2016 498
ACI-ASLI BAŞGÖREN
Ağlayarak bahçe duvarının kapısını çarptım ve yalınayak koşmaya başladım. Bütün cam kırıkları, bütün taş parçaları, bütün dökük kaldırımlar, bütün asfalt, ayağımın altında savruluyordu. Koşmak istiyordum hayatımda ilk defa bu kadar kararlı, bu kadar korkmadan bu kadar cesur ve bu kadar içten ağlayarak koşuyordum. Gözyaşları boynumu deldikçe kalbim temizleniyordu sanki… Akan yaşların aksine ağladıkça bir huzur […]
GECENİN ÜSTÜNÜ ÖRTÜN ÜŞÜMESİN- Sevim Demiröz
Bana İlham olan Berkan için, İçeriye girdiğimde yoğun sigara dumanı önce genzimi sonra gözlerimi yaktı. Boş bir masa bulup oturdum. Gömleğinin üzerindeki kan lekesi yıkandığı halde geçmemiş her halinden belli, izbe bir evde konakladığı ayakkabılarına nüksetmiş kambur bir garson gelip “ne içersiniz?” diye sordu. Şakağından çene başlangıcına kadar inen faça izine bakarak “bira” dedim. […]
Ecelsiz Ölüm – Diydem Deniz KOÇ
O gittiğinden beri bütün sular bulanık, hava puslu, toprak kuru. Ecelsiz ölüm sisi kaplamış bedenini. Nefesi kesik kesik, gözleri her an yaşlı. Yüzünü hatırlayamamaktan korkuyor bazen. Tek unutamadığı parmak uçlarının sıcaklığı… Dışardan gelen bir ses bölüyor hayalleri. Evin duvarları geliyor üstüne. Dördü ilerliyor, sıkıştırıyor, nefessiz bırakıyor. Daha önce duyduğu sözler yankılanıyor her yerde, kulaklarını tırmalıyor. […]
SİS- Josef Kılçıksız
babamın gölgesi düşerken odamın duvarlarına gülüşün düşüyor aklıma birden daha da bir saçaklanıyor ıssızlık susuşlarda biriken… yüzünü yüzüme sürsen uykum gelirdi oysa… suların azgın akışını açıklayamam azra açıklayamam içimden sana doğru nehrin deli iştahını… tozlu bir ülke giriyor aramıza… bakışla nefesin düşman durduğu sisin tutkusu sızıyor camdan… gözümle gülüşünün arasını açıyor sis burgaçları… artık […]
ÇÖL BALIĞI – Efla Berrin Fırat
Bir’di, Rüyaydı. Zihnin İhlalinde kalbin, Kanımı içti amok koşucusu! /Ölümüm önümde… Evet! Tanrım, o çok güzel kulaklarından öpeyim ki korkmuyorum -aşktan korktuğum kadar.- Duy! Bu benim en sessiz harfimin kahpe körpeliği ,fiyakasız. Anlamalara en sağırın sadık köleliği!/ Tütüne and olsun, Dili bütün sevildi. Bunun içindir ki; Kalpte kip’sizdi bazı yaralar…. /Tanrım, […]
Vasıflı Elebaşılar Aranıyor – C e m a l Ö z t ü r k
1. Servet biriktirenler için Hayat denen bu macera Sanki bir saklambaç oyunu Heyhat bir ucunda silah Öbür ucunda satın alma özgürlüğü. Denesek de denemesek de İki ucu boklu değnek! Ruhban medyası almış lisans diplomasını Mühendisi, muhterisi, Müftüsü ve müfterisiyle birlikte Halka mutajenik konferanslar veriyor. Nöbetçi filozoflar acil görev başına… […]
Martı -Mehmet Özgür Ersan
Hep taşar mı yaşadıklarım Aşamadıklarım Suskun sularda Kafamın karanlıklarında Yorgun düşmüş dallarım Zamanın geçmediği yerler var hala Hiç yitirmediğim Sonsuzlaşmasını istediğim anlarımda var elbet Yok artık kalabileceğim sessizlik Kuruyan çiçeklerde eziklik Bulup bulabileceğim sessizlik Yitik zamanlarda yankılar içinde geçmişte kalmış O yalnız çamın çevresini kuşatmış Ne ateşböcekleri Ne kelebeklere dolanmış Neşe dolu şarkılarını dinlediğimiz […]
YABAN GÜLÜ -Hikmet Güzelkokar
Kendim gezer oldum bildim bileli Ne Güneşli kaldı ne Türkmeneli Bir güzel sevmişim gülüşü deli Ömrümde görmedim ondan güzeli Kirpikleri okdur gözleri ela Saçları dökülür omuzdan bele Gönlümü bağladım bir ince tele Ömrümde görmedim ondan güzeli Ak gerdan üstünden zülüfler bakar Bir huysuz geline kınalar yakar Baygın bakışları naz ile çeker Ömrümde […]
ÇırılÇıplak Ruh- Gürsel Özkır
Huzurunda masmavi deniz manzarası, Kulağında dans eden keman notası, Burnunda ezel dileyen papatya kokusu, Herbir hücresi yağmurun ıslak tınısı; Çırılçıplak ruh ıssız, ıssız gönlünden bile Uzak bir cihanda… Hayatın yükünü, Ağırlığını çantasından çıkarttı, Boşun boşluğuna hemden dolandı, Evde bir yabancı, misafir ayrıldı, Herbir hücresi özgürlüğün şifası; Çırılçıplak ruh ıssız, ıssız gönlünden bile Irak bir acunda… Gönlünü bir başına yokluğuyla aldatır, […]
YABANCI – B.TOLGA YILMAZ
Yirmibiryirmibir… Geçmiyor zaman. Ne zaman bitecek bu gece? Burada olmamalıydım hep onun yüzünden oldu bütün bunlar. ”Gel ona en büyük darbeyi bu şekilde vurursun ”dedi. Oysa darbe vurma istenci duymuyorum ki. Yaşıyorum hayatımı bilinçsizce dahası bu bilinçsizlik üzmüyor, endişelendirmiyor. O nereden bilecek ki neler yaşadığımı. Neyse ona haksızlık etmemeliyim. Beni anlayamasa da yanımda olmaya […]
MANDALLA TUTTURULMUŞ DELİ GÖMLEĞİ – muammer gündüz
I Tutkalla tutturulmuş bir hayatın içindeyiz Pır diye uçan kuşlar nereyi arşınlıyorlar? Gökyüzü bulutlardan şekiller peydahlıyor Bir hayatın içindeyiz bizde Gelinip görülmesi gerekiyormuş işte Bari dediğimiz her ne varsa? Gövdemden akan, kan ter tadı tuzudur Haydi diye koştuğum alanlar nerde? Islık çaldığımız sokaklara nereden gidilir? Mandalla tutturulmuş bir deli gömleğinin içindeyiz Ne kadar […]
ANLAMSIZLIĞIN KENARI -Efe Nazım Arslançelik
Her şey bir anda bitti, yazdığım kitap henüz bitmemişken yayın evinin bana koymuş olduğu kimse ile paylaşma yasağını çiğneyerek belkide kendimi onun ayaklarının altına serdim. Yazdıklarımı onunla paylaştım. Bu çok değerli olayı sıradan bir surat sırdan bir ağız dolu sözle geçmek istedi ve geçti, dudaklarından dökülen o alaycı kendini bilmez kelimeler, nefesi ile […]
ÖMÜR-Nesrin Bulduk
Gözlerindir savuran ellerini Savrulmalara inat Savrulmalar hızından öte Gözlerindeki ışıklar hızında Karlı bir martı dalıyor şimdi kar göklerine Sözlerindir savuran ellerini Hızın savrukluğuna inat Savrulmalara karşı bir göz ışık seti Karlı bir martı deliyor şimdi kar göklerini Dinleyişindir savuran ellerini […]
Son Yorumlar