Türkiye Büyük Millet Meclis’imiz 1927 yılından 1981 yılına kadar gelenek haline getirdiği 23 Nisan Çocuk bayramı; Mustafa Kemal Atatürk’ün doğumunun 100. Yılı anısına UNESCO’nun oy birliği ile Atatürk yılı olarak kabul ettiği 1981 yılında; Bülent Ulusu hükümeti Türkiye Büyük Millet Meclis’ini çocuklara emanet ederek bu bayramın adının başına “Ulusal Egemenlik” kavramını eklemiştir. Egemenliğin millete ait olduğu bir kere daha vurgulandığı bu vesileyle Yüce Türk Milleti bir kez daha egemenliğin değerini hatırlamış ve şu sözleri unutulmamak üzere hafızasına kazımıştır:
“Toplumda hiçbir kimse, hiçbir zümre hiçbir sınıf ya da grup, doğrudan üstün emretme gücüne sahip olamaz. Toplumda üstün emretme gücünün tek kaynağı ve tek sahibi milletin kendisidir.” (İstanbul Üniversitesi Fahri Profesörü Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk)
Sevgili arkadaşım; Ulusal Egemenliğin kaynağı çok büyüktür, önemlidir, yüce ve tektir. Bu kavram biz çocukken bizimle doğar, gelişir, büyür ve bizimle olgunlaşır çünkü Egemenlik, bilinçli kuşakların sahip çıktığı en önemli kavramdır. Geleceğin anne ve babaları bu Cumhuriyet sizden çok şeyler beklemekte; üstün ve çetin görevler yüklemektedir. Bu görevleri başarmak için çok çalışmak ve hiç yorulmamak şarttır.
Duayen üstadımız Aziz Nesin bir şiirinde: “Dünyada yapılmamış işler çoktur çocuğum/Derlerse ki bu işler bir şeye yaramaz/ De ki: bütün işe yarayanlar /İşe yaramaz sanılanlardan çıkar” Biz de çocuklarımıza diyelim ki: “Hiçbir yerde umutsuzluğa kapılma çünkü umutsuzluk gece başlamadan geceye sahip çıkmaktır.”
Egemenliğimizi korumalıyız çünkü çocuklarımızın güvenliği yalnızca bu haktan geçmektedir. Bugün hala bir kısım kimseler lüks arabalara binsinler diye çocuklar çalıştırılır ve dövülür peki neden? -Adaletsizlik ve para hırsından dolayı- Bu hırs 3. Dünya ülkelerinde görüldüğü gibi bizim ülkemizde de çocukların kıymetinin bilinmediği yerlerde görülmektedir. Çocuk işçiler, çocuk gelinler, çirkin taşların kavgalarında ezilen çocuklar ve daha niceleri… Arkadaşlar ülkesi olmayan çocuğun ne geleceği ne değeri ne de egemenliği vardır. Onların hayallerinde ve içlerinde hep savaşın izleri, oyuncaklarında sömürülen haklarının lekesi kalır. Peki, sevgi değer dost Üstad Sunay Akın’ın şu dizelerine de bir kulak verelim. Verelim ki bu bayramın 1 gün değil her gün çocuklara kutlu olması gerektiğini anlayalım ve anlatalım.
“Ne zaman bir çocuk ölse/Gözü evlerinde /Annesinin kavurduğu helvada kalır
Yoksul bir çocuk görsem/Yağmur altında üşüyen/Köprü olmak geçer/Hiç değilse içimden /Her akşamüstü/Oyuncakçı camekânından/ Çocuk/ Ellerininizlerini siler”
Egemenlik bize çocuklarımıza, geleceğimize sahip çıkalım diye verildi. Bunu sakın kaybetmeyin. Egemenlik çocukların mutlulukları için, gelecekleri için verilen yegâne haktır. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve çocuk bayramı, bu halkın resmileşerek ve kanunlaşarak tanınması olayıdır. Bunun önemini anlamak ve bunun yalnızca bir çocuk değil herkesin Hürriyet haklarının günü olduğunu da unutmamak gerekli.
Bedava yaşıyoruz, Dostum bedava yaşıyoruz, hava da bedava suda kelle fiyatına hürriyet, esaret tabi ki bedava, olabilir fakat bu egemenlik Şehit kanı ile sulanmış Albayrakla korunmaktadır. İşte bu bayrak ve egemenlik bedava değildir. Fiyatı Mehmetçik kanı ile ödenmiştir. Egemenliğini bedavaya veren toplumlar önce şahsiyetlerini sonrada hürriyetlerini kaybederler. Bunun için bu ülkeyi dünün çocuklarına yani gençlere teslim edebilmek adına bu egemenliği korumak şarttır. Nazım Hikmet’in şiirini burada vurgulamak isterim.
“Dünyayı verelim çocuklara hiç değilse bir günlüğüne/ Allı pullu bir balon gibi verelim oynasınlar/ Oynasınlar türküler söyleyerek yıldızların arasında/ Dünyayı çocuklara verelim/ Kocaman bir elma gibi verelim sıcacık bir ekmek somunu gibi/ Hiç değilse bir günlüğüne doysunlar/ Bir günlük de olsa öğrensin dünya arkadaşlığı/ Çocuklar dünyayı alacak elimizden/ Ölümsüz ağaçlar dikecekler”
Sevgili arkadaşım; Mustafa Kemal Atatürk, çağının ve Türkiye’nin üniversitelerinde olmayan eğitim seviyesini almış ve bu seviyeyi okuyarak geliştirmiş, bu sayede ülkesinin çocuklarına güvenmesi gerektiğini bilmiştir.
Bu nedenledir ki dünün çocukları yarının geleceği umut ışıklarıdır. Bu ışıkları söndürmemek öğretmenlerimize düşen önemli bir görevdir. İstanbul üniversitesi Fahri profesörü Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk, ülke çoğunluğuna ve çirkin taşlara çok önemli bir gayeyi öğretmiştir. Bence, sadece bu vesileyle, Başöğretmen olması çok iyi bir karardır. Bu gaye: Çocuklar yarının geleceği ve egemenliğidir ve yarının çocukları, bu milletin evlatlarıdır. 23 Nisan Ulusal egemenlik ve çocuk bayramı, dünlere bugüne ve yarınlara şu parolayla kutlu olsun. “Egemenlik Kayıtsız Şartsız Milletindir.”
Bir cevap yazın