Dar-ı alemden göçer
Esmer bakışımdan garip bir ozan sökülür
Çarmıha gerilen yürek derimin
Aykırı düşlere ulaşan onmaz aşk yarası süzülür
Derin sığınağımdan bölünür uykularım
İlk aykırılığım asi
Yollara revan
Kül rengi boşluk belirir ayak izimde
Nice yangınlar terk eder beni.
Ben
Taş duvarlı toprak damlı evlerin pencerelerinde hayali ç’alınan çocuk,
Görmediğim ormanlar büyütürdüm avuç içimde
Baba resimleri çizerdim taş oyuklarına
Yediveren gül hatrı için
Kadife çiçeklerini izlerdim
Kırlangıçlar bahar taşımazdı hiç söğüt dallarıma
Yüzlerce kelime birikirdi güz rüzgarında
Ağır masal kapılarımda el yüz çekilirdi
Bir serçe ağlaması olurdu akşam
Bilirsin(iz)!
Yarama tanık olsun diye
Tuz taşırım kaya sancılarından
Biletsiz bir yolcu dolaşır içimde
Yeniden böler parçalar beni
Ah, geceler!
Gün’ah’kar ve sahtekarca karşılar beni,
Küsuratlı sayılar yoklar aklımı.
Bir cevap yazın