Sayı 27 38
SALT HAYAT ADAMI – Yunus Emre KOÇ
Küçük duygularım ve umut Şu vakitlerde o kadar uzaksınız ki hayata Babasını kıskanan küçük kız çocukları gibi üzülürüz hatta İnsanlara bakıyorum hiçte ferah değillerdi , bu berbattı Bir kütüphaneye hapsoldu soluklarım Buradayım işte diye bağırıyorum gizliden Beni bırakın , kitapları ve umutlarımı da diyorum gizliye Sonra fark ediyorum ki onlarsız yaşanmıyor böylece Keşiş ya da […]
Frigenz Franz – GÜRSEL ÖZKIR
-Ve Frigenz gözlerini büyüleyen coşkun duygulu Franz’ı anlatır: Ruhu kelepçeli serseri adamın rüyasında uykusuz gecelerimin sebebi sözleri… Manyakça dans eden duyguları yırtık gömleğimi diker o adamın gözleri… Üfürük almamış, vermemiş teninde beni benden çalar, yalnızlığımı kendinden saklar Franz’ın özleri… Çalıntı bozuk bir radyodan çıkan tozlanmış sesi, derinden antikaya hayran kıldırır bizleri… Faişenin kıvrak duruşunu mizansen […]
EKREM ile MEKREM- galip önlü
Yoksul bir hal içinde sürünen Sabiha Hanım doğum sancıları çekiyordu. Ali Bey ise bir hafta önce otomobil kazasında ölmüştü. Fakat ölmeden önce Sabiha Hanım’a söylemişti. ‘’Hanım, doğacak olan bu ikiz çocuklarımızın ismini ben koyacağım. Biri Ekrem olsun, biri Mekrem..’’ O gece Sabiha Hanım için zor bir doğumdu ama ikizlerini sağ salim dünyaya getirmeyi başarmıştı. Oğullarına […]
Sevimli Hayalet – Kerem Han
Casper’in güneşle pazarlık ettiği bir bölüm vardı. En sevdiğim çizgi filmdi. Mevsimlerden yaz, küçük çocuklar kısa kollu tişörtleriyle ip atlarken, mütebessim balıkçılar inci kefal kovalarken, “güzelim yaz havasında hoş bir ezgiyle yükselen sesi sanki mutlu bir kara sevdayla yüklüyken”, birden hava bulutlandı, görmüş geçirmiş ihtiyarlar soğukkanlı, yaz yağmuru, birazdan geçer diyordu, endişeye mahal yok… Yağmur, […]
PELERİNSİZ BİR KAHRAMANIN BİYOGRAFİSİ-İbrahim Tekpınar
Televizyon garip makine, bazı şeyleri görünür yaparken bazı şeyleri de görünmez yapar. Mesela: hayal dünyamıza kahraman diye, pelerinli, kırmızı donlu tipleri zorla sokuşturan, uzaylıların garip yaratıklar olduğunu, insanları kaçırabileceği hikâyelerini beynimize sokan televizyondur ki dünyadaki tek kötülerin insanlar olduğu fikrinde olmamıza rağmen bize inandırılmaya çalışılan budur. Zihin dünyamıza kahramanları bayram şekeri edasında süslü püslü karakterler […]
AYIP – özgür karaoglu
İyi insanmış dedem.Ben çok tanıyamadım dedemi.Öldüğünde ortaokula gidiyordum.Sorduğum herkesin bir hikayesi vardı dedemle ilgili,bir tebessüm ve son cümle;’’Ama iyi adamdı rahmetli’’ Askere giderken iki yıllık evliymiş dedem.Çocuğu yokmuş.İnsan kendine dert edinmese de böyle şeyleri,dert edecek çok insan varmış o zamanlar.Dedem askerdeyken toplanmış köyün büyükleri.’’Yumurtaları soğumuş bunun,ısıtmak lazım ‘’ demişler.Buğuya sokmuşlar karısını.Ölmüş.Döndüğünde öldüğünü söylemişler.Niye diye sormamış.Bir […]
” eylül bir cema” – Şahin Eroğlu
belki bir kuş konar diye gövdesine tutup göğsünden öpmedim elifin memelerini haram etmedim belki hayvan sürülerin yolu düşer diye bir erkek en cok gözleri sever elifin ben tuttum tirnaklarina kadar sevdim sabah akşam demedi yanımda uzandı çırıl çiplak ipek çarşaflar tanık buna günahlarda siyah seviştiğimiz oldu ne yalan söyleyeyim sarmaş dolaş sabahlara kadar ama memelerini […]
esinti üzerine – İlayda Zengin
Yer yer huzursuzluklarımız oldu seninle irili ufaklı avare tartışmalar kısık sesli yalnızlıklarımın yanındayken bile içime yer ettiği oldu söylemiş miydim sana kitabın sayfalarını çevirirken bile derme çatma Kadıköy minibüslerinde elimi bırakmadığını. söylemişimdir çünkü ben en çok sana söyledim içimden söyledim köhnemiş duvar diplerimden bağırdım sana. duygu cinayetleri yapmadığımı,laf kalabalıklarının içimi taşırdığını sana söyledim nadir de […]
UMARSIZ – Semih Bilgiç
kanıyorum ona buna her duyduğuma kanmak hoşuma gidiyor binip balonlara bir an gökyüzüne çıkmak uyuyorum eğriye doğruya yanılgılar sorguluyor ama dönüp bakmıyorum yok yere geriye susuyorum bilmem nedense konuşmak zor geliyor kulak veriyorum her sese cevaplar can yakıyor sığınıyorum ilk saçak altına sağanak bitmek bilmiyor değmiyor kaygılara gökkuşağı son veriyor yürüyorum sanki yollar çağırıyor yürüdükçe […]
Yaşamdan – Ayhan Kelam
Aşk her zaman üç harfli midir? Hava güzel Şehir dostane Yaşamak ağır mı basar Ölüm sessizliğine girince Daha da artırılabilir sorular Ama cevaplar basmakalıp Bilgi cehalet kusar değil mi? Ne aşk üç harfli şeytan işi Ne de havalar güzel olur mart ortasında Şehrin dostluğunu hiç sorma Eşkıya gibi sarılır caddeler ayaklarına Nerden geldiğini Nereye gideceğini […]
ORTADOĞUNUN TAM ORTASI – Ümit Aslan
Şimdi bi kimsessizlik alır yürür Yolu yokuş şehirde Şehir soğuk ve ağlamaklı Kendini dinlemek ister İtin uğursuzun harman olduğu sokak Sokak dingin ve çıkmaz Ben sokağı arkama alıp yürüyorum Kaldırımlar isteksiz ve korkak Gökyüzünü koluma takıyorum 19.asırda bi meyhaneye giriyoruz Saki bitik ve ümitsiz Osmanlı hanedanının sarayında uyanıyorum Sarayın sessizliği çıglık Saray sessiz ve misafirperver […]
Günde iki defa doğruyu söyleyen yalan makinesi – Mücahit Kabaran
Kalıplaşmış cümleler ve tekrardan ibaret düşünceler arasında sıkışıp kaldım. Yeni şeyler türetmek istemiyorum. Farklı olayları farklı yollardan ele almaktansa, aynı konunun kabuk bağlayan yaralarını soymayı tercih ederim. Belki de bu yüzdendir takıntılı hallerim. Anlaşılmaya uğraşmayı bırakalı uzun zaman oluyor. Alnıma dahi yazsam ismimi, ismin ne diye defalarca soruluyor. Ya farklı alfabeleri kullanıyoruz, ya da farklı […]
Son Yorumlar