Sayı 19 34
DOLUNAY/KESİŞMELER – Erinç BÜYÜKAŞIK
Küçük adımlarla yürüdü. Avluyu dört döndü bunu yaparken. Gök üstüne çökecekti neredeyse. Bulutlar, kıpkızıl güneş, o bildik akşamı karşılama halleri, avludaki bir iki sardunya koca bir yüktü sanki. Bir bağırıp çağırabilseydi, sesini yükseltmeyi öğrenseydi ya. Evin içinden yükselen yumuşak ses “Telefonun bağırıyor yine.” deyince irkildi. Gök yerli yerindeydi, bulutlar da. Yıldızlar sarmıştı koyulaşan maviyi. Akşamın […]
KAR TANELERİ – DİDEM SAYAT
Bazen çok iğrenç biri olabiliyorsun, dedi. Evet, tam olarak bunu söyledi. Kelimesi kelimesine hatırlıyorum. Sokak kapısının önünde durmuştu. Üzerinde pembe sabahlığı vardı. Saçları dağınıktı. Gözlerinin altı şişmiş, etrafında halka halka morluklar oluşmuştu. Tam çıkıp gidiyordum bunu söylediğinde. Elimde sıkı sıkıya tuttuğum bavulumla. Merdivenlere doğru yönelmiştim. Başımı çevirdim. Çatlak sesi yankılandı birden. Sağıma soluma baktım panikle. […]
SÖYLE BANA RUMELİ HİSARI – Gülser SAĞIROĞLU
Açtı mı yamacında pembe bahar dalları? Kuşlar uçarken burçlarından denize Ilık yellerle savruldu sevdanın saçları Kaçak konuklarındık senin Kale merdivenlerinden yukarıya tırmanan. Kimse yokmuş ,yada yok saymış gibi Heyecanlı. Kavuşmaktı, bizim ki laftan uzak. Gözlerimizin bebeğinde kurulan her düşte Kanat çırpardı kuşlar vadilere. Söyle bana Rumeli Hisarı ? Hani nerde o gençlik hallerimiz? Prangalamışlar kollarını […]
BANKTAKİ ADAM
Yeşil bir araba hızla arkasından geçti. Önünde olta atan adamları gıpta ile izliyordu. Bir gün bu olta atan adamlardan birisi olacaktı, hayaliydi. Bu hayal gül ağacının birine, bir gravat ile boynundan asılmıştı. Okkalı bir küfür etti içinden. Şu gemilerin, şu martıların, şu çaycıların, şu yat koltuklarının altına sümüklerini süren adamların hepsinin kainattaki bütün canlıların bu […]
Demode Bir İroni/ Burak Çakır
“Noktalama işaretleri mühimdir bir aşkta…” Sözümün ardında durarak diyorum ki; Bir nokta koyarak dar, düz bir ünlüyü mesela “ı” sesini “i” yaparak “yarim” olabilirsin ya da tam tersine bir nokta kopartarak can evimden “yarım” bırakabilirsin beni. “Aşkım” der ve peşinden koyarsan üç noktayı; masal oluruz seninle, sonsuzluğa uzanan kelimelerde aşk oluruz ama bir sessizlikse sıralanan […]
KALDIRIM TAŞLARI – Tilbe Demir
Ellerini çenesine dayamış ne kadar zamandır göğe bakıyordu. Göğe bakıyordu ama, bir şeyi görebildiği de yoktu. Gözleri, gökyüzünün yeryüzündeki sureti gibiydi. Yıldız var mıydı bilmiyordu. Ama ay’ı görebiliyordu. Dolunaydı. Başını gökten indirmiyor, hiç kıpırdamıyordu. Gece yarısı olduğu halde sokakta gürültü vardı. Gemiler geçiyordu karşılardan. Kara suların üstünde deniz fenerinin yansımasıyla gri bulutlar geziniyordu. Geceleri gökyüzünün […]
MODERN DÜNYANIN İÇİNDEN – Serpil TUNCER
Sokak kedileri yollara dökülmüş, ayakaltında gezinip duruyorlar. Evcilleştirildiklerinden beri avlanmayı çoktan unutmuşlar. Cılızlıktan münezzeh bu yaratıklar, hayvan severlerin gazete parçalarının üzerine yerleştirildikleri kedi mamalarıyla besleniyorlar. Sokakta olmalarına rağmen sağlıklı ve gürbüzler. Her köşe başında onları görüyorum. Birbirleriyle oynaşıyorlar. Bitmek bilmeyen şehir işkencesine mesai saatinin bitmesi de eklenince her taraf insanla doluyor. Hınça hınç insan… Metrolar […]
Kamilla – Hasan Karayük
Güney’den Kuzey’e gitmem gereken yaklaşık üç bin kilometre yolum vardı. Biriktirmiş olduğum param, arzu ettiğim arabayı almama yetmediği için babam ve teyzemden destek almalıydım.Araba almak istediğim konusunu babama ilk açtığımda babam oldukça sert tepki vermişti ki, zaten bu beklediğim bir tavırdı. Ancak, bir miktar para biriktirmiş olduğumu söylediğimde babamın tavrı değişmiş, beni destekleyebileceği miktarı söylemiş, […]
GARİP BİR SOYGUN HİKAYESİ – ümit evran
Çoğu orta halli aile gibi Rıdvan Bey de yılbaşını her sene çoluk çocuk ailece kutlardı. Bu yılbaşı da diğerlerinden pek farklı olmamıştı. Farklı olan tek şey bazan onların bir komşuya gitmeleri, bazan da yakınlarının ailecek onlara gelmeleri olurdu. Bu yılbaşı akşamı da bunlardan biriydi işte. Akşama doğru bacanağı Kazım ve karısı ellerinde hazırladıkları yemeklerle çoluk […]
Vaziyet – yasin ertaş
eğilip baktım altına dürüstlüğün bir kadınla tanıştım özlemdi adı her gün bir dizeyi bitiriyorum isimsizdi ezilenler ezilenler bir avuç altında dürüstlüğün memleketimde bir kızı varmış deniz masal diye kolları bacakları kollarındaki elleri sağlamdı bunları ben uydurdum aksi olsaydı kaçırmaz söylerdi çünkü erkek olsaymış mahir koyacakmış ismini bunu kadın söyledi/ kadın alevi günlerden neydi hatırlamıyorum martının […]
RUH UYKUSU-Burçin Tolga YILMAZ
Bir, iki, üç, dört, beş… Yirmi yedi, yirmi sekiz, yirmi dokuz… Dünyadaki bütün koyunları da saysa yine uyuyamayacaktı bu gece. Yalnız bu gece mi hayır son bir yıldır bu sıkıntıyı yaşıyordu. İlk zamanlar kesik kesik uyuyor, geceleri sayıklayarak bazen de sıtmalı gibi titreyerek uyanıyordu. Ancak bu son yirmi günde hastalığının şiddeti çekilmez bir hal almıştı. […]
Bir Damla Katarsis – Salih Aras
Bu dünya yuvarlak sevgilim sağlam zeminde sevişemiyoruz. Ve bu şiirdeki işteşlik eklerini üç parmağımıza takıp Tabu(t)lara hapsolmuş insanlara fırlatamıyoruz. Öyleki insanlar, kesik başlarıyla beraber Bir süpürge makinesi gibi. Çekirdeğin dörtte bir büyüklüğünde olan bizi, Saklandığımız halının tiftiklerinde bulup, İçlerine çekiyorlar
Şizofren – İdil Çetinkaya
Onlar ışığı kesmek istediler.Ayakta duranı yıkmak ve omuzlarından savurmak istediler.Onlar başlangıcı olan ne varsa başlamadan bitirmek istediler.Gökyüzü kuruyana kadar akıttılar yağmuru.Asla durmadılar.Asla durmayacaklar. Varlığın ve yokluğun ancak zihnim tarafından bilinecektir.Seni anlatsam yuvarlak masanın loş sohbetinde,seni görmediklerini söyleceklerdir.Gittiğini söyleyip yer yer kızsam,ardından küfredeceklerdir.Söyle, yarattığı etki ve yaşattığı tepki yaşımdan büyük adam deliriyor muyum? Kılı kırk yarmak […]
Son Yorumlar