Sayı 35 50
B. yoluna gitmek – fazlıhumar
bir patlamış bombalar hep patlamış bir bir dağılmışız bir bir parçalanmışız bir doğu olmuşuz bir batı bir duvar örmüşüz birbirimize bir sınır bir ezilmiş içimiz bir sömürülmüş bir kurbanlık yanımız bir sürgün tarafımız bir bataklık içinde bok yoluna giden yaşamlarımız
Hece Taşları Aylık Şiir Dergisi 18. Sayısı Çıktı….
Sevgili insan ben neredeyim dergi orada. Hece Taşları Dergisi 18. sayısı ile birlikte bundan sonra Kahramanmaraş’taydım. Derginizin 18 sayısı ekli dosyadadır. İlgi göstermenizi ve dostlarınızla paylaşarak sesimizi çoğaltmanızı istirham ederim. Selamlar saygılar Tayyib Atmaca Bülbül olmuş gülistanı beklerim Geçti cahil ömrüm gülizâr deyu Azgındır yaralar kabul etmez em Ya kime varayım yaram sar deyu Bir […]
Gerekszilik Kipi – Necip Fazıl Say
Biz hakikati gökyüzünden aşıranlardanız Kazancımız: Berlin duvarının yıkılması Kadınlarımız: hayattan alacaklı Karanlığımız: aydınlıktan sevecen 1900’lü yıllarda yazılan bir şiir kitabı ve Silinmeye yüz tutmuş umutlarımız Cebimizdedir Ve hiç gelmez kapımıza iyi bir gelecek Üzerinde takım elbisesiyle Aklımızı kaçırıp fidye istemek Pek bir şey kazandırmaz bize Zaten takatimiz de yok yapacak. Hayata dair büyük adımlar […]
İSKEMİK HAYAT – İMEN B.
İSKEMİK HAYAT Mevla’m ayrılık vermesin Gökte uçan kuşa Leyla’m. ŞİMDİ Belki kabustur diye sonuç kağıdına gözüyle bir çimdik attı.Elinin terinden harfler birbirine karışmıştı. Yazılanları da anlamıyordu ya.Kağıdı katladı.Cebine attı.Hastanenin bahçesindeki ağacın dibine ilişti.Herkes,herşey,her renk birbirine karıştı.Doktorun söyledikleri yankılanıyordu sadece zihninde.Nasıl olabilirdi bu?Nasıl onun başına gelebilirdi.O hem genç hem de ailenin tüm yükünü bugüne kadar kız […]
Gün doğumu- ayhan kelam
yani şimdi şu an yani sabahın 6’sın da sen kahvaltı hazırla ben çay demleyeyim zeytin peynir reçel bir de sen ol soframda ilk lokmalardan sonra bir de sigara yakarım sonra şiir de okurum sana hislerimize tercüman olur gacia lorca bir de farid fajad konuk sanatçı daha ne isterim ki yaşamaktan güneş benim için hazırlanıyor doğmaya […]
İRONİK KLİŞELER ve DUYGU GÖZLÜKLERİ -Zehra TÖRE
Kendi kedine boş bir odada yatıp, yapabileceği sınırsız şey varken yine hiçbir şey yapmıyor belki de yapamıyor olmanın acısı vicdan sızlatıyor. Tam yirmi dört sene oldu. Genç kategorisine dahi alınmadığımı idrak ettiren her bir reklama sövüyorum. Sitemli bir tebessüm dudaklarımı büküyor. Neler hayal ettim, neler oldu… Hepsini ben istedim, ben yaptım, ben yaşadım. Dümenim duygularımın […]
AŞK -SAFA BERBER
Nedir aşk nedir? Baktıkça doyamamak mı? Her gün resmini öpüp yatmak Onun için şiirler yazmak Sonsuz hediyeler almak mıdır? Nedir aşk nedir? Bakmaya kıyamamak mı? O iki kelimeyi her gün söylemek Çiçeklerle donatmak etrafları Onun için daha neler neler yapmak Mıdır aşk? Nedir aşk nedir? Bakmak isteyip bakamamak mı? Yanındayken bile özlemek Ondan başkasını duymamak […]
NE BÜYÜK ŞAŞKINLIKTIR – Ahmet Keser
Vurgunum sana İn cin uykudayken, belini kırdığım kelimeler şahit buna. Ve birde gece, zifiri karanlık, ay, yıldızlar Sanki tül tül inmiş dört duvar arasına kül kül perdeler Gelip geçiyor gözlerimin önünden hayalin, ardında gölgeler. Gözü önünde Moskof askerleri tarafından, Annesi vahşice katledilen bir çeçen çocuğun Gözlerinin ta içindeyim, derinlerdeyim. Biraz durgun, biraz yutkunmuş, biraz da […]
ALEM – semih bilgiç
ne var bize ait zemin neye müsait zaman dersen o her şeye şahit yıldızları sanırsın sabit bir gece bakarsın öyle bir kayarlar ki kısa bir vakit ansızın bozulur akit değişir düzen durur devran sakit Alem ezelden münakit
Islak Forma – Kerem Han
Arif, İzmir’e ilk defa yalnız gidecekti. Ellerini kavuşturmuş, başını cama dayamıştı. Gözleri, güneşin dünyadaki yansıması gibi olan uçsuz bucaksız ayçiçek tarlalarına dalıyordu, tepesindeki güneşten kuvvet alan gündöndüler sarı olan başlarını mağrur ve meraklı bir şekilde dikmiş otobüsü kesiyordu. Arif dokuz yaşındaydı. Nasıl ki yaz mevsiminde, güneş dik geldiğinde ayçiçekleri en verimli dönemini yaşıyorsa; Arif’in de […]
ANILAR SALİH ve BEN -ARZU GÖKBAŞ
Yorgun dudakların sebebi suskunluktandı. Sararıp solmuştu. Canlanmaya ihitiyacı vardı. Kanatarak değil ama. Can suyuna ihtiyacı vardı dudakların. İşin tuaf yanı o bunun farkında değildi. Salih. Siz tanır mısınız onu? Evet elbette tanırsınız. Şu sigarasını cam kenarında tüttüren, uzaklara dalıp giden Salih’ten bahsediyorum. Yalnız yolculukları seven hani. Ahmed Arif okuyan Salih. Hani derler ya şiir seven […]
Son Yorumlar