Sevgili Kayıp Çocuk – Esra Cihaner
Sevgili Kayıp Çocuk; Yedi yaşında dereden su almak için tesadüfen kentten uzaklaştığım bir gün canavarlar kutularından çıktı ve kenti aniden kırmızıya boyadı. Geri döndüğümde tek gördüğüm çocukların cansız bedenlerine vahşice gülen, çocukların ruhlarıyla beslenen ruhsuz gölgelerdi. Çocuk oldukları için her şeyi sorgulayan, eğlenmek nedir bilen, evcilleşmeyen, insanlara gözlerle değil de yürekleriyle bakan, ölmek için doğduğu […]
Tabut – Kadir Akarsu
Vücudum sopsoğuk Üzerimde beyaz bir kefen Bilemedik öleceğimizi Bilemedik o tahtayı . Arkamdan dualar okunuyor Ama sadece bir gün Kimse hatırlamayacak beni Ne ettiysem onu bulacağım . Düşmanım arkamdan seviniyor Ama bilemiyor ki Kendisinin de öleceğini Kendisinin de tahtayı göreceğini
İnce Çizgiler – Sabriye Tüzüner
Bir kırık ayna elimde, yarım kalmış masalların ağırlığı Ne tarafa çevirsen de bir türlü örtüşmeyen donuk suratlar İfadesi yarım, eksik, kusurlu cümleler Tanıdık bir ses geliyor epeyce uzaklardan ancak pek yakın Dün gibi hatırda saklı duruyor notalarının tınısı . Çiçek desenli mor bir perde asılı, kokusu mis gibi reyhan Çekiliyor yollardan geçemeyen mazinin tam orta […]
Nassın Kız? – Hüseyin Kılıç
Şu Kız Erman’ın havasını görseniz şaşırırsınız. Ne kadar da gururlu ve mutlu. Kırk yaşında adama yakışıyor mu hiç demeyin. Yanındaki Ekrem biraz mutsuz. Erman’ın çizgili öğretmen tişörtü ve kumaş pantolonuna bakanla Ekrem’in tepeden tırnağa marka kıyafetlerine bakınca önyargılarınız tam tersini söylüyorsa da olayımız biraz farklı. Kız Erman artık neredeyse kimsenin hatırlamadığı bu lakabı ne konuşmasından […]
Anjiyo – Volkan Tepe
Bir mayın tarlasına girdim Atmayan damarımda neşter sızısı Dudaklarınla dans ettim Eşsiz bir intihar sesi, kulaklarımda Düşlerimi nasıl bir katile verdim? . Yıkık bir şehri sevdim Kalbimde bir çanta balistik yara Son sevdadan yeni taburcu edildim Ayrılığın şahidi yoktu Düşlerimi nasıl bir katile verdim? . Bir düellonun kaybedeniydim Seferberlik emrinden sonra Anjiyo edilmişti cesedim Sevişmelerimizin […]
Egzotik Ülke – Cilasin Özgün
Güney Amerika’nın tangoları, çılgın şarkıları, kahvesi, yaygaracı insanları ve doğasıyla Meşhur bölgesi Arjantin’in, balta girmemiş ormanlarından birinde, küçük bir kamp çadırı kurmuş önünde ateşimizi yakmış üstünde alevlerin havaya karıştığı, çıtırtılı bir duman ve közlerin parladığı, ateşin yanında dinlenip seyrediyorduk… Geniş yeşil yapraklı ağaçların yükseldiği, yerlerde altın rengi kuru yaprakların bolca meşe palamutlarının, […]
Vicdan Yarası – Yüksel Akkuzugil
Berkant, gelir durumu orta halli, eskilerin tabiriyle orta şekerli bir ailenin Kolej’de burslu okuyan tek oğluydu. Lise son sınıfta ehliyetini almış, kendisinden yaş olarak bir yaş küçük ama aynı sınıfta okuyan arkadaşı Mevlüt’e direksiyon ve şoförlük dersi veriyordu. Şehirden biraz uzakta sakin köy yollarında talim yapıyorlardı. Yolda giderlerken Berkant’ın gözü yol üstündeki tek katlı okul […]
Kova Çağının Çanları – Özgür Polat
Heraklieatos’ u rüyamda görecek kadar çok seviyorum, şaka yapmıyorum bu gerçek.Panta rhei derken, atlara fısıldıyordu..Değişir her şey, akar nehir,Aynı kalmaz hiçbir rüya, yasa bu gerçek bu.Sular yükselip alçalıyor ve biz pek çok algı durumu içinde ayak seslerini duyuyoruz yeni bir zamanın.Kova Çağının gong sesleri duyuluyor nereye baksak.Astroloji ve sembolizmde ; devrim, deha, mucitlik, keşif ve […]
Zamane Şiiri – Salih Sezen
–geçmişten günümüze zamanın laneti- I- X Y Zaman Seni tanımıyorlar tanınmayasın şiişt sen etnografik bir bilmecesin Bektaşi velisisin çocukların vergisi silinen çelebilerin besmelisiyle en çok o bilinmesin. . II-Hay Zaman Eski ama ne sıklıkta sonra milyar tane küfür onlar daha eski yoklama kaçaklarının üstünden çıkan anlamsızlık Nuh’un gemisindeydi tufanda. . III-Gay Zaman Kıvrımlarından çilehane […]
Laf Aramızda -Dilek İşcen Akışık
Sizce uzun bir süre birbirlerini görmeyen bazı insanlar karşılaştıklarında veya buluştuklarında, neden olumsuz ifadeler kullanmaya gerek duyarlar? “Kiloalmışsın.”, “Yazık, yalnız kaldın!”, “Paran çok galiba…”, “Yaa, eski evin daha güzeldi, bu evin kutu gibi.”, “Aa, sen çekingensin hatta ciddi anlamda içe dönüksün.”, “Ah zavallı az mı çektin… En güzel yılların uçtu gitti.” demek yerine, “Bu renk […]
Kuşlar Ekmek Kırıntılarını Sokrates’le Paylaşıyor – Özge Paksoy
Havadar bir mezarlıktan kuşlara ekmek atıyorum. Öyle bir çağdayız ki balık olsan unutamazsın. İspanyol bir oyun yazarının şiirsel protestosuna yakınlık duyuyorum. Kayıkların altındaki kedilere, her mevsim gövdesinde yeni izler doğuran ağaçlara. Sevimsiz birer gölge olan insanlara değil. Serseriliğin kendinden habersiz anarşisinde geceler gördüm. Dişi bir kurt gibi uluyarak aya baktım. Şarap ve tütünden kararmış dilimde […]
Bir Oyun Bu – Nilüfer Uçar
iç sızım / emektar kapımda ölgün güz sancısı imrenir yanılgılarımın ham hevesine hüküm giyen / damarı çatlak aşk dörtnala gider çorak arzularımın ardı sıra . gülüşüne yandığım ruh / kavlimiz neydi eşelersin saklı çocuk yıllarımı . ateş / ten’de su – su / ben’de mavi uçurum sınırsız gökyüzü donsuz dolanır hovarda boşlukta bir […]
Serzeniş – Uğur Bayram
Şöyle ağız dolusu küfretmeyi Ağzım kulaklarımda gülmeyi Şişenin dibini görmeyi Ölene dek sevmeyi Ve bir gün sebepsizce çekip gitmeyi Çok özledim. . Lanet okunası dünya Bir yanımda cehennem melekleri Diğerinde cennet bülbülleri Bir elimde üzümden şarap Diğerinde günahlarımın gülleri Almış beni tanımadığım dünyanın Kör bakışlı kara yüzlü iblisleri. . Destansı hikayelerin Satır aralarında mutluluk Ağlamaklı […]
Son Yorumlar