoruz. Tarih sayfalarını karıştırırsak asırlara sığamayacak olayları son üç beş yılda yaşadık: savaşlar, kavgalar, yıkılan rejimler… Depremler, patlamalar, uçak kazaları, orman yangınları, felaketler, afetler… Sanki dünya telaşlı bir yıkılma sürecine girdi. Beklemeye, zamana yaymaya tahammülü yok bu yıkılışı. Acemi bir telaşla, olayların sırasını önemsemeden, rastgele; domino taşlarını devirir gibi (yenmeyi ya da […]
Bir Günlüğüne – Aziz Nayır
Bütün denizlerinden geçtim İstanbul sen de bir isyana düş bir günlüğüne . sokaklarında kağıt toplayan çıplak ayaklı binlerce çocuk düşünme ökselenir zaten yaşam dediğin yoksulun düşleri bile yoksul . bir piktogram olsam dayanmazdı yüreğim üşürken ağlayan çocuğun iç çekişi olurdum hayatın bin türlü emojisi var boş ver biz kırmızı kalplerle serinleyelim . bir polis şeridiyle […]
Yaşamın Tanığı – Berna Karakaya
Yaşsız bir gölgedir zaman Karanlık dehlizlere açılır. Dünya ile yaşıt keder Nöbet tutar dağın ardında Ölümsüz kaynaktan, Hayat sağılır. . Kibirli bir ev sahibidir zaman Nice mevsimler karşılar, uğurlar. Savaşlar, depremler, salgınlar… Kaç acı seyretti, Kaç ömür savurdu, kim bilir? . Giz rüzgârıdır zaman Süpürür artıklarını geçmişin. “An”lar kayıp ilenen nehirlerde Ve saklar cümle günahı […]
Göz Göze – Hüseyin Kılıç
Turgut tabldot sırasının en önünde bekliyordu. Benmarideki kapakların açılmasıyla bulgur pilavını ve kuru fasulyeyi görünce morali bozulsa da yemek bankosunun yanındaki örtünün çekilmesiyle portakal kasaları ortaya çıkınca gözleri ışıldadı. Tabldotuna bir tane koyduktan sonra gözünü yemekhanenin öbür köşesine çevirdi, konu ne olursa olsun millete laf etmeyi vazife edinen şefin bakmadığından emin olunca hızla bir tane […]
Çay Posası Demleme – Yasemin Evren
Babam dört kardeşin en büyüğü, ailenin umudu, tek okuyanı. Kendinden küçük iki erkek, bir kız kardeşi var.. Babaannesi köyün kadın hocası. Babası yani dedem, köyün erkek hocası. Bütün dinî aktiviteler bizim ailenin tekelinde sizin anlayacağınız. Cenaze yıkamak da dahil… Çocuk aklımla bu durumdan hem korkar hem merak ederdim. Babamın babaannesine biz “nine” derdik. Komşular “hoca nine”… […]
Son Yorumlar