Türkülerimiz ne güzel anlatır ayrılığı ve ayrılığın acısını…“Ayrılık tan zor
belleme ölümü,gormeyince sezilmiyor Mihriban!” ifadesi bizlere
ayrılığın çok zor olduğunu, ölümün bile unutulabileceğini; ancak ayrılık
acısının kolay kolay geçmediğini anlatır. Sevdiğimiz birinden ayrıldıgımızda
içimizde hissettiğimiz yangınları düşünsenize! ölüm her ne kadar bir ayrılık
Olsada, acısı pek uzun sürmez Ayrılık ise kişinin tamamen kendi iradesine
bağlıdır. Zayıf olan insan, ayrılık acısından payını alır.
İnsan sevdiğinden ayrıldığın da, garip bir duygu hisseder kalbinin derinliklerinde
Sanırki tüm evren birlik olmuş da onun üstüne üstüne gidiyor. Gözler kararır
dünya döner ve göz yaşları başlamıştır bile. Göz kapakları engel olmaya çalışsa
da gözyaşlarına tüm çabası bosunadir, buna engel olamaz. Ayrılık bir yangın
yeridir, kolay Sönmez yüreklerde. Yakıtı yine kendisidir. Ayrılık var oldukça
bu yangının sönmesi pek mümkün değildir. Yangını söndürmenin iki yolu vardır:
Ya hasret bitecek yada yürek buna alışacak.
İnsanların en duygulu,en üzgün olduğu durumlardan biri ayrılıkçı. Ayrılık
Üzerine bir çok türkü yakılmıştır. Ayrılığın her türlüsü kötüdür; ancak
hele de sonunda Vuslat yoksa; beklenen gün gelmeyecekse daha farklıdır.
Öyle ayrılıklar vardır ki belli bir süre ile sınırlıdır. Ancak bazı ayrılıkların
ebedi olduğu bellidir. İşte insanı kahreden de bu ayrılıklardir.
Ayrılık ne kadar acı olsada, insan bunun üstesinden gelebilmektedir. İnsana
çeşitli duygular veren yüce ALLAH, bunların da üstesinden gelme gücünü de
vermiştir. Bu sebeple , kötü ayrılıklar, bunun da üstesinden gelebileceğini
bilmeli, sabretmeli ve yangının sönmesi için gereken zamanı beklemelidir.
Bir cevap yazın