Sayı 77 31
Honamlı – Güler Demir
Keçi Dağ’ının dişi Honamlı’sı, Akdeniz’in yakan sıcağında, saf su bulma adına ipini kopardı. Uzaklaştı ovadan. O yarık senin bu yamaç benim dolanıp durdu. Kerpiç evin yıkıntıları arasında, gürleyen toprak suyun, çeşmesinde buldu kendini. Suda arılık ararken, sudan serin sesler geldi. Sese yöneldi, ses, yerin altından geliyordu. Baktı. Yıkıntıların arasındaki kovuğu gördü. Honamlı Obasının beyaza dönük […]
Charkes – Shirley Jackson & Çeviri: Zübeyde Demir
Oğlum Laurie ana okuluna başladığı gün, mama önlüklü kadife kumaş pantolon giymeyi bıraktı ve bir kemerle blucin giymeye başladı; okulun ilk günü hayatımın bir çağının tamamen sona erdiğinin farkına vararak kendinden yaşça daha büyük olan kapı komşumuzun kızıyla gidişini izledim, uzun bir pantolonla fiyakalı birine dönüşen hoş sesli, anaokullu küçük çocuğum yolun köşesinde durup bana […]
İstanbul Yalnızlığı – Ebubekir Emre Men
“Gittiğimiz yere zincirlerimizi de götürürüz kendimizle birlikte. Tam bir özgürlük değildir kavuştuğumuz; durup bakarız bırakıp gittiğimize; onunla dolu kalır düşlerimiz. Kendi kendisiyle ne savaşlar eder boşuna! Tutkuları içinde ne kemirici kaygılar ne korkular içinde kıvranır insan!” Lucretius Gecenin ürkütücü, arındırıcı, okşayıcı soluk nefesi İstanbul’u sokak, sokak dolaşıyor, bilinmedik insanlara, […]
Bitirim Maykıl Jeksın – Ozan Kemal
Kasımpaşa’nın ortasından akan Dolapderesi üstü kapatılınca ismi caddede bulunan “Bahriye Kışlası” yüzünden “Bahriye Caddesi” olmuştur. Aslında sadece kışla değil aynı zamanda Bahriye’nin merkezi daha doğrusu Başkent Ankara alınınca “Kuzey Deniz Saha Komutanlığı” bu caddenin başındadır. İşte bu caddenin üzerinde eski “İş bankası” binası ile kesişen dar ara sokağın içinde yıllardır “Pangaltı” dolmuşları kalkar. Bu dolmuşlar […]
Aşk Ağır Bir Yük – Mehmet Kabakçı
Zeynep’e aşkta duyarlılık ve fedakârca tutumlar istemediğimi, bunun sonra üzerimde iç daraltan bir ağırlık oluşturduğunu söyledim. Benim gibi incelikten yoksun, katı bir egoistin bile fark edebileceği biçimde gözleri doldu ve söyleyecek bir şey bulamamanın verdiği çaresizlikle yutkundu. Elini tutmam, yüzüne bakıp onu çok sevdiğimi ve asla yalnız bırakmayacağımı söylemem gerektiğini biliyordum. Ama bunu yapmadım. Gelip […]
Barışın Dört Çocuğu – Hazal Çakmak
Karanlığın serinliğini cilalamak isteyen küçük eller, atlastan gecenin zencefil kandillerinin yıldızlarına erişmek isterler. Onların dünyalarında piramitlerle Tac Mahal’in tepesi arasına kocaman bir salıncak kurulabilir, mutfak seramikleriyle pişti oynanabilir, buzdolabından deniz altındaki restorana çıkılabilir, masanın altından Broadway’e; Disneyland’dan renklidir. Savaş zamanında çocuklar için kocaman bir masada Churchill ve Hirohito oyuncak silahlarla oynuyorlardı ama oyuncak silahlarla oynadıklarını […]
Nevres Hanım – Ruhsar Ünsal
Nevres hanım ailemizin babaannelerinden biriydi, soğuk bir günde tek katlı bahçeli göçmen evine gittiğimde beni sıcacık, yüksek ve parlak pirinç başlıkları olan,nakışlı bol yastıklı bir karyolanın durduğu tek göz odasına aldı, duvarda kocaman bir saat tiktaklarıyla,köşede döküm soba kızarmış kapağıyla , büyükçe bir ekranı olan o zamanların meşhur markası sony renkli televizyonuyla ! bir anda […]
Gümüş – İlknur Gök Gültekin
Üzerime kapılar kapananı yıllar olmuştu. En son ne zaman bir insan görmüştüm, inanın hiç hatırlamıyorum. Tek bildiğim şey şu tahta kapıya kilit vurulalı uzun zaman olduğu… Biliyor musunuz? Burası bir dönemin en işlek kütüphanesiydi. Gece gündüz tıklım tıklım olurdu. Aradığınız kitabı bulduysanız, ayakta kalmadıysanız sizden şanslısı yoktu. Günün değişik saatlerinde gelen insanları gözlemlemek o zamanlar […]
Kırmızı Atkı – Sevil Usta
Soğuktu… Ayaz vardı dışarda. Sonbahar kışa dönüyordu usulca… Aklına geldi kırmızı atkısı. Çekmecesinden çıkarmak istedi. Elini usulca kırmızıya uzattı ama dokunamadan geri çekti. Aklına geldi atkısının boynunu son sarmalayışı ve adamın boynuna son sarılışı. O an hissetti kırmızının soğukluğunu sıcak bedeninde. Arnavut kaldırımdaydı o günde köşe başında. Adamı bekliyordu çocuksu mutlulukla ve atkısıyla. Adamsa geç […]
Kırmızı Traktör – İrem Seval
Memleketine dönmeden önce üniversiteyi bitirene kadar gecesini gündüzüne katmıştı. Babasından da destek alacağını düşünerek bir otomobil peşinatını biriktirmişti. Özgür rüyalarında sevgilisi yerine hep güçlü motoruyla parlak kırmızı rengiyle yollarda iz bıraktığı arabasını görmüştü. Gökyüzünden koparılmış iki demet mavi, kalbinde kök salan bir çift yeşil anlamlı bakış yerine arabanın dikiz aynasından solladığı şoförlerin şaşkın bakışlarını görmeyi […]
Kalkan Balığı – Murat Gökhan Gökdemir
Akşama nikâha yetişmeliyim. Öğlen sonrası ikindi pazarında büyük, yağlı ama yarım bir kalkan nasip olmak bilmiyor fileme. Denk gelmiş ama zorlamasan gireceği yok. Yüz lira üzerine aldığım beş lira ile roka almak belki mümkün olacak. Roka fiyatlarından haberim olmasa da, el kafa yordamıyla, aralık bu aralık olsa gerek diye düşünüyorum, aslında söylenecek şey değil. Ancak, […]
Kuyruksuz Kedi Sarman – Hacer Taner Bulut
Bir varmış, bir yokmuş. Zaman zaman içinde, Kalbur saman içinde. Deve tellal iken, Horoz imam iken, Manda berber iken, Annem kaşıkta, Babam beşikte iken… Ben babamın beşiğini Tıngır mıngır sallar iken, Bir varmış, bir yokmuş. Ülkenin birinde Sarman adında bir kedi varmış. Sarman bir gün bir fare görmüş. Fareyi epeyce kovalamış. Fare kapıdan geçmiş. Sonra […]
Zor – İmren İnci Sözen
Kendi mesafemle konuştuğum yollarda, bundan birine bahsetmem zor Ayaklarımı basarken sağlam adımlarla derine düşmemek için, saplanmamak için bataklıklara, bulanmamak için kirli sulara, büyük adımlar atmam zor Yaşamak için doyasıya, doymak için dünyaya, kalmak için mutlu hayatta, üzülmem zor Sevmem için birini, alışmam için birine, güvenmek için o kişiye, kalbimi açmam zor Güneş için yaza, karlar […]
Son Yorumlar