Yaşın kaç, sana mı gideriz? Nerde tanıştığım önemli olmayan tek gecelik bedenlerle deyim. Beni sevsinler ya da sevmesinler.
Sevmesinler beni, ben sevgiyi annem ile birlikte toprağa gömdüm.
Sekiz senelik hayat arkadaşımın son cümlesi:
“Ben artık kendi hayatımı yaşayacağım.” Kulaklarımda çınlayan tiz sesi salonun duvarlarında yankılanıyor. Ne demek tam olarak anlayamadım. Kafamın içinde belli belirsiz sahneler geçiyor.
Annemi toprağa verdiğimin üçüncü günü, babamın gidişinin üçüncü senesi. Gözlerimden yaş akmıyor. Parmaklarımda ince sızı.
Kızıldan sarıya çalan sarılara ak düşmüş sakalında belli belirsiz alaycı gülüşü. Çantasını, eşyalarını almadan çıkıyor evden. Salonun penceresindeki tül rüzgâra bırakmış kendini.
Yüreğim gibi sallanıyor, tül. Kahverengi düz Perde sessiz.
Kulaklarım duymuyor. Dilimden dökülen cümleyi defalarca” lakke ‘ye “tekrarlıyorum. Yastık kucağımda bir ileri bir geri
“ ben artık kendi hayatımı yaşayacağım.”
Salonda ikili koltukta uyuyakalmışım. Gözlerimi açtığımda annemi arıyorum. Annem yok.
Çığlığım odadan sokağa taşıyor.
Uyumuşum.
Hangi Gün hangi,
Hangi Ay hangi,
Hangi Yıl hangi.
İkili koltukta, salonda uyuyakaldım. Şimdi mavi odanın pirinç karyoladayım. beyaz lila çiçekli nevresim takımı üzerimde.
Evim değil. Hastane değil. Yatak benim değil. Koku bildiğim koku, lavanta kokusu çamaşırımdan yayılıyor.
Lila mor pijama takımı üzerimde.
Yabancılaşmış bakışla izliyorum. Kapı aralanıyor. Büyük annem elinde tepsi ile ağzının içinde dualar ederek yatağımın ucuna ılışıyor.
Kızım, yavrumun yavrusu; çok şükür Yaradınım’a.
Gözlerimiz donuk,
Bir daha gitme yavrum, ben seni bırakmam. Kızma bana olur mu?
“Kızsan da kızmasan da o hayırsıza bırakmam seni diyor.”
Dilimden dökülen kelimeler bana yabancı.
“Kime bırakmazsın, Büyükanne?”
Tam anlatmaya başlayacakken tepsiyi kucağıma bırakıyor.
Usulca, sen unuttuysan ben çoktan unuttum, o gavat oğlu gavat soysuzu,
Diyor.
Unutmadım diyemiyorum.
Büyükannem o senenin güz mevsiminde uykusundan bir daha uyanamıyor.
Ben artık hiç uyuyamıyorum.
“Ben şimdi kendi hayatımı yaşıyorum.” Benden küçük delikanlılarla günümü gün ederken, sabahı olmayacağını bildiğim gecelerdeyim.
Bir cevap yazın