Sayı 1 21
Çıkarken
Kirpi Edebiyat, ne yazık ki geniş çaplı edebi tartışmaların arasında hayata gözlerini açmıyor. Milyonlarca insanın tutkuyla kitap okuduğu bir yerde doğmadı. Sanatın değerini yüceltmek için edebi ürünler üretilen bir dünyada değiliz artık. Her konuda olduğu gibi edebiyatta da iyice kendini hissettiren bir endüstriyelleşme olgusuyla karşı karşıyayız. Edebiyatın piyasa kapitalizmi koşullarına göre yeniden şekillendirilmesi edebi […]
HANGİSİ BİZİM ANNEMİZ? / Yelda Karataş
Büyüdüğümüzü ilk hissettiğimiz anda, egomuzun bekası adına hatalarını hiç affetmeden yüzüne korkusuzca vurabildiğimiz, insanlığını bile isteye gönlümüzde diz çöktürdüğümüz ilk dişi… ‘ Ben değil, sen istedin doğdum ’ deyip, bir evlada sahip olmanın sevincini sık sık burnundan getirdiğimiz, hayatımızın ilk dokuz ayını güvenli rahminde geçirdiğimiz, yaşam kaynağımız o doğurgan canlı O’nun hayatını yaşayacak olsak, belki […]
Suyun Kıyısında / Jale Sancak
Bütün gece ağılı karabasanlarla boğuştuktan sonra, gün ışır ışımaz soluklanabilmek için dışarı çıkmış ve sabah rüzgârının albenisine kapılıp ardına takılmıştım. Sabah rüzgârı suyun kıyısına dek getirmişti beni. Onu ilk orada gördüm. Çıplak ayaklarını suya uzatmış kendi kendisiyle konuşuyordu. Bir süre hiç kıpırtısız durup dinledim. Sesi suyun dingin çağıltısını andırıyordu. Bu çağıltı bir anda yalnızlığımı darmadağın […]
Düşün Ölümü / Güler Kalay
Düşündüm; nedenini, nasılını, zamanını. Zihnimin girdaplarında dolanıp duruyorum günlerdir. Bir an, sadece bir an, aradığım. Ama yok işte, anların arasında küçük replikler…Başkalarına değil kendime ait replikler… Bir kitabı okurkenki gibi, karşıdan bakan için anlamsız, sebepsiz görünen bir gülümsemeyle doluvermek gibi. Bilincin dehlizlerinde yok oluvermek gibi. Kalbinde yüz binlerce kır çekirgesi, usul bir şenlik halinde…Öyle bir […]
Anne / Zübeyde Demir
Kürtajlar izin vermeyecek unutmana Sahip olamadığın çocuklarını hatırlayacaksın Daha saçı bile çıkmamış ıslak küçük bir avuç et Asla havayı soluyamamış şarkıcıları ve işçileri. Onları asla görmezden gelip dövemeyeceksin Veya susturamayacaksın, şeker alamayacaksın onlara. Parmak emmelerine asla son veremeyeceksin Ya da kovamayacaksın gelen hayaletleri. Onları asla terk edemeyeceksin, nefsini kontrol edip Atıştırmaları için dönemeyeceksin annelik duygusuyla. […]
Anne / Bedirhan Cebiroğlu
Susamışım su ver bana Üşüyorum ısıt beni Bombalardan korkuyorum Sığınağa götür beni. Yüreğinde sakla beni Yıldızlarla koru beni Hergün güneş batımında Ay ışığı örtsün beni. (…) Kundağımı yellere ver Başucuna karanfil ser Bez bebeğim uyumazsa Emziğimi yârene ver. (…) Yerüstüne çıkar beni Bombalardan kurtar beni Sığınaktan sıkıldım ben Gökyüzünde sakla beni.
EZBER BOZANLAR / Sophie Magdalena Scholl / Yelda Karataş
Sophie Magdalena Scholl ( 9 Mayıs, 1921-… 22 Şubat 1943) “… fark ettim ki benimle aynı yaştaymış ve yine fark ettim ki ben Hitler için çalışmaya başladığım yıl idam edilmiş. O anda algıladım ki “çok gençtik” gibi bir mazeretin ardına sığınmak mümkün değil ve neler olup bittiğinin ayırtına varmak mümkün olabilirmiş” (Hitler’in sekreteri Treudl Junge.) Zengin […]
Anastasis – Diriliş / Zuhar Adaçoğlu
‘Lazarus’, Tuvale Yağlıboya, 200×150 cm, 2009 İçinde sürüklendiğimiz yüzyılda kendi çarmıhını taşımaya erinen insanlık, itinayla gerildiği çarmıhını görmemenin şaşkınlığıyla, çarmıhına sahip çıkanlara saldırmaktadır. Vahim olan ise bunu fark edecek dimağın, gözlerin dağlanmış kapılarına mühür vurmuşluğudur. Şüphesiz ruhunu ve O’ nun gözünü böylesine kolay kaybetmeye meyilli çoğunluğun ( yazdığı tarih, derin şahidimizdir ) içinde kendi yolunu […]
ÂŞK-I MURÂD’IM… / Gamze Atal
Cân gözünde gizleniyor, sır’ın revnak âleminde nurlanıyorken özümden; süzülüyorsun kızıl çehreli gün gibi, vakti ömrümün kaderinden… Mihrap tarafına yönelen bulutlar, can evinden coşup tutuşunca; güzergâhını yitirdi güneşin varlığından bihaber karanlık… Kader tecellül edince sonsuzluğun üzerinde; aşkı şerh eyledi ruh en nihayetinde… Yıldızlar yakmaya başladı parıltılarını, suskunluğa açılan kapı eşiğinde… Kenarları yırtılmış, paslanmış meçhul vakitler de […]
Mayakovski / Mehmet Özgür Ersan
Yıldız, Nedir bu üşenme parıldamaktan? kutlamayacaksan eğer doğuşunu bir İnsanın yalnız şeytan olmaz mı yıldız övüp ululadığın? (1) Vladimir Mayakovski 7 Temmuz 1893 veya 1894 (tarihten ne kendisi ne annesi ne de babası emin değil) Bağdadi Köyü, Kutays İli, Gürcistan’da bir orman bekçisinin oğlu olarak dünyaya geldi. Asıl adı Vladimir Konstantinoviç’dir. […]
şair saçmalaması / Üryan Cümleler
Nerden baksan, yirmibeş şiir çıkar şu benim yanızlığımdan On beş tane de ihanetlerden olsa Aşk, ayrılık, özlem , falan filan derken Yirmi şiir de en az oradan gelir Babalar gibi üç kitap çıkartırım aslında… İyi bir yayıneviyle anlaşırım önce Hani şu tescil makamı olanlardan Tamam, şiirlerim bir şeye benzemiyor ama Araya bir iki hatırlı […]
Ses Gelir / Hikmet Güzelkokar
Karanlığa pus çökerken ovada Çakal dolar, tilki gezer yuvada İki kanat bir olunca havada Göçmen kuşlar diyarından ses gelir. Rüzgar kuvvetini aldığı zaman Harmanda savrulur sap ile saman Daneler başaktan döküldüğü an Değirmenin taşlarından ses gelir. Bir güzel gün görse garibin gözü Düğün seyran eder, hep güler yüzü Bir de duyuldu mu ozan’ın […]
HOBARAKLAR FİRARDA / BİLİŞİMCİ ÖYKÜLERİ
Bir varmış bir yokmuş, uzak ülkenin birinde küçük şirin bir firma varmış. Bu firmada bir patronla üç çalışanı yaşarmış. Patrona sorarsanız, Berkcan atak, Alican yenilikçi, Arzucan ise azimliymiş. Kendilerine göreyse her birinin ayrı bir değişikmiş. Bu üç hobarak mühendisi, müşterilerden gelen himinileri gubartarak geçinip giderlermiş. Bazen müşteri gelmez olurmuş, paralar azalırmış. Böyle zamanlarda patron da […]
Son Yorumlar