Sayı 77 31
Hepsi Bu – Ayşe Saban Topuz
Aylardır evdeydi. Gecesi gündüzüne karışmıştı. Yine karga bokunu yemeden uyandı: Tedirgin. Kursağı kalkmış. Sağına döndü, olmadı. Soluna döndü, olmadı. Başını yastığa gömdü. Yok! Olmadı. Kalktı, kurtuldu. Banyoya gitti, yüzüne su çarptı. Ne kadar yorgundu: şiş gözaltları… yastık izi olmuş yanakları… alnı… elektriklenmiş saçları… Şaftın kaymış senin, dedi. Şaftın kaymış. Daha kaç saat oldu ki yatalı. […]
Yedek – Sultan Sahinyılmaz
Kabul etmeli ki, yıpranmayan şey yok şu dünyada. Fakat yıpranan çoğu şeyin de bir yedeği düşünülmüş çoğu zaman. Araba alıyorsun, stepnesi içinde. Yolda kalmayasın diye. Kalbinin ana damarlarından biri tıkansa, Allah bacağında yedek bir damar yaratmış. Hatta gömleğin düğmelerinin bile giyeni yarı yolda bırakma ihtimalini düşünmüş üretici firması. Yedek bir düğmeyi, içindeki etikete ekleyivermişler. Sadece […]
Nezaretten Yazıyorum – Sezgin Tunç
Yaklaşık üç saattir nezarette bekliyorum. Cep telefonum bankada kaldığından hiç kimseye ulaşamıyorum. Ceketimin cebinde kalan üç banka dekontunun arkasına yazıyorum tüm bunları. Mümkün mertebe küçük yazıyorum ki sığdırabileyim. Hiçbir polis sorduğum sorulara cevap vermiyor. Hepsi de hayret ve nefret dolu gözlerle bana bakıyorlar. Pek çoğu beni bankadan tanıyor, ne de olsa maaşlarını benden çekiyorlardı. Tüm bu koşullara […]
Hemşehri–Gurbet Sorunsalı – Ersin Kurt
Durağan giden hayatımdan sıkılmış olmalıyım ki bir cuma akşamı Eskişehir’den apar topar, kaçar gibi, iki gün sonra tekrar geri dönmek koşuluyla ayrıldım. Hayatımda yapmış olduğum en büyük çılgınlık budur diyebilirim. Yaşantımdaki durağanlığı idrak edebilmeniz için bu kadarı yeterli zannedersem. Bir dakika bile düşünmeden, plansızca Antalya’ya gitmeye karar verdim. Antalya’ya ayak basınca da ticari […]
Oysa Masmaviydi Gökyüzü – Sedef Ergürbüz
Oysa masmaviydi gökyüzü, tıpkı pınardan akan su gibi… O halde neden gökyüzüne baktığında bile kapkaranlıktı içi? Neden diye tekrarlayıp durdu kendi kendine; neden, neden, neden? Hayatı boyunca çok çabalamış, hiç bir zaman yılmamış, zorluklarla mücadele etmişti. Hayatın gece ve gündüzü, sevinci ve hüznü kapsadığını bilecek donanımda ve olgunluktaydı. Daha huzurlu ve aydınlıkta olması gerekmiyor muydu? […]
Islahevi – Josef Hasek Kılçıksız
Aslında bu hikâye, bir ülke veya zamanla sınırlı olmayan dünyanın kendisi kadar eski bir sürgün hikayesidir, ama isterseniz siz bunu bir aşk hikayesi olarak okuyabilirsiniz. Bir şey oldu. Belirli bir yerde değil, gezegenin neredeyse her yerinde, nedenleri iyi anlaşılmayan ancak eylem biçimleri ve sonuçları bakımından her yerde aynı şekilde hissedilen bir olay. Bir ıslahevinde […]
Uyanış – Dilek İşcen Akışık
Heyecanla hazırlanırken birden nasıl tanıştıklarını hatırladı. Londra’ya gittiğinde bir kafede başlamıştı her şey. Birbirlerini ilk gördükleri an parlayan kıvılcımla koskoca bir kent aydınlanmıştı sanki. Otuzunda, en güzel yaşların başındaydı o zaman. Kendini bildi bileli söylediği hep aynıydı. Âşık olmadan evlenmem. Tanıştıklarında David kırk yaşındaydı. Gizemli havasını daha etkileyici kılan mavi gözleri Esra’nın engin denizi oldu. […]
Deliren Adam – Kübra Erbayrakçı
Yüreğinde sakladığı gizli defterleri açmak istedi adam. Bugün, hem de bugün. Belki de şu an da. Tamda eski karısının yanında. Eski karısının gözlerine baktığında kendini kaybediyordu ama bugün kaybetmek yoktu. Hayatı boyunca kaybetmiş olan adam, bugün kaybetmekten yana değildi. Mavi gözlerinde, gizemler saklıyordu. Eski karısının adı Aynur’du. Aynur isminin ne anlama geldiğini bile bilmeyen bu […]
Okyanus – Hilal Alpak
Uzaktan gördüm bir su birikintisi gibiydi. Attığım her adım da daha da büyür oldu penceremin önünde. Bir yağmur birikintisiydi yürürken paçalarımı ıslatan, sıradan bir ıslaklık. Şimdi nehir akıp gittiği yola beni de hışımla çeken. Fakat keyif veriyor, havanın boğucu sıcaklığı içerisinde serinliği adeta uyandırdı yıllardır uykuda olan yüreğimi. Yeterdi bu kadar, çıksam iyi olurdu. Biraz […]
Yara – Sümeyra Özçelik
Her cümleyi ona bağlama isteğimi sonlandıramıyordum. İsmim geçse içimden , yanına ismini ekliyordum. Hiç görmediğim bu insanın yokluğuyla bir türlü başa çıkamıyordum. Hep varmış gibi yaşıyordum , hep hayatımdaymış gibi… Canım yansa ona sesleniyordum , tutsun ellerimi kaldırsın istiyordum. Ama o hiçbir zaman yoktu ki. Hem ben düştüğüm yerden kendim kalkardım. Kendim sarardım yaralarımı. Kendimin […]
Gökyüzü Kadehi – Râna Duman
uzun zaman oldu taç yaprakları gibi narin sayfaların arasında maviye uzanan sonsuz gezintime çıkmayalı. Özlem… Özlemez olur muyum ? Özlem benim en büyük imtihanım dost! Denize özlem , rüzgarı tenimde duymaya özlem , yârin gözlerini yeniden görmeye özlem , o hayalleri dirilten sesine özlem , maveraya özlem… Ah dost! Nasıl çelişkili bir varlık hali ki […]
Kazık – Berrin Yelkenbiçer
Banyodan çıkarken hâlâ çalışan sifonun gürültüsüne rağmen sesi duydu, sanki hafif bir fısıltı. İyi de onun evinde, hem de gecenin bu saatinde fısıltı da neyin nesiydi? Yine kendi kendine mi konuşmuştu acaba? Ama o kendiyle konuştuğu zaman fısıldamazdı ki, öyle gür bir sesle konuşurdu ki bazen etrafındakilerin “ Deli mi ne!” bakışlarıyla karşılaşırdı. Kendi […]
Yanıltıcı Geceler – Galip Önlü
Gece; sadece güneşin batması, ayın parlaması, birbirine yakın görünen yıldızların göğü donatması ve etrafın siyaha bürünmesi demek değildir. Gece bizlere; kişinin ruhuna güzel hisler kattığı, duygusallığın efendileştiği ve kalbin içinde bulunan mevkiye yerleştiği, berrak, kısa ve masum bir zamanı ifade ediyor aslında. Bu safiyetliği oluşturan gecede, kişinin istisnalar dışında mesrur olmaması gariptir zira bu ihtişamlı […]
Son Yorumlar