sen elimden tutunca
dokunsan yakan
dokunmasan solacakmış gibi sana bakan
yaralı bir çığlıktır hayat
sen elimden tutunca
sert rüzgarların karanlık gecelerinde
değere binerdi zaman
bir ayrılık mevzuatı
yürürlüğe girerdi sessiz sedasız
sen elimden tutunca
deniz basardı içimi
dip akıntılarının peşi sıra gitmek isterdim
yolunda ne varsa kapsayarak yayılırdı dalgalarımız…
sen elimden tutunca
yaprak döken bir ömrün satır aralarında
deli rüzgarların adamı
bir kabadayı racon keserdi hayata…
buğdaya gölge düşüren bulutlar çıkmasınlar yoluma
ama yağmurdan sonra büyürmüş başak
ekmeği üretip paylaşmanın
insanlığın en mükemmel hali olduğunu anladığımızda
yaralı her serçeye bir bulut ağlayacak
yüreğimin sisli dağlarında
bir gerilla bırakacak silahını…
Bir cevap yazın