Sayı 8 48
AYŞEGÜL KAYCI
Işık, form, biçim kafamızdaki estetik algıyı belli şekillere sokan kurallar dizini ve şeklin ham hali ellerimizden çıkıp can bulan başka ifadelerde. Kil, çamur, alçı, boya gibi malzemelerle şeklini alan sanat eserinin görsel bir tema, görsel bir kültür, oluşturması kesinlikle son yüzyılların konusu değildir. İnsan kendi bilincine ermeye çalıştığından beri estetik bağlamda kendi kurallarını yaratmaya başlamıştır. […]
KiMiN KALBiYiZ – BUSE ELLİDÖRT
Bilirsiniz kağıtsızdır sürgünler bir dille ,iki parmak arası sallanış kralın zevkidir. Kölesidir tüm yöneticiler hiyerarşinin katısı ki en katısı düşmektir yeryüzüne gökten sözleşmeliysen Kimin kalbiyiz? Siyah coğrafya da duman ile kırmızısına soğuk diktatörlerin karasına ak diyenlerin mi? Biz! Kimin kalbiyiz? Yetimler,kocasız kadınlar savaşacak her güne ekmeği,bulguru,aşı katacak toprak altında madenci değil emekçiyi yakan yanacak! Savrulmuşuz […]
MANDALSIZ GÜNLER – NESLİHAN ÇELBİŞER
Hüznün kaç karat olduğunu sordu kadın adama. Adam her zamanki gibi onu duymadı. Kadın, pencerenin pervazına açılmış anten deliğinden kayıp giden zamanın hesabını yapıyordu. Daha ne kadar yakması gerekiyordu canını? Kulakları duyuyordu duymasına fakat ruhu sağırlaşmıştı. “Doğalgaz faturası bu ay da gecikti.’’ dedi adam. Kadın tavuğu parçalayıp buzdolabı poşetlerine koyduktan sonra gerçekleştiremediği, boğazında düğümlenen düşler […]
YALNIZLAR OTELİ BU DÜNYA – NİL ALAZ
Yalnızlar otelinde Havalar serin göz kadar odacıklar Çilehane ışıklı caddeye bakar Her akşam bir mülteci gibi Daracık yere sığınır insanlar Yalnızlar otelinde Seni okudum… seni yazdım Bir bardak çayın dumanında Hikâye olan mutluluklar Bitik bir aşkın zil sesi Mani el telefonlar çalar durur Yalnızlar otelinde Gelene geçene nazire Yaşlı, yaslı limonküfü duvarlar Birbirini ısırır d’işli […]
HANFENDİ – AYŞEGÜL CENGİZ AKMAN
Kısa bir an tereddüt ederek bir adım attı. Sonra bir adım daha. Kimse kalbinin ne kadar sıkıştığını farkedemezdi o anda. Olsa olsa çekingen biri olarak algılanabilirdi dışarıdan. Sonra bir adım daha. Adım attıkça parçalanıyordu ruhu, yerlere saçılıyordu dağınıkça. Elinden bir şey gelmiyordu yapabileceği tek şey oradan uzaklaşmaktı. Paramparça etrafa saçılmış ruhunu toparlayamadan ilerlemeye devam ediyordu. […]
DÜŞÜNDÜĞÜN GİBİ – FATİH MEMİŞ
Farkında değilsin henüz denizin, Okyanusun, derinliğin Kısacası yaşamın Susuz kalmamış, kurumamışsın Çekmemişsin bir nefesin hasretini Duymamışsın ciğerlerinde Çırpınmamışsın Bir akıntı geçmemiş üzerinden Boğulmamışsın Yani seni hiç kıyıya vurmamış dalgalar Mutlusun… Acı yok.
SANDIK – MÜNİRE ÖZGENCAN
Dün annemin sandığını açtım ilk kez. Neredeyse bir yıl olacak. Annem zaman zaman açar, içinden bir şeyler alır, bir şeyler koyardı. Pek oralı olmazdım. Havlular, sandık lekesi olmuş dantel masa örtüleri, kenarları oyalanmış renk renk yemeniler, nevresim takımları, seccadeler. Aralara serpiştirilmiş naftalin paketleri. Kahverengi çantasında evlilik cüzdanı, ilkokul diploması, gazeteden kesilmiş bir makale, babama ait […]
İÇİ ACIDI- TUBA KIR
Gün akşama dönmeye başlamış, parktan gelen çocuk çığlıkları azalmıştı. Kadınlar tek eğlenceleri günlerden dönmüş, işten gelecek kocalarına yemek hazırlamaktaydılar. Apartmanlar kuru fasulye, pilav en çok da patlıcan kızartması kokuyordu. Çocuklar okul mesailerini bitirmiş, karınlarını doyurmuş, dinlenmişler, ödevlerini yapmaya nazlanıyorlardı. Köpek sahipleri büyüklü, küçüklü cins köpeklerini tasmalarından salmışlar, tuvalet ihtiyaçlarını gidermelerini sabırla ve ağır adımlarla seyrediyorlardı. […]
KAPTAN-I DERYA – DERYA ÖZKAN
Bir Şair seni okuyor Ne kafiyeli kelamlar Ne de öçülü heceler Aruz vezni de fâilün Bir ressam seni yazıyor Şövaleler hep ayakta Tualler mor pastel boya Aç rengimi aç eflatun Bir ozan seni çiziyor Bağlaması tunç demirden Telleri kısrak yününden Methiyeler o firuzun Bir mahkum seni söylüyor Dilinde hasret türküsü Ya sen ya sendir ülküsü […]
Son Yorumlar