“Hollywood’da hep geleneksel tarzda filmler yapılıyor. Öyküleri herkes anlıyor ve herkesin anlamadığı küçük bir nokta bile olsa telaş başlıyor. Ama işin asıl ilginç yanı, daha soyut kavramlarla uğraşmaya başlayınca ortaya çıkıyor. Sinemanın asıl büyüsü, gücü; içgüdülerle hissetmekte, insanların tuhaf ve unutmayacakları bir hisle filmden ayrılmalarını sağlamakta yatıyor”
Lynch filmleri hollywood sinemasının keskinliğinden uzak, rasyonaliteyi dışlayan, karanlık sularda yüzen, bilinçaltının derinliklerine inen, gizemle harmanlanmış filmlerdir. David lynch filmlerinde simgesel ve karmaşık bir dil kullanarak izleyicinin kafasını karıştırır. Muholland Drive filmindeki esrar perdesi izleyicileri tam bir çıkmaza soktuğu için Lynch filmle ilgili bir kullanma kılavuzu yayınlayıp birkaç noktaya dikkat çekmiş izleyicinin aşağıdaki sorular ışığında filmi daha iyi anlayabileceğini düşünmüştür.
1) Filmin başını çok dikkatli izleyin çünkü iki önemli ipucu, daha filmin giriş yazıları bile tamamlanmadan veriliyor.
2) Kırmızı lamba süslerinin ortaya çıktığı yerlere ve zamana çok dikkat edin.
3) Adam Kershner’ın oyuncu seçtiği filmin adına dikkat edin ve ne zaman tekrar kullanıldığını takip edin.
4) Kazanın meydana geldiği yere çok dikkat edin.
5) Kim, kime neden anahtar veriyor?
6) Kıyafetlere, kül tablasına ve kahve dolu fincana çok dikkat edin.
7) “Silencio” isimli klüpte kim dikkat çekmeye uğraşıyor? Burada ne hissedilebiliyor, ne gözlemleniyor ve ne kazanılabiliyor?
8) Camilla için sadece yeteneği yeterli mi?
9) “Winkies”‘in arkasında bulunan adamın çevresinde olanlara dikkat edin.
10) Ruth Yenge nerede?
Lynch sinemasından genel hatlarıyla biraz bahsettikten sonra filmle ilgili birkaç önemli noktaya değineceğim. Çünkü David Lynch’in belki de en çok bu filminde neredeyse her sahnede yönetmenin zekasının ışıltılarını görebilmek mümkün. Dolayısıyla sadece bu filmi üzerine bir tez veya kitap yazılabilir. Öncelikle Lynch filmlerinin çok net bazı kırmızı çizgilerinin olduğunu düşünüyorum. Eğer bu çerçeveyi görebilirsek Lynch sinemasının tadına varmak çok daha kolay olacaktır.
“Anlamlar ve olaylar hakkında konuşmak hoşuma gitmiyor. Bazı şeylerin ne anlama geldiğini pek bilmemek daha iyidir. Çünkü anlam çok öznel bir şeydir ve benim için taşıdığı anlam sizin için taşıdığı anlamdan farklıdır.”
Belki de bu düşüncelerinden dolayı David Lynch anlaşılma kaygısı gütmez ve oldukça kişisel filmler yapar. Yine de izleyiciyi Hollywood’un insanı büyüleyen havasından uzaklaştırarak tetikte tutmaktan ve film üzerine düşündürmekten zevk alır. Onun için gerçek yüzeyseldir ve herkes tarafından kabul edilen genelgeçer bir düşünce biçimi değildir. Lynch’e göre gerçek bizim olaylara yüklediğimiz anlamlardan ibarettir. Karşılaştığımız bir kişi ile yaşadığımız bir olay, etrafımızdaki insanlarla ilişkiler ağımız, biz onları nasıl hatırlamak istersek aslında öyledirler. İnsan zamanla gerçekleri yoğurur ve kendi istediği hale getirir. David lynch filmlerinde işte bu süreci işlerken sadece ve sadece bireye ve onun psikolojisine odaklanır. Sosyal mesaj verme kaygısı gütmeden evrensel ahlak değerlendiren uzak senaryosunun omurgasını bireyin içselleştirdiği ve şekillendirdiği hafızasında yer eden olaylar ile kişiler üzerinden oluşturur.
“Zihniniz birçok harika ve güzel şeyi dizginleyebilir. Mantık ve sebep aramaksızın her zaman başka bir şey, görünmeyen bir şey mevcuttur. Dünya sonlu olmaktan çok, sonsuz bir yerdir. ”
Muholland Drive dahil diğer birçok filminin izleyiciye kendi içlerinde fazla kapalı ve kişisel gözükmesinin bir nedeni de yönetmenin kamerasını fazlasıyla bireyin iç dünyasına döndürmesi olabilir. Çoğu zaman bu uğurda yönetmen çoğu kişiye saçma görünen bir karakteri olayı ya da detayı senoryaya dahil ediyor. Fakat önemsiz gibi gözüken bu detay aslında karakterin psikolojisinde çoğu zaman çok önemli bir detay olarak filmin ilerleyen sahnelerinde karşımıza çıkıyor. Yine de bu detay ne kadar saçma ya da anlamsız görünürse görünsün filmde kendisine önemli bir yer bulmayı başarıyor ve kesinlikle filmde kopukluğa neden olmuyor. Bu bağlamda yönetmenin tavrının Blue Velvet ve Lost Highway’ den sonra Muholland Drive filminde biraz daha keskinleştiğini, belki de biraz daha ustalaştığını söylemek mümkün. Lynch diğer birçok filminde olduğu gibi ABD- Fransız 2003 yapımı psikolojik gerilim türündeki Muholland Dr’ın da yönetmenliğinin yanı sıra senaristliğini de kendisi üstlenmiş.
Filmde oyuncu olabilmek için büyük umutlarla Los Angeles’a gelen Betty teyzesinin evine yerleşir ve burada başka bir kadınla karşılaşır. Betty kadının kim olduğunu sorunca kadın adının Rita olduğunu söyler. Aslında bir gece önce trafik kazası sonucu başını çarpmış ve hafızasını kaybetmiştir. Kendisi de oyuncu olan bu kadın, duvarda Rita Haywort’un oynadığı Gilda filminin afişini görünce Betty’e kendi adının da Rita olduğunu söyleyiverir. Filmin başka bir sekansında ise yönetmen rolündeki Adam Keshner’a mafya adamları kendi istedikleri kişinin film başrolünde olması için baskı yaparlar. Adam ise söylenenlere kulak asmaz ve toplantıdan çıktıktan sonra mafya adamlarının arabalarına zarar verir. Betty Rita’ya kim olduğunu öğrenmesi konusunda yardım etmeye çalışırken bir yandan da iyi bir oyuncu olabilmek için şartları zorlamaya devam eder. Adam ise içine düştüğü zor durumdan kurtulabilmek için kovboy denen kişiden yardım ister. İki tarafta hayatlarının eski düzenine dönmesi için uğraşırken yine film setinde aslında Rita vasıtasıyla yolları kesişir. O andan itibaren de hikaye bambaşka bir yöne doğru ilerlemeye başlar. Sürrealizm ve noir film ögelerinden izler sunan Muholland Drive, rüyalarla flashbacklerden oluşuyor. Film bu nedenle izleyicinin gerçeklik algısını sarsacak birkaç katmandan ibaret. Bana sorarsanız kullanma kılavuzundan ziyade filmdeki esrarengiz kovboy size filmi anlamanızda daha çok yardımcı olacaktır. Kovboyun söylediklerine kulak vererek filmi takip etmenizi öneririm. Yine filmin analizini yapmaktan kaçınarak Lynch’in sessiz çığlına kulak vermek adına kovboy ile yönetmen rolündeki Adam Kershner arasında geçen konuşmayı aktarmak istiyorum.
-Tüm bu yolu benimle görüşebilmek için şehir merkezindeki o güzel otelden geldiğin için çok teşekkür etmek isterim. (kovboy)
-Aklından neler geçiyor? ( adam)
-Güzel, işte hemen asıl konuya geçmek isteyen bir adam. Sade de gelmek için çok istekli gibisin? Bir insanın tavrı, yapmak istekleri, yaptıkları gelecekte hayatına yön verir. Bu hem fikir olduğun bir şey mi?
-Elbette.
-Şimdi duymak istediğim şeyin bu olduğunu düşündüğün için mi, yoksa söylemek istediklerim hakkında düşünüp gerçekten doğru olduğuna inandığın için mi bu şekilde cevap verdin?
-Söylediklerine katılıyorum. Gerçekten.
-Ne söyledim?
-Bir insanın yaptıkları büyük ölçüde kaderini tayin eder dedin.
-Aynı fikirde olduğuna göre rahat bir hayatı umursamayan biri olmalısın.
-Nasıl yani
-Peki, bir saniye dur ve bunun hakkında düşün. Bunu benim için yapabilir misin?
-Tamam düşünüyorum
-Hayır düşünmüyorsun. Ukala olmakla o kadar meşgulsün ki düşünmüyorsun. Şimdi senden ukalalığı bırakıp düşünmeni istiyorum. Bunu benim için deneye bilir misin?
-Bu konuşma nereye gidiyor. Benden ne yapmamı istiyorsun.
-Bazen bir at arabası olur hani. Bir at arabasının kaç sürücüsü vardır.
-Bir.
-O zaman diyelim ki bu at arabasını ben sürüyorum ve eğer tavrını düzeltirsen sen de benimle birlikte sürebilirsin.
…
Ve şimdi eğer işi iyi yaparsan beni bir kez daha göreceksin eğer işi iyi yapamazsan beni iki kez daha göreceksin.
Yönetmenin en sevdiğim filmi olan Muholland Drive David Lynch’in yanısıra senaristliğini de üs özellikle bahsetmek istediğim bir diğer konu Naomi Watts’ın olağanüstü oyunculuğu. Rita Haywort’un bu konudaki tartışmasız üstünlüğü konusunda David Lynch’le hemfikir olmakla birlikte Ingmar Bergman filmlerinin vazgeçilmez oyuncusu Ingrid Thulin’nin sessizlik filmindeki performansından sonra Naomi Watts’ın bu filmdeki oyunculuğu da kesinlikle göz doldurduğunu da söylemem gerekiyor. Özellikle oyuncu seçmelerine katıldığı sahne film içinde film etkisinin izleyiciye geçmesi noktasında Naomi Watts’ın performansının gerçekten görülmeye değer olduğunu düşünüyorum. Wild at Heart filminde olduğu gibi bu filmde de kesmeler çok yaratıcı. Son olarak film David Lynch’e 2001 Cannes Film Festival’inde en iyi yönetmen ile aynı kategoride akademi ödülü adaylığını kazandırdı. Başrol oyuncuları Harrings ve Watts, Muholland Drive filmindeki performansları sayesinde birçok ödül kazandılar.
DAVİD LYNCH – MUHOLLAND DRİVE -BELCE ÖRÜ
Son Yorumlar
- SESSİZ ÇIĞLIK PERDESİ:BİR AVAZDA-ENGİN DAL(SESLENEN ADAM) için Songül
- SESSİZ ÇIĞLIK PERDESİ:BİR AVAZDA-ENGİN DAL(SESLENEN ADAM) için Suzan Tokmak
- SESSİZ ÇIĞLIK PERDESİ:BİR AVAZDA-ENGİN DAL(SESLENEN ADAM) için Ceren
- SESSİZ ÇIĞLIK PERDESİ:BİR AVAZDA-ENGİN DAL(SESLENEN ADAM) için Latife
- SESSİZ ÇIĞLIK PERDESİ:BİR AVAZDA-ENGİN DAL(SESLENEN ADAM) için Hazal
En Çok Okunanlar
Son Yorumlar
- SESSİZ ÇIĞLIK PERDESİ:BİR AVAZDA-ENGİN DAL(SESLENEN ADAM) için Songül
- SESSİZ ÇIĞLIK PERDESİ:BİR AVAZDA-ENGİN DAL(SESLENEN ADAM) için Suzan Tokmak
- SESSİZ ÇIĞLIK PERDESİ:BİR AVAZDA-ENGİN DAL(SESLENEN ADAM) için Ceren
- SESSİZ ÇIĞLIK PERDESİ:BİR AVAZDA-ENGİN DAL(SESLENEN ADAM) için Latife
- SESSİZ ÇIĞLIK PERDESİ:BİR AVAZDA-ENGİN DAL(SESLENEN ADAM) için Hazal
Bir cevap yazın