iç sızım / emektar kapımda ölgün güz sancısı
imrenir yanılgılarımın ham hevesine
hüküm giyen / damarı çatlak aşk
dörtnala gider çorak arzularımın ardı sıra
.
gülüşüne yandığım ruh / kavlimiz neydi
eşelersin saklı çocuk yıllarımı
.
ateş / ten’de su – su / ben’de mavi uçurum
sınırsız gökyüzü donsuz dolanır
hovarda boşlukta
bir oyun bu; yaşamın ev ödevi
sök / dik / batur derya
.
avuntu çengisini oynatır yorgun yürekte
erkenci kuşların akını var sınanan ömürde
eskidim diyen filozof bu ne aldanış
yüzümün dokusunda imzan bir direniş
.
yontuşuz esintim / doru tayım / can suyum
dilimin temiz gömleği / naif kokulum
nereye sığar zamanın apansız yalnızlığı
ahraz gölgem güneşten pay dileniyor habersiz
.
ses izini arar teni ıslak suyun sufi çağıltısında
usulca bir kadın geçer kuğu zarafetinde
biraz yağmur yüklü / fazlasıyla ömür
o benim işte
ateş topu, refleks yayı / ah iç sızım
hilenin tozunda kalan serpintim
Nilüfer Uçar
27 Ocak 2021
Bir cevap yazın