Bir kuş uyandı sabahtan,
Yorgun argın.
Sokağa atıldı.
Kapı önündeki ekmekten aldı.
İlerde Hasan Usta,
Dükkanı suladı.
O indirmeye gidince kepengi,
Ardından atladı.
Yanık asfalttan tat soğuğu.
Biraz sonra güneş açtı.
Yandı başı.
Uzun çınara sığındı.
Küçük evin çatısına çattı.
Yumurtalarını sakındı.
Yoldan geçen Efe Hüseyin,
Dönüp bir ara baktı.
Gülümseyip; seyre daldı.
Ot parçalarıyla yuvada,
Kocaman bir aile vardı.
Efe Hüseyin bastı kahkahayı.
Uyanınca güvercin,
Kanat çırptı.
Kafasını kaldırdı Hüseyin.
Gökte vardı bir hüzün.
Bulutlarla kaplandı gözü,
Yağmura kaldı.
Kekremsi kokular duyunca,
Telaşlandı iyiden iyiye.
Sığınacak liman aradı.
Kuşun konağı geldi hatrına,
Altına geçti.
Biraz sonra geldi göklerin hakimi.
Hüseyin bir bakış daha attı.
Artık yuvaları aynıydı.
Ev olmuştu konak Hüseyinle kuşa.
Ev olmuştu onlara Bornova.
Bir cevap yazın