Ölen kelebeğin kanadından savrulan, son toz taneleriyim
Gecenin karanlığında akan kan ve gözyaşı taneleri gibi
Bedenleri ve ruhları titreten sessiz çığlıklarım ben
Yetim bir çocuğun gözlerindeki delilik gibi
Yüzleri gülümseten, kalpleri okşayan ve ruhu vahşileştiren yalanlar oldum
Kalabalıkların içinde akış yönüne ters gidenler gibi
Umutsuz bir hastanın kanında dolaşan ağrı kesiciyim
Mutluluk, ölüme varmayı uzatmakmış gibi
Ulu ağaçların dallarından yere düşen yapraklarım ben
Gidişatı değiştirememesine rağmen, önemliymiş gibi
Kini, acıyı, mutluluğu, heyecanı ve hüznü yansıtan, paramparça ayna oldum
Sonsuzluk içinde sonu görüyormuş gibi
Gözlerimdeki kendi girdabımda kaybolup aşka kavuştum
Bu dünyada, anlattıklarımın hiç biri yokmuş gibi
Aynadaki diğer yansımam, seni görününce, yelkovan ve akrep durdu
Zamansızlık ve sonsuzluk senmişsin gibi