Sayı 56 28
Adalet Ağaoğlu’yla “Dar Zamanlar”dan Modern Zamanlara – Emre Karadağ
Türkiye’de romanın gelişiminin, yöneliminin önemli isimlerinden biridir, Adalet Ağaoğlu. Bu amaca hizmet eden en önemli eserinin Dar Zamanlar üçlemesi olduğunu söylemek de herhâlde yanlış olmaz. Bu eseri özel ve incelemeye değer kılan nedir, gelin, biraz daha ayrıntılı işleyelim. Ölmeye Yatmak (Dar Zamanlar I) Küçük ve tutucu bir ilçede bir grup çocuğun ilkokul eğitimlerini tamamladıktan sonraki […]
Atlar Geldi – Aziz Nayır
Renginden bildiğim bir mevsimdi eldeler ışığında anlamak istediğim kırmızı ne zaman gök, sarı ne zaman orman mavinin katlinde solgun gün batımları . bana sorsan kararlıydım çekip gitmeye yolların dar dönemeçlerinden çekiniyordum bir gökkuşağı arıyordum gecemi boyayacak yağmurun olmadığı bir mevsimdi demek ki . atlar geldi, terkileri boş, terlemiş atlar geldi uzun yolların kalabaları tükendi azalarak […]
Mevlüde Hanım – Berrin Yelkenbiçer
Ben tanıdığımda artık Mevlüdanım teyzeliğe ve deliliğe varmıştı. Birbirine bitişik dört ahşap evi sağdan saydığında en baştakinde o, hemen yanındakinde biz oturuyorduk. Çocukluğumun dolu dizgin yılları. Dizlerimdeki ve dirseklerimdeki yaralar geçmeden yenileri açılıyor, öyle güzel. Kızlı erkekli çetelerimiz var. Tokyo’nun uzaklarda bir şehir değil de parmak arası terlik olduğu zamanlar. Biz o terliklerle soluksuz koşabiliyoruz. […]
Çoğul Yalnızlık – Dilek İşcen Akışık
Değerli şair Arif Damar, Yok Yere adlı şiirini nasıl da içten kaleme almış: Yalnızlığım kalabalık gitgide Soğuk güneşler gibi çekildim kentin sokaklarından Yoksa koruyamam bu sevinci, kırılır kolum kanadım yoksa Hani yok mu ya hani ne derler hani işte yok yere Yalnızlığım yalnızlığım gitgide Yığınları yerine koyuyorum sıradağları diziyorum ardarda Bunu ben ister miydim […]
Aşk Çarpışması – Saltuk Buğra Karadağ
Kırık ayna……. yamalı duvar Suyun üzerinde çıplak ayaklarıyla bir vaşak düşüme saldırıyor Dişlerinin arası kan boğmacası Bir şey var aramızda Alnında hissediyorum güneşi Kızılca ve mahfuz……….. sonra dilimde bir ürperti Hıncını salıyor üstüme Uğultulu yalnızlık……. akıyor genzimden yırtılıyor etlerim bir bir Gücünün farkındayım Ellerim! Onlar da farkında Dipsiz….. Ve………. Süresiz dört yanım Yangınlar çıkarıyorum bir […]
Yaz Temziliği – Seda Arguz
Orada öylece oturmuştum masanın başında. Yanımda ki paşasakalı ağacının arılarıyla sohbet ediyordum. Bahçedeki küçücük toprak parçasında envai çeşit dünya kendi halindeyken, lavantalar serbest konuşmacılar, bahçenin sarı gülleri fazlasıyla manidardı. Arılar sistemin çilelerinden dem vururken ben de bir gözümle çimlerin üzerindeki kurumuş yaprakları izliyordum birazdan olacakların çok da farkında olmadan. Mevsimlerin döndüğü dönemde de değildik güneş […]
Ankara – Dilaver Korkmaz
Gayrı meşruyduPencereme doğan güneşAnkara yasaktı banaBen sevdalı Ankara ya Prangalıydı kanatlarıSelam götüren kuşlarınDikenli teller vardıKirpik uçlarında Çağırma işveli sesinleYolların demirden duvarAnkara yasaktın banaBen tutsak Ankara ya Umutsuzluk içinde yeşerirkenSen ne kavgalar gördün belkiBilmem kavuşur muyuz yineKan kırmızı gecenin sabahında
Koço Hüseyin – Reşat Çoşkun
Annesi, “Cansu, o içtiğin ne!” diye ünledi! Hışımla çocuğun kolundan tuttu. Çocuk yarım yamalak bir konuşmayla “Anne süt içtim. Bu süt çok acı.” dedi. Annesi, pis süt olduğu için acı, bundan sonra her bulduğunu bana sormadan yeme içme, tamam mı? Çocuk tamam, dedi. Annesi çocuğun elinden aldığı bardağı öfkeyle taşa çaldı. Etrafa saçılan çam kırıklarının […]
Nazire – İsmail Güneş
Ne zaman seni düşünsem Bir fırtına kopar yüreğimde Alabora olur hayallerim Seninle her akşam Yıldız koparırım bulutlardan Yağmur sesine karışır Çığlıklarım Seni düşündükçe Hasretin dalga dalga büyüyor Gökyüzünü avuçlarımın içine alırım Yıldızları bir bir kovalarım İsmail Güneş
Nasıl Seviyorsunuz? – Ali Eren Yıldız
Sevgi, sevmek, sevilmek… Hepimizin bu hayatta en çok ihtiyaç duyduğu olgular… Neden sevmek, sevilmek bu kadar önemli? Çünkü sevgi bizi hayata bağlayan can damarımızdır. Sevgi olmadan hiçbir şeyin anlamı ve tadı olmaz. Bir yudum sevgi için sırf bizi sevsinler diye çeşitli maskeler takıyoruz, hiç yapmak istemediğimiz bir şeyi sırf bizi sevmekten vazgeçmesinler diye yapıyoruz. Birçok insanın […]
Postmodern Yaşarken – Ahmet Faruk Keçeli
Bu yazıda modernizm, post-modernizm, küreselleşme ve kimlik kavramları birbirlerine etkileşimleri ölçüsünde ele alınacaktır. Yapmak istediğim kavramların tüm kullanışlarını vermek değildir. Amacım post-modern teriminin ortaya çıkardığı hissiyatı ve algılama biçimini bilimsel kullanım bağlamında ne kadar faydalı olduğunu ve Batı kültür coğrafyası dışında da ne kadar kullanışlı olabileceğini ortaya koymaktır. Elbette Doğu-Batı sorunsalını ele aldığımızda […]
Testi Kırıldı – Evrim Akdağ
Otelin önü kalabalık. Organizasyon için herkes işinin başına geçmiş de bir tek o geç kalmış sanki. Vakit kaybetmeden oturdu orgun başına. Gelin tarafından olduğunu söyleyen bir hanım teyze kadifeden nakışlı elbisesini çekiştire çekiştire tepesinde bitti. ‘Bak oğlum, bizim oralara uyasın ha’. Sim siyah gözleri vardı kadının, iki küçük çukurun içine yuvalanan bakışları zehirliydi. Birkaç […]
Param Kalmadı Ekmek İçin – Josef Hasek Kılçıksız
Delilerin aklında bir sanrıyım Azra Ecinnilerini üstümüze salan zaman Sesimizden başkası yoktu hatırlarsan, yalnızdık Bu kuş uçmaz kervan geçmez yerlerde yapyalnız Kurudu diye bırakılan su Öldü diye bırakılan babamız Gün olurdu güzü konuşurduk Orada cenini rahimden kazıyan ejderha Orada başka bir uzaklık serçeler kanatsız Okunmamış gazeteler kapıların ardında Özlenenleri kapan elleri zamanın Yoksun ya kanlı […]
Son Yorumlar