Sayı 46 48
yokluğunun tadında- sevim KOCACIK…
Sonbaharları hiç bitmedi ömrümün Ben hep ıslandım Ve hep içtim yağmurları aşksızlığında… kaçışlarını umutlarıma doldururken yağan yağmurlarla giydim seni üzerime sen oldum kül olurken tenim yanan ellerinde sen oldum biterken başlangıçlar sözlerinde yüzü belli olmayan adamlar çizdim ardından bakışlarıma dans ettim onlarla şarkılar söyledim sarhoş oldum kimi zamanda ama hiç başaramadım […]
Gökten umut yağdı-Diydem Deniz KOÇ
Balkona çıktım. Yaktım bir sigara. Ağlayarak başladım onla konuşmaya. Neden yanımda değilsin? Hiç mi kızmadın. Ne bu sessizliğin. Niye? Şimşek böldü gökyüzünü ortadan ikiye. Sesi duyuldu sonra. Bir anda yağmur başladı. Deli gibi bir yağmur. Rüzgar, sel, dolu… Hava karardı. Her yer zifiri karanlık. Oturduğum yerde dondum kaldım. Telaşlanan insanları görüp, şaşkınlığı atlatmam uzun sürmedi. […]
sahte kendilikler arasında gerçek ben’in izini sürmek-josef kılçıksız
Nesnelere hiçlik vurdurup geriye yansıyanın fotoğrafını çekiyoruz. Gerçekliğin hiç olmadığı, hiç kurulmamış olduğu noktadan dünyaya doğrulttuğumuz fotoğrafın kadrajı kusursuz bakışa olanak tanıyor. Hitlerin Yalta’dan sonra Stalingrad’a saldırısı, çadırında ağırlanıp seçim kampanyasını onun parasıyla kotardıktan sonra Sarkozy’nin Kaddafi’ye saldırması, ailece tatilini Bodrum’da geçirmesinden Şam Emevi cimisinde namaza uzanan süreçte aile dostu Esad’ın başına […]
gelmeyeceksin – mehmet özgür ersan
Kuytu bir çalılığın karanlığında Hüzünlü bir sebatla çepeçevre Sen olmuşum Dolunay’da Akşamsefalarının kokuları Karanfillere karışırken Orada öyle durup Kırık bir bulut taklidi yapıyorsam Poyraz bu nemi getirdiği kadar Güz kokularını da getiriyor odama Güz yağmurlarında geceleri Bastırmaya başlayan soğuklardan Sığındığımız kuytularda cılız mecalsiz iniltileri Gece yarısı ayazı içinde yükselirken Yazın o dingin havası yok artık […]
kadınlar -şiyar buzcu
Ah kadınlar… Hüznün resmini çizerler Şiirini yazarlar Aynaya bakarlar Saçlarını tararlar Pusuya yatarlar Özümserler Özüne inerler. Pusulasızdırlar İklimleri ayırırlar saçlarıyla Yanıtsız bırakırlar Sorguya çekerler ruhlarını İntihar ederler gözlerinde Dirilirler masumiyet mahkemelerinde. Çıplaklıklarını gizlerler Göğüslerinden emzirirler umudu Aşk’la beslenirler Acıyı bal eyler Sızıyı nakış. Kaçış yok, bilirler Mültecidirler sonsuzluğa. Ah kadınlar… Mutluluğun resmini […]
I.Elizabeth Sanaz Seyed Esfehani -Çeviri: Turgut Say
Onu dün gece getirdiler… Bekleyip ne yapacağını görmek istiyordu. Eliyle kazıtılmış kafasını okşadı. Sonra bir de baktı o merdivenlerden yukarı çıkmış telefonun ekranına odaklanmış ve gelişi güzel tuşlara basıyordu…ondan birşeyler öğreneceğini umuyordu. Bir kez daha tekrarladı,” dün gece getirdiler ha?” dedi. Baktı onun bakışları telefon ekranından bayan C’nin ojeli ayak parmaklarına kaymış, peşinden […]
ç’iz’giler- toprak uçar
Dünyadaki en soğuk yer kutuplar değil, sevdiğin kişiden ayrı yattığın o yataktır. çünkü perdeleri de yaksan, dünyadaki tüm yorganları da örtsen üstüne, elektrikli battaniye de sersen altına, asla ısınamazsın. Dünyada ki en karanlık yerde mahzenler değildir mesela: ölüm kokusunun olduğu hastane odalarıdır, çünkü eskimiş bir sandalye üzerinde sevdiği kişinin öleceği günü beklemek zorunda olan insanların […]
ben senim sen de ben- gürsel özkır
Ruhunda bir papatya oluvereyim; Derin duygularınla sarıversen beni, Olacaksa ölümüm; Ruhunda can vereyim: Ben oldum sen; Sensiz olmaz ben. Yağmur yağar ruhuna; Olurum sırılsıklam, Dökülen gözyaşlarına pınar ben, Ömrüm bir saniyede sabit; Hep seni sarsam: Sen oldun ben; Bensiz olmaz sen. Bir fırtına kopar; İçinde sıcak bir dehliz, Mutluluk aralığında elele tutuşan ikimiz, Ayrılık sancısına […]
sen- ali haydar çelebi
Sen yüreğin tam üstüne yakisirsin Oyleki her ritmine uğrayıp ilahi bir dokunustir misafirligin Alır götürür sıcaklığın bizi maviliklere Yağmurlar örter uzerimizi mahcup dilekler yetim dusleri tasiyan kuslar geçer yani basimizdan Başı döner her birinin Sonra rüzgar oluruz dakikalarca saatlerce savruluruz bizi anlatabilecek gecenin bağrına…
herkese karşı tek başına: toplumlar nasıl ileri adım atabilirler? – kağan yurttaş
“Eğer birisi çoğunluğun anlaştığı şeye katılmamız gerektiğini söylerse, bunun yararsız olduğunu söylemeliyiz. Çünkü öncelikle ‘doğru olan’, şüphesiz ki nadir olandır ve bu nedenle bir kişinin çoğunluktan akıllı olması mümkündür.” Sextus Empiricus, Pironizmin Ana Hatları, Kitap II, çev. Örsan K. Öymen, Yeditepe’de Felsefe, sayı 2, İstanbul 2003, s. 10 Bir toplumda, yaşanan herhangi bir olay, […]
mektup-günay aktürk
Köpecik uyuyor. O uyurken ne yapıp edip bir şeyler yazmalı bu gece. Belki bir mektup. Ona… Postalamasam da olur. Mühim olan yazılması. Ama yazı masasına oturmak gelmiyor içimden. Çünkü bunu yapınca ille de ille ciddi bir şeyler koyasım geliyor ortaya. Oysa belki de sırf karalayıp atmak yeterli olacaktır, ne belli? Bu yüzden bu […]
fotoğraf-mesut geçgel
Saat 08.00 gibi sabah şerifleri, usulsüz bir cep telefonundan haydut ihbarı almıştı. Biri yine ansızın öldürülmüştü. Hemen yataktan kalmak zorunda kaldım. Ev içinde acil bir toparlanma ve gözlerde yaş hakimdi. Annemi ilk defa bu kadar ağlarken görüyordum. Güne genellikle duşta sıcak su altında mayışarak başlıyorum. Bu o kadar bağımlılık haline geldi […]
İki dizelik şiirler – turgut say
1- İyi bilirim sedefin suskunluğunu, dilinin altında nasıl saklar o inciyi. 2- Bırak hazan götürsün dalkarındaki sarı yaprakları Nasıl olsa geri getirir onları sana bahar yeşil yeşil 3- Bulutlar boşalttı içini ağlayarak Toprak güller açtırdı teselli olsun diye 4- Yutar deniz kızıl güneşi gece olur Kusar dağlar güneşi sabah olur […]
Son Yorumlar