2015 309
Ben hep burdaydım Elpis – İDİL ÇETİNKAYA
Bir sabah gökten üç elma düştü insanın ayaklarına. Biri yüreğine yerleşdi insanın, biri zihnine bir diğeride kibirine. Bir yerlerdeyim hala. Herkes gibi. Sürekli bir şeyler değişiyor etrafımda. Zaman sürekli acelesi var gibi akıp gidiyor burukca. Şöminenin alevi yüzümün bir parçasını yakarken insanları izliyorum. Penceremin önüne bir sandalye yaslıyorum. Bir fincan kahve var sol elimde… . […]
KOVULMADIM, BEN AYRILDIM – Arzu Bahar Karakaş
Kapı çalıyor. Uykumdan kopup gelesim yok. “Çalar çalar gider her kimse, boş ver” diyorum kendime. Erken kalkmanızın gerekmediği bir günde, uykunuzun bölünmesi ile hala uyumaya zamanınızın olduğunu hatırlamanız arasındaki o kısacık anın mutluluğundayım. Şöyle bir yerleşiyorum yatağa tekrar. Yüzükoyun yatıp, bir kolumla boştaki yastığa sarılıyorum yumuşacık. Tiril tiril pike görevini yerine getirme çabasıyla yapışmış kalmış […]
Sevgiliye öğüt – Ayhan Kelam
çayın yanına aynı demde bir aşk ezgisi koy bir de orta boy muhabbet ne iş kalsın geri de nede gelecekteki güzel günler beklesin hayallerde mavi bir gök yüzü ılık bir meltem essin illede illede akşamüzeri olsun başlamak için dizeye ne gül bahçesi vaat et ne de şanlı geçmişini anlat sevgiliye yüreğini koy öylece saf ve […]
ÖYLESİNE BİR ISSIZLIK – ÖZLEM ACER
Döndürmüyor suyunu Değirmen Ve tütmüyor evin bacası Ne yana dönsem bir çöl ıssızlığı, Ne yana dönsem aynı anda Endülüs’te bir Mağrip istilası.. Sen gözleri bahara gebe! Hangi akasyanın dibinde kaldı düşlerin..? Sen! Sen değil miydin kaldırımda açan gelinciğin bükük boynu? Ah ..Sen benim doğrultamadığım belim, Güneşin batmadığı ülkelerin vaatsiz inanışlarıydı gözlerin..
HASTALIKLI İLİŞKİLER- Erdem Özçelik
Bazen hepimiz karmakarışık duygulara bürünürüz. Tek söz etmek gelmez insanın içinden. Tüm dünya karşında dursa bile bıçak kesmişçesine kilitlenir kalırsın o an. Sanki dilini yutmuş gibi sessizliğe, suskunluğa sığınırsın. Aslında söylenecek ne çok şey vardır. Söylenecek ne ağız dolusu kelimeler, cümleler bulunuyordur da konuşmaya mecalin yoktur. Hatta delicesine haykırmak, tüm kainata isyan etmek istersin. Zira […]
Beykoz’a Düşen Süptil – Emre Yıldırım
İstanbul’un iki yakasına mevzilenmiş balıkçılar zarif kolyeleri andıran zikzaklı bir desen oluşturur. Gün ağarmadan önce balığın bol bulunduğu yerlere dizilir, takımlarını çıkarır, ağlarını kontrol eder, tükenmiş ama sefihliklerinden vazgeçmemiş kimselere özgü bir huzurla şehrin cana kavuşmasını izleyip katıklarını atıştırırlar. Biri çaparisini hazırlarken diğeri Kıbrıs oltasını bağlar, pek azı da lüfere niyet ettiğinden akşam yemlisi için […]
Nasihat – Mehmet Mustafa ÖNEN
Muhabbet kapısıdır bu, parayla girmek olmaz. Dostun yakınlığını, uzaktan ölçmek olmaz. Dert yanarsın Rabbine, isyan etmek olmaz. Hele bir kendini bil, haddi bilmemek olmaz. Haram kapısından çık, aşk haram ile bulunmaz. Edepsizlik etme hiç, edepten iyi hal olmaz. Gönlünü hiç bozma sen, umut zararla solmaz. Arama aşkı fanide, Haktan öte yar aranmaz.
bir gülümseyiş – yasin ertaş
dilara’ya hani nasıl oluyor gerçekten bilmiyorum birden koşuyorsun -yerden gökyüzüne- sen gülümseyince insanların yüzüne üstelik düşün çoğumuz yürüyemezken yeryüzünde seninkisi büyük maharet hem çoğumuz farkında bile değil gökyüzünün bulutun güneşin ama farkında toprağın yalanın yağmanın bide sende bir yürek var yavrum sende bir yürek bir insanlık bir cevher yalnızca sevmek ve sevilmek deniz ülkesindeki annabel […]
1 MAYIS MARŞI – Sarper ÖZSAN
Günlerin bugün getirdiği baskı zulüm ve kandır Ancak bu böyle gitmez sömürü devam etmez Yepyeni bir hayat gelir bizde ve her yerde 1 Mayıs 1 Mayıs işçinin emekçinin bayramı Devrimin şanlı yolunda ilerleyen halkların bayramı Yepyeni bir güneş doğar dağların doruklarından Mutlu bir hayat filizlenir kavganın ufuklarından Yurdumun mutlu günleri mutlak gelen gündedir 1 Mayıs […]
*, yak ışıkları – Necmi Otçu
yeri gelmişken zulamızı patlattık *, yak ışıkları “bizim çocuklar” diyorum ulaşılmadık bir yakışıklılık yaşadılar halk olmanın bahçesinde o duvarın önünde her birinin mutlaka “yak ışıklı” olsun bir fotoğrafı vardır. ayrıklarımızın hasretlerimizin kavgasıyla süslenmiş. gülümseyerek bakar her daim anılarının zulasında “bizim çocukların” hepsi çok yak ışıklıydı ıldır-ışık olmayan o karanlık günlerde şimdilerde ulaşılmaz uzaklara uğurladıklarımız en […]
Her Mevsim Mayıstır – Mehmet Özgür Ersan
Cebimdeki buruk şiirlerle Çırılçıplak bu betonun üstünde Yaralı bir hayvan gibiyim, Dilimin ayaz kelimelere kesişi Suçüstü serüven rüyalarım Sınıfsız gövdem Sol omzumda Günah meleğimin olduğu yerde Yüreğim Bütün çırpınışlarıyla Reddedişine rağmen Ordayım bıraktığın yerde Biliyorum Ölmediysen o günlerde Kaybolursun Büyük kalabalıklarda Avuçların küser yaşama Kamaşır her yanın Bir kimsesizlik olursun Kendin olmak için Harcadığın yıllar […]
Londrada Acı Komedi- Sarah Karakuş
SAHNE – 1 KÖY ODASI-1 (Bir köy odası. Odada yaşlı nine ve iki torunu vardır. Arka fonda bir fon müziği çalar. Yaşlı nine torunları için yer sofrası hazırlamaktadır. İki torun bulundukları konumdaki rahatsızlıklarını belli edercesine somurtgan ve sıkılgan bir şekilde oturmaktadırlar. Bir mühdet sonra yaşlı nine sahneye girer.) NENE: Gurban olurum ben size. Gurban olurum. […]
AŞKIN KAVUŞMA HALİ- Deniz Çantay
Denizin karşısında oturmuş, boş gözlerle ufka bakarak öylece bekliyordum. Kasabanın diğer kadınları her zamanki gibi benden uzakta, ayrı bir küme oluşturarak oturmuştu. O kadar alışmıştım ki vebalıymışım gibi benden kaçmalarına, artık umursamıyordum bile. Oysa aynı kasabada doğup büyümüştük hepimiz. Aynı okula gitmiş, aynı havayı soluyup aynı çeşmeden su içmiştik. Şimdi beklediğimiz de aynı gemiydi. Hepimize […]
Son Yorumlar