Aynaların kırdığı saatlerde,
Işımayan kaldırımlarda bir ses, bir sessizlik,
Kendini sorgulayan sokak aralarında,
Düşünceli bir umut ya da umutsuzluk.
.
Aynaların kırdığı saatlerde,
Ânların oynadığı bir yalnızlık oyunu,
İnsanları ağırlayan ağırbaşlı kaldırımlarda,
Hırpanî bir bakış, bir bakışsızlık.
.
Aynaların kırdığı saatlerde,
Küçük bir çocuğun hüznünden sıçrayan fenerin aksi,
Bazı çocukların kaybolduğu duygu ovalarında,
Bir belirti, bir belirtisizlik.
.
Aynaların kırdığı saatlerde,
Sulardan musluklar akardı gözlerimi kapadığım ân.
Aynaların kırdığı saatlerde,
Ellerimi ve yüzümü tanımazdım.
Aynaların kırdığı saatlerde,
Kaybolurdum bilincimin tavanında…
Bir cevap yazın