Gökyüzü her yerde mavi değildi maalesef . Silahların, bombaların, vahşetin… tozu bazı yerlerde gökyüzünün mavi rengini örtmüştü gri ve yer yer siyah bulutlarla. Değil mi ki mavi özgürlüktü… Maviyse gökyüzün, kuşların kanat çırpabiliyorsa alabildiğince mavi boşlukta ve zaman zaman uzayan renkli kuyruklarıyla süzülüyorsa uçurtmalar özgürsün. Sokak aralarında korkudan, dehşetten kaçan çocuklar değil de top peşinde koşturan çocukların, şen kahkahaları yükseliyorsa masmavi göklere doğru özgürsün.
Günlerden, bir gün Bosna’nın masmavi gökyüzüne hain bakışlar göz dikti. Bir anda masmavi gökyüzünü boyadılar griye ve seyirci kaldı dünya. İnsanlığın vicdanı birden kör ve sağır oldu Bosna’da yaşananlara.
Bosna’da gökyüzü griydi…
Bosna, mavisini kaybetmişti.
Bosna, insanlarını kaybederken dünya insanlığını kaybediyordu. Zaman acımasızlığı ve yıkıcılığıyla geçerken Bosna’da insanlık en iğrenç şekillerde masumiyetini toprağa gömerken nasıl olduysa uyandı dünya. Dur!!! Dedi yaşanan vahşete. Yeterince insan ölmüş, yeterince yıkım yapılmış mıydı? Bunun yeteri var mıydı? Vahşetin azı çoğu olur muydu? Bir ölçüsü sınırı mı vardı ? Dünyanın gözlerini açıp görmesi, kulaklarını verip duyması için Bosna’nın çığlıklarını. Ve insanlık vahşet dedi, katliam dedi, soykırım dedi Bosna’da yaşananlara. Ama ne söylenen sözler ne de dilenen özürler gidenleri geri getiremedi.
Sonra ince mavi kanatlarıyla uçuşmaya başladı Mavi Kelebekler. Herkes yaralı, her ev artık eksikti Bosna’da. Eksiklerini, kaybettiklerini ararken insanlar takıldılar Mavi Kelebeklerin Peşine. Umuttu Mavi Kelebek, insanları sevdiklerine ulaştıracak UMUT… Umutlarının ardı sıra yürüyenler sevdiklerini
istedikleri şekilde bulamasalar da hiç bulamayanlara oranla şanslı sayıldılar!!!
Şimdi Mavi Kelebekler Gazze’ye, Suriye’ye, Kerkük’e, Urumçi’ye uçuyordu. Dünya yine sessizliğini korurken vahşetin yaşandığı coğrafyalarda gökyüzü maviliğini yitiriyor. ‘’Küçük Çocukları Küçük Kurşunla mı Vururlar, Anne’’ diyen Küçük Bosnalı çocuk seslendi Gazze’ye, Kerkük’e… : ’’
Ve zamanı geldiğinde dünya sizi görecek. O zamana kadar Gazze gecelerini roketler aydınlatacak, Suriye’deki evlere düstursuzca girilip insanlar hayasızca, geri dönmemek üzere evlerinden alınacak, Kerkük’te yol kenarlarında kurşuna dizilecek ve Urumçi’de insanlar insanlık dışı muamele görecek. Ve zamanı geldiğinde dünya sizi görecek, o zamana kadar sessizce ölünüz.
Ve zamanı geldiğinde hepinizden özürler dileyeceğiz. Yaşananların her birini farklı şekilde isimlendireceğiz ‘vahşet, katliam, soykırım…’ Hatta, hatta törenler düzenleyeceğiz her yıl anma törenleri. Çeşitli ağızlarda yüksek seslerde nutuklar çekilecek bu törenlerde farklı dillerde bir daha böyle şeyler yaşanmaması dilenecek. Ne zaman diye sorma bana, zamanı geldiğinde işte. Zamanı ne zaman gelecek insanlık daha ne kadar, ne şekilde yok edilecek ben de bilmiyorum.’’
BOSNADAN GAZZEYE SAHİBE ŞEKER
Son Yorumlar
- SESSİZ ÇIĞLIK PERDESİ:BİR AVAZDA-ENGİN DAL(SESLENEN ADAM) için Songül
- SESSİZ ÇIĞLIK PERDESİ:BİR AVAZDA-ENGİN DAL(SESLENEN ADAM) için Suzan Tokmak
- SESSİZ ÇIĞLIK PERDESİ:BİR AVAZDA-ENGİN DAL(SESLENEN ADAM) için Ceren
- SESSİZ ÇIĞLIK PERDESİ:BİR AVAZDA-ENGİN DAL(SESLENEN ADAM) için Latife
- SESSİZ ÇIĞLIK PERDESİ:BİR AVAZDA-ENGİN DAL(SESLENEN ADAM) için Hazal
En Çok Okunanlar
Son Yorumlar
- SESSİZ ÇIĞLIK PERDESİ:BİR AVAZDA-ENGİN DAL(SESLENEN ADAM) için Songül
- SESSİZ ÇIĞLIK PERDESİ:BİR AVAZDA-ENGİN DAL(SESLENEN ADAM) için Suzan Tokmak
- SESSİZ ÇIĞLIK PERDESİ:BİR AVAZDA-ENGİN DAL(SESLENEN ADAM) için Ceren
- SESSİZ ÇIĞLIK PERDESİ:BİR AVAZDA-ENGİN DAL(SESLENEN ADAM) için Latife
- SESSİZ ÇIĞLIK PERDESİ:BİR AVAZDA-ENGİN DAL(SESLENEN ADAM) için Hazal
Bir cevap yazın