Sayı 79 28
Tükenmiş Kalem – Ferhan Başarıkan
Nazım ile berabersin sürgündeGurbette işin zor be kalemNice girdaplı şiirlerdeDolanır durursun be kalem Kimi sarar seni kanlı elleriyleSavaşlara sebepsin be kalemParıldar bir yıldız Aşık’ın gözlerindeMaşuk’a kavuşturursun be kalem Ateşler tutuşur Ozan’ın yüreğindeKıvılcımı sensin be kalemDerde düşmüş bu garip Kerem’indeAslı’sı sensin be kalem Bu yalanı süsleyen cehaletin içindeKaybolup gitmişsin be kalemTükenmez deyip durular bir deSen çoktan […]
Özlem Kurbanlık Koyun – Gökçe Çiçek Gönülaçar
Saatin alarmı acı acı çalıyor. Telefon çalar acı acı. Kapı zili de çalabilir öyle. Ama alarm? Alarm hiç acı acı çalar mı yahu? Yattığı yerden saate okkalı bir Osmanlı tokatı yapıştırıyor Özlem. Saat susuyor. Kalkmak istemiyor hiç canı. Sabah insanı değil ki o. Yumuşak battaniyenin kanatlarının altında biraz daha zaman istiyor sadece.On dönüm bostan yan […]
Legal Sendrom – Tunahan Bozkurt
Birazdan yatağa gireceğim. Uyanmam emredilen saatte uyanıp yıkamazsam kınanacağım yüzümü yıkayacağım. Beğensin diye hanımefendiler ve beyefendiler, imkanlar dahilinde en güzel giysilerimi giyip gitmek istediğim yere değil gitmem emredilen yere gideceğim. Güzel başlasın güne diye hanımlar ve beyler, “günaydın” diyeceğim karşıma çıkması emredilen herkese. Gündüz aydınlanmak mümkünmüş gibi… Biri bir şey isteyecek, daha cümlesini bitirmeden “olur” […]
İlkbahar, Yaz, Sonbahar, Kış ve Yeniden İlkbahar – Ersoy Yelin
pencerelerden uçuşan perdelerianımsa sevgiliseninlehiç oturmadığımız o parkkaraşısında cümle içinde bir pencere-uçuşan bir perde pencerede-fotoğrafı göndermiştim sanaaynı anda sevişiyorlar diye düşünüp gülüşmüştüksarışındınkargışlanmış.aynı pencerenin yarı gölgelenmiş halini göndermiştin sen de banabirkaç dünya günü sonra-ıhlamur kokuluydu sokaklar-küsmüşler demiştinhüzün her yerde demek düşmüştüpayıma.sıkı sıkıya kapalıydı pencere ve çekiliydi perdelertatildeler demiştinbense sarılıp uyuduklarını düşünmüştüm.günseli ve cahitgül ile serdaryadasen ve benbak […]
Bize Sevda Gerekir Yahut Kavuşmak – Uğur Başdağ
Ben mahmur idim bilmezden önceBitik, buruk, perişan, ahmakZordu gönlüme Aşkı hatırlatmakKalbime mil çeken nefs, bırak yakamı, çekil git!Bize sevda gerekir yahut kavuşmak Ben mahkûm Idim bilmezden önceSusuz, aşsız, tarumar, yılgın…Aşkı karanlığa zindan ederdi yanılgım.Mahpusum kimeydi?Hürriyetim; şimdi bit!Bize sevda gerekir yahut kavuşmak Ben mağlûp idim bilmezden önceYenik, yorgun, harabe, yıkıkArayıştadır yüreğim, lâkin dağınıkŞimdi “Aşk’a” yürür benliğim, […]
Kirpi 9.Sayısı Frida Dosya Konusu ile Seçkin Kitapevlerinde ve Online Sitelerde
Önsöz’den Merhaba Kirpi Edebiyat ve Düşün Dergisi okuru, Dokuzuncu sayımızla karşınızdayız. Her sayımızda olduğu gibi bu sayımızda da birbirinden değerli yazar ve şairlerimizin eserlerini sizlerle buluşturmanın gurur ve mutluluğu içerisindeyiz.Kirpi Edebiyat ve Düşün Dergimizin bu sayısı çok özel bir sayı oldu. Sanatı ve yaşamı ile günümüzün en önemli kadın idollerinden birisi olan Frida Kahlo’yu sayfalarımızda […]
Başkadır – Cihangir Boz
Gurbetin güneşi, değişik doğar.Halesi başkadır, halı başkadır.Bulutu adamı urgansız boğar.Yağmuru başkadır, suyu başkadır. Sılaya giden tüm, yollar bağlanırDıştan güler içten içe ağlanır.Ciğerlerin sessiz, sesiz dağlanır.Ateşi başkadır, közü başkadır. Hasretlik ur olur, sol yana çökerÖzlemler birikir, hicrana döner.Bülbülü çirkindir, bir tevir öter.Bahçesi başkadır, gülü başkadır. Be Cihangir sende biraz sabreyleKelimen tart, kelamın sonra söyleNe yapalım dünyanın […]
Haricimde – Uluay Koçak Güvener
aralıksız bir akşam üstühiç beklemediğin begonya yokuşları vardıgördüğün yol izlerindesen gidemedinyol gelemedibelli belirsiz bir tutam gölge sessizliğindesen yürüyemedinben bekleyemedimhani yokuşlarda bir başınahani kavşaklarda çaresizhani karanlıklardakaybolmuşbir inci derinliğinde
Sihirli Flütten Dökülenler – Özgür Polat
Oyun oynamanın en güzel yerine doğmuştum,dağlarında her dem kar olan zengin bir ova köyüne. Her yer benim için mutluluk kaynağıydı. Eşsiz Tabiat Ana’ nın kucağında, Dedemle babaannemin kavuğundaydım. Evet resmen öyleydi. Ne özgürce, ne zengin! Leylek yuvaları vardı kapımızın önünde, hala da ordalar. Çimenler içinde uyuyacağınız, meyve ağaçlarıyla dolu bir bahçe ve kapısı heybetli, kilidi […]
Neredeyim – Turgut Hangül
Zaman tüneli bu! Akışında sekiz milyar insanNe değerim var bunca kalabalıkta!Ne derin bir sefer bu!Nereye bu yolculuk!Cennet mi hakkım, yoksa Araf mı!Cehenneme inanasım gelmiyor buradanCennet benim yegane hakkımEn iyi o bilir beni.Varoluşum nedensiz!Buradan sonsuzluğa bir ip uzanıyor,Görmek istediğim kim bilmiyorum.Buradan sonsuzluğa bir insan uğurlanıyorSekiz milyarda bir ihtimal, insan, sonsuzluğa.
Şampanya – Özgür Karakaya
Kupalar alındığında, doğum günlerinde, yıl dönümlerinde, mezuniyette, patlatılan yere de saçılandır. Ayrıca pavyonlarda da sevgi gösterisi olarak tanımlanır. Sahne performansı sergilenirken de şampanya patlatılabilir. Porsiyon olarak servis edilmeyen içecektir. Şişe ile servis edilir. Nefis kokusu etrafa yayılmalı ve içeni de mest etmelidir. Kapağı açılınca patlama sesi çıkarandır. Sadece bir içki olarak değerlendirilmemeli; statünün, hayattan zevk […]
Kırmızı Fular – Selahattin Anatürk
Ilık yağmur damlalarının bedenimizden süzülerek kendine yol bulduğu bir akşamüstü, parmaklarımızın ucunda dans ede ede yürüyorduk. Nisan yağmurları aşk şarabı olmuş başımızı döndürüyordu. Denizyıldızlarını toplamak için eğiliyorduk arada bir. Bir de ayak parmaklarımızın arasına kaçan kum tanelerini silkelemek için. Yapıştıkça çıkmak bilmiyorlardı. Olsun, uğraşması bile güzeldi. Gözlerim onun gözlerinde kaybolup gidiyordu. Ufak bir kum tanesine […]
Defter – Lale Sanem Şekercioğlu
23 Mart 2013 Yine aynı hisler sardı içimi. Hani bazen bir anı canlanır ya zihninizde, hiç yoktan, öylesine, alakasız. Bende bu aralar hep aynı sahne canlanıyor sebepsiz. Sekiz, dokuz yaşlarında annemle birlikte ev gezmesine gittiğimiz bir yaz günü. Deniz kıyısında bir taş evin balkonunda, büyük büyük teyzeler çay içerken ben de bacaklarımı sallaya sallaya oturuyorum. […]
Son Yorumlar