Sayı 8 48
AŞK OLSUN DİYE – NECMİ OTÇU
Şiirlerinizde ötüşüyor Bülbülün güle hasreti Dört yanınıza bulaşıyor Ahu gözlü Baygın bakışlı Sözcüklerin sekişi Bir türlü anlamıyorsunuz Bu son patlamada O dediğiniz aşk öldü Ne hoşsunuz Uçuşuyor sözcükleriniz Çiçekli böcekli kelebekli Bir türlü anlamıyorsunuz Aşka Aşk olmuş Bir dünya gerekli Uçuşan ekmeğe düşmüş İşçilerin eti kemiği Ah bir acıdan bir acıya Kanlar içinde düşerken düşleri […]
SEVGİ TÜRKÜSÜ – ERSAN ARİF
Gel benimle Dağların doruklarında Engin düzlüklerde Gelinciklerin türküsünü dinle Duyuyormusun Bak ne diyor Sevin İnsanı Kardeşliği Doğayı Sevin diyor birbirinizi
GÜLSEN ZENGİN
1972 Antalya’da doğdu. İlk, orta ve liseyi Antalya’da okudu. Sonrasında dokuz eylül Güzel Sanatlar Fakültesinde Sahne tasarımını 3.sınıfa kadar okudu. Daha sonra kendi şirketini açarak sahne ve dekorasyon aynı zamanda reklamcılık işlerine sanatının yanında devam ediyor.. Yirmiye yakın karma sergiye katıldı. Çağdaş sanat alanındaki çalışmalara yönelen Gülsen Zengin, 2013 Şubat ayında Antalya-Saklıkent kayak merkezinde […]
SON GÜL TANESİ – FATMA ÇELEBİ
Yorgundu yaşamın nefesi Gözlerinde usanmışlığın izlerini taşırken, Ölü bir ateşin ruhu yükseliyordu Gölgeden, Alevler siyaha bürünmüştü, Ve azrail rodusuyla dolaşıyordu Saygızıca Birer birer sokak aralarını, Ve son gül tanesi satılıyordu Cadde üzerinde İçinde acı yosun bağlamış Hüzün ise taht kurmuştu çoktan, Üç cellat yaklaştı Üç zalim Ellerinde mızraklı sayfalar , Aldılar son gül tanesini […]
17.DEFTER – FUNDA TARAKÇIOĞLU
Kocaman bakışlı, kara gözlü kız yeni elbisesinin eteklerini savura savura koşturuyor evin içinde. Az sonra arkadaşları ellerinde hediyeleriyle gelmeye başlarlar. Neler getirecekler ona bakalım, heyecanla koşup kendi odasına dalıyor, küçük aynasından kabarık eteklerini hayranlıkla izliyor. Birden onu görüyor aynada. Adam her zamanki gibi, kısılmış gözleriyle sırıtarak bakıyor ona. “Şeker kız gel bakayım, al bak bu […]
YOL HAZIRLIĞI – YOKDÜŞLERİ
Beni deniz tutar bilirsin Gidemem uzaklar Sevgilim martılar özgür dersin ama Yoktur yuvasını yapmak için kirletilmemiş kara Martılar gibi olmayı ben de isterim Öpülmüş bir dudağın ıslaklığında Ya da haziran da bir mola Hayat uzun Hayat güzel Sevgilim sevgilim Bir de en güzel yerden başlamak var ya Beni deniz tutar bilirsin Yaşımdan erken ihtiyar […]
DENİZ KUMU KAMPİNG 2.KAVGA – OĞUZ BATIN
Gazino diye adlandırılan harabe yere yakın mesafeden bütün kampı inleten bağırış ve çağrışlar duyulmaya başladı.Kamptaki insanlar kısa bir süre sonra bağırış ve çağırışın olduğu yerdeydi.Bu gürültü meydana gelen şiddetli bir tartışmanın yansımasıydı: “Senin kadar sahtekar adam görmedim.Paramı hemen geri ver Kadri.” Ağarmış sakallarının ve bıyığının altından Kazım Bey,adeta öfke kusuyordu.Kampın sahiplerinden Kadri Bey,durumu toplamak adına […]
DEHLİZ – YASEMİN ÜNLÜ
//unutmayacağız soysuzların adını aklımız olmadığı kadar üşengeç unutmaya!…// zaman akmıyor bedenim hayıflanıyor ruhum ise küskün bu aralar.. bir devrin sancısını barındırıyor öfkem yok/olmamak için çırpınıyor uçlarını karanlığa bıraktığım kanatlarım! dehlize sürgün ırak bir ülke şimdi yüreğim kalmak ve kalkmak arasında debelenen! kibir ve nefretle doldurulmaya hazır içi boş bedenler geçiyor az ileriden görüntüsü bayat, muhtelif […]
GÜLİZ BAYDEMİR
Yalnız olmak dünyadan soyutlanmaktır; insandan soyutlanmaktır. Yalnızlık boşluğu akla getirir. Boşluk sessiz bir çığlık gibidir. İnsan eliyle yapılmış mimari mekanlar, boş havuzlar, boş park kanepeleri, sokaklar, bilinen büyük dünya kentlerinin bellekte kalan bilinmedik köşeleri tıpkı bir film karesine bürünmüş an’ların görüntüleri, Akdeniz güneşinin ışıklı renkleri, Güliz’in ele aldığı ve sorguladığı başlıca konular. Üstelik büyük […]
OYUNLARI SOKAKLARDA KALAN SON KUŞAK – CENNET GÜVENÇ
Bizi seksenlerin son kuşağı olan çocuklar diye tanımlıyorlar. Sokakta oyun oynamayı bilen son kuşak diye geçiyoruz literatürde. Doğru. Biz ki Adile Teyzemizden masallar dinleyip, Barış Abimizden şarkılar dinleyerek büyüyen bir nesildik. Şimdi ki çocuklardan farkımız biz ağaca tırmanmayı da biliriz, sokak arasında bisiklete binmeyi de, dört tekerlikle sarı patenleri de. Meyveyi dalından koparıp yemeyi bilen […]
DUVAR SAATİ – YASİN ERTAŞ
Yorgundu, başını yastığa koymasıyla uyuması bir oldu. Vakit bu yorgunluğa aldırmadı ve güneş gösterdi takma altın dişlerini salonun penceresinden, biraz sonra da bir kadın, ellili yaşlarda, dişleri görünmüyordu; somurtkan, yarı uykuluydu, girdi salondan içeri; -Hadi, hadi kalk oğlum, hadiii! Salondaki kanepede uyuyordu çünkü odası yoktu. Bıraksalar iki gün aralıksız uyuyabilirdi. Bunu tanrı da biliyordu, kadın […]
ZAMANDAN AZADE EYLEDİM KENDİMİ – MÜNİR BİRCAN
zâmândan a’zâde eyledim kendimi gökkuşağına ekledim düşlerimi simurg iner, çıkar; dolanıp durur zümrüd-ü anka bulutlar dolanır ciğerimde, yağar içime yangınında üşütür sevdâ, yoktur otacı ne vakit ötse borazan her dâim yanılsama ummânlarda solurum şiiri arka bahçemde durup duru felsefe mevlâna’yla da kardeşiz hallâc-ı mansûr’la da soluklanmadan olmaz. hâm değildir yûnûs […]
YANLIŞLIKLA YALNIZLIK – EMRE GÜRKAN KANMAZ
Sessizlik. Kulakları sağar edercesine sessizlik. Gece sanki Adil’in başucunda bir bekçi gibi nöbet tutuyordu. Havada tek bir yıldızın olmayışı biraz ürkütücü olsa da Adil, gökyüzünün başıboşluğuna böyle zamanlarda hep hayran olurdu. Bu yıl otuz birinci yaş gününü kutlayacak olması midesine sancılar girmesine neden olduğu için her yıl sadece bir gün yas tutardı Adil. Babasını ve […]
Son Yorumlar