içimde karanfiller büyüttüğüm zamanlardı
dokunsam bir rüzgar kırılırdı
avuçlarımda
akşamın koynuna usulca bıraktığım yağmurlardan
ince kadife yastıklar çıkartırdım
küflü
sandıklardan
belki de küçülen onca kadın
öteki yüzünden mor halkalar
toplarken
vaktinden önce günü dolmuş bir sevinçle
kol düğmelerini ilikleyen
bir kaç erkekle
sevişmiştir diye
solmuş gelincilikleri de öldürdüler
ben ki, yastığım lekelenince
şarap kızılından sarışın bir kadın
çıkardıysam
bu ellerle
kalbimin ağzına hardal renginde
bir gökyüzü
yerleştirmekte
sana düşer sevgilim
eskidendi inandığımız o masallar
annemin saçlarımı
ikiye ayırıp
tam ortasına denizi
yerleştirdiği zamanlar da vardı
bir kelebeğin ağzından yeşil bir baharla konuşurduk
avuçlarımda kül yarası…
(Serçe’den)
Bir cevap yazın