2017 490
BİR İNSAN İLE BİR HAMAM BÖCEĞİNİN DOSTLULUĞU – Erhan Sezer
Bilinmez bir yerdesin. Dört duvar arasında kalmışsın. Ne gökyüzünü görebiliyorsun, ne de dışarıda süren hayatın coşkun seslerini dinleyebiliyorsun. Kendi başına ve yalnızca kendi sesinin dinleyicisin. Zihnin durmadan çalışıyor. Hatıralar, puslu bir havanın ardında görünen parlak bir ışık gibi gönenç ile dolduruyor çorak yüreğini. Sevdiğin kadınları düşünüyorsun. Her birisi için yaptıklarını, söylediklerini, yazdıklarını anımsıyorsun. […]
Çağıl Çağıl Bir Gece – Ayhan AKDENİZ
Ritim tutuyor o ses , damla damla , tıp tıp . Melankoniye bürünüyor pencerede, sıçrıyorum , bir düşten diğerine, o dillenirken , dudak , kaş , çehre, alaca kızıl gölgelere dalarken ben , tende bir renk cümbüşü , adeta nöbet değişimi … Ve bir fincan , kahve içimi sürecek . ayıklık. Sonra yine […]
İşçi Arı – Serhat Barış Özhan
Doğdun. Ciğerlerinle havanın ilk buluşması acı verici oluyor, ağlıyorsun. Gülmek için altı hafta sabretmen gerekecek. İlk kez bal yemek için ise bir on iki ay daha. Bundan sonra yediğin her şeyi balla kıyaslayacaksın. Adalet duygun beş yaşında kreşe giderken gelişmeye başlıyor. On yaşında normal bir zekaya sahip olduğunu anlıyorsun. İnsanları ortalamadan daha fazla sevdiğini ise […]
OLMADIN – Doğan ORCAN
Ben aslında çok bişey istememiştim, Tek istediğim, senin olduğun bi dünyada yaşamak, Aşkla, sevgiyle yaşamak, Sanırım çok şey istedim, Olmadın, Sensiz olduğun bir dünyada yaşamak zorunda kaldım, Sesinin olmadığı, Yüzünü göremediğim, Gözlerine dalamadığım, Saçlarını okşayamadığım, Sevemediğim bir dünya, Kısacası sensiz bir dünya, Öyle işte senin olmadığın dünyada yaşanabiliyosa onu deniyorum […]
-yol – adar arslantosun
Kırgın sarılarını ceplerime koy. Yalnız, sen hâlâ bir kırmızısın tam şuramda ritimli.. bir çiçek tarafından uyarılıyoruz şimdi ve sonra, bu eski duvarlar hep bize kalan çivi yazıları ki her harfi bir çivi gibi batıyor senin gittiğin yerden itibaren. bir dağın sağ yamacı mora batarken, çarıksız çocuklar günbatımına koşuyor – o sensin onlar için bir […]
Bu Çok Uzun Bir Hikaye – Sevim Demiröz
taşlar fırlatılıyor. bir kayık nehrin üzerinden yürürken ağladığının farkında değil. sular dökülmüyor. kıyıdaki çiçeklerin hepsi solmuş ve tabutların kapağı açık unutulmuş. bütün mezarlar neden boş? bir ağaç kurumuş, dallarında kemikler asılı. pencerenin önünde savaş var. kemikleri kutulara dolduruyorlar. sular dökülmüyor. ağlayan hep asfalt üzerinde sürüklenen vücutlar. bir kitabın sayfasından sürünerek dışarı çıkıyorum. […]
RUH KUNDAKÇISI-EFLA BERRİN FIRAT
Ben bir ruh kundakçısıyım, Ellerimin kayıp zamanında mahşer tegannileri… Öldüğümüz günleri sayıyor kül. Kışkırt yine Tenden çekileni. Hançerede susuzluğundan başı dönmüş hançerini parlat! Sana çok görülmeyen hain kehanetlerinde Kırmızıyla yazılan yağmuru İstanbul yanağında oku damla damla… Sisli, titreyen vapur sesleriyle sevişerek göz kırp martılara. Sularıma gömdüğün sabit gölgen Hala korkar mı tahta heykellerden boncuk terli […]
Şeş Cihet -Mehmet Özgür Ersan
Yarana yaşamdan sağıltım isterken Sana bağlanmayan yardan Yara üstüne yara açılmış handan Ne sana ne vücut sarayına em olur Bir sabah yeliyse unut gitsin Gece karanlığında yalvaran görür açıkça Tanrıdan karşılığını ‘Ey kulum bütün dediklerini işittim Ne dilediysen benden hepsini verdim Çekinme dile benden ne istersen Yok yoksulluk var varsıllık iste Hepsini sana rahmetimle bahşettim’ […]
Geriye Doğru Büyük Kalkışma – Josef Kılçıksız-PhL (Tampere Üniversitesi, Felsefe Anabilim Dalı)
Liberal demokrasinin popülist bir otoriterlik ile yer değiştirdiği dünya kapsamında bir gerileme çağından söz etmek mümkün. Bu fetret döneminde yakın gelecek için bir öngörüde bulunmak neredeyse olanaksız görünüyor. Bir belirsizlik çağında nasıl öngörülerde bulunulabilir ki insan? Modern insanın davranışlarında belirli bir öngörülebilirlik ve düzen yok. İnançlar hayatı anlamlandırmada başarısız kalmış. Bir çok din […]
YAZDAN KALMA BİR YAZI – TAMER UYSAL
( 1 ) Ama yaz, ve hani derler ya, “yazdan kalma” diye, onlar da olmayacak- artık hiçbir şey gelmeyecek. (Ingeborg Bachmann) Enis Batur, Oktay Rifat’ın yolculuk kitapları üzerine düşüncelerini aktardığı bir yazısına da yer veriyor kitabında. Burada “Üç günlük geziyle bir yazar bir yeri, bir memleketi tanımaz. Kendine göre bir […]
SİNEMA ve TOPLUMSAL ETKİSİ-Özkan KARACA
Sinema her ne kadar teknolojinin sağladığı olanaklar sonucunda sanatsal kaygılarla gelişmeye başlamış bir alan olsa da ticari bir meta olarak değer taşıdığının keşfiyle profesyonel bir sektör haline gelmiştir. Kültürel değerlerin kullanıldığı ve yeniden üretildiği bu alanın ürünleri ciddi ekonomik çalışmalar sonucunda profesyonel olarak pazarlanmaktadır. Bu ürünleri yüksek bütçelerle büyük yapım şirketleri hazırlasa da […]
BİR TÜRKÜ SÖYLE- Zeynel KÜRKÇÜ
Bir türkü söyle bembeyaz, Sevgi olsun içinde biraz. Bir türkü söyle yücelerden Hasret, gurbet, kan kokmasın, Dokunmasın silahlara. Bırak yazsınlar duvarlara bizi. Mavi gökyüzünde, Şiir olsun özgürlüğe. Uzansın kelepçesiz eller, Zeytin dalına, demir kapıya. Kin nefret boğulsun Isıtsın içimizi, Dallar arasından sızan güneş Sevmek ölümse sevmek niye Yaşamak varken Ak güvercin uğrunca […]
Adım yara benim -ali haydar çelebi
Ellerini arkadan bağlayıp sürükleyerek getirdiler Söyle kimsin? Neden insanları topluyorsun etrafına? Neden ölmek istiyorsun ? Ölümden çıkarın ne? Adım yara benim Bizim burada insanlar kırbaç yaralarıyla tanınır bayım binbir yerimden yara aldım ben Türkü söyleyen tarafım yara aldı benim, bir günlüğe sorsanız aşk ile dalganan ,dalgada semaha duran denizler derler bize Ne Ölümden çıkarım ne […]
Son Yorumlar