E-DERGİ 990
NE BÜYÜK ŞAŞKINLIKTIR – Ahmet Keser
Vurgunum sana İn cin uykudayken, belini kırdığım kelimeler şahit buna. Ve birde gece, zifiri karanlık, ay, yıldızlar Sanki tül tül inmiş dört duvar arasına kül kül perdeler Gelip geçiyor gözlerimin önünden hayalin, ardında gölgeler. Gözü önünde Moskof askerleri tarafından, Annesi vahşice katledilen bir çeçen çocuğun Gözlerinin ta içindeyim, derinlerdeyim. Biraz durgun, biraz yutkunmuş, biraz da […]
ALEM – semih bilgiç
ne var bize ait zemin neye müsait zaman dersen o her şeye şahit yıldızları sanırsın sabit bir gece bakarsın öyle bir kayarlar ki kısa bir vakit ansızın bozulur akit değişir düzen durur devran sakit Alem ezelden münakit
Islak Forma – Kerem Han
Arif, İzmir’e ilk defa yalnız gidecekti. Ellerini kavuşturmuş, başını cama dayamıştı. Gözleri, güneşin dünyadaki yansıması gibi olan uçsuz bucaksız ayçiçek tarlalarına dalıyordu, tepesindeki güneşten kuvvet alan gündöndüler sarı olan başlarını mağrur ve meraklı bir şekilde dikmiş otobüsü kesiyordu. Arif dokuz yaşındaydı. Nasıl ki yaz mevsiminde, güneş dik geldiğinde ayçiçekleri en verimli dönemini yaşıyorsa; Arif’in de […]
ANILAR SALİH ve BEN -ARZU GÖKBAŞ
Yorgun dudakların sebebi suskunluktandı. Sararıp solmuştu. Canlanmaya ihitiyacı vardı. Kanatarak değil ama. Can suyuna ihtiyacı vardı dudakların. İşin tuaf yanı o bunun farkında değildi. Salih. Siz tanır mısınız onu? Evet elbette tanırsınız. Şu sigarasını cam kenarında tüttüren, uzaklara dalıp giden Salih’ten bahsediyorum. Yalnız yolculukları seven hani. Ahmed Arif okuyan Salih. Hani derler ya şiir seven […]
Oz Büyücüsü -Lütfiye Roza Küçük
Çünkü en sevdiği masallardan birisi Oz Büyücüsü’ydü Nasıl ki Oz büyücüsündeki Dorothy masalın sonunda kırmızı ayakkabılarını birbirine sürüp eve dönebiliyorsa, O da kırmızı ayakkabılarını birbirine çarpıp istediği ana dönebileceğine ve o anı sonsuzlaştırabileceğine %100 inanıyordu Çocukluktu işte… Halbuki çocuk bile değildi… Fotoğraf :l.roza küçük
Dua -Canan Tuncer
İçinizdeki karanlığını evrene dökmek rahatlatıyorsa sizi ,yüreğinize doğan Güneş de rahatlatacaktır … Ruhunuz sizi duaya çağırdığında dönün… Dua ederken yükselirsiniz tam o sırada dua eden ve dua dışında hiçbir yerde buluşamayacaklarımız la orda buluşuruz… O’nun görünmez mihmânına ziyaret vecdden ve tatlı bir paylaşımdan başka amaç gütmesin …Çünkü sadece istemek için girecek olursanız,hiçbir şey alamazsınız ! […]
Hiç Bitmesin- Ali Haydar Çelebi
Artık kutsal olan her sey yırtılıyordu, tanrıda görünürde yoktu devriyesizdi arş-ı ala, köşe başlarındaki kahvelerden iskambil kağıtları karışıyordu çay seslerine, şimdi gidenler vardı giderken el sallayanlar gözlerden ışıltılar yolculuğa çıkardı sonsuzluğa doğru , buram vuran sevda kokuyordu her yağmur katresini düştüğünde toprak sağanak altında sevişmeler vardı ısırılan dudaklar derin nefeslerimizi yollardık geceye şehvetin gölgesinde soluklanırdı […]
İNSAN KOVULDUĞU BİR SUS’TUR -EFLA BERRİN FIRAT
Çulsuz yalnız, Hangi çağdan gelirdi Kulağımdaki telle kalbimi delen bu ses? Yeşilken bir renk bir zaman Ben herkesin çarmıhıydım. Azdım. Azadında ölümün kana susayana; Şüphesinde ejderha Cenginde kavi Yalanında usturup Taşında şeytan Ona çok Kendine az olan… Yeşilken bir vakit bir yunus Fısıldadı kayaya; Kalbine alamadığını hayatına almayacak kadar dürüst olmalıydı insan… Çulsuz kaya! Ben […]
BEN SAHTE BİR VALENTİNO’YUM – Sevim Demiröz
* Suç işleyip özgürlüğümü tehlikeye atmak bir tür romantik taşkınlık gibiydi benim için… Günlerden Salı. Tüm romantikliğim üzerimde. Arka bahçeden çıkıp, köşedeki marketten sağa sapıyorum. Sağa sapmak iyi değildir, siz yapmayın. 5 dakika kadar köşede dikilip adamın evden çıkmasını bekliyorum. Hiçbir erkek üç dakikadan fazla beklemeye değmez, siz yapmayın. Adam elinde siyah çanta ve otomobilinin […]
Nilgün Marmara’ya – Fatoş Kara
ertelenmiş bir intiharım ben her şey güzel olacak yalanına inanan ve kendime saplamak için tuttuğum paslı bir bıçaktır yaşam nefes aldıkça kanatan aşkları orgazmlarından kısa süren insanlar! neden tutuyorsunuz beni? bırakın düşeyim kendimi dünyanın nüfusundan kirli hesaplarından ve kirli ellerinden tanrının taşınmaz bir hal ekidir yaşam sürükleyerek ardımdan götürdüğüm durup durup eksilttiğim dürüp büktüğüm bir […]
Soğuk Savaş Cin/ayetleri Masası – C e m a l Ö z t ü r k
1. Cin/ayet İnsanda iyelik, üyelik bağları varken Doktor beyin kibrini vuramadım yüzüne Mühendisin hesaba katmadığı ayıbını… 2. Cin/ayet Sokrat kendini savunmaktan çok Doğruyu söylemek vaciptir dedi Aynı hakikati doğruladı Hallacı Mansur Amma safkan sofunun harcı âlem irfanında Dosdoğru söyleyenlerin katli vacip! 3. Cin/ayet Et obur cihan devletlerinin Örtülü cin/ayetlerinden soğuk savaş Halkı insanlığından soğutmak için […]
Öteki olmak – Özgür Karakaya
“Fikirlerinize katılmıyorum, ancak onları dile getirebilmeniz için kellemi veririm” Voltaire Tarihe baktığımızda öteki kavramını Grekler 6. ve 7. yy kadar yabancı anlamında kullanmışlardır. Diğeri, farklı oluştur. Bana ya da bize benzemeyendir. Öbürü ve ayrı anlamlarına gelmektedir. Dışımızda kalan, bizimle aynı vasatıyı paylasmayandır. Öteki acı çekmeyi getirmektedir. Sıcak bir kucakta kutupların soğuğunu bulmaktır. Asimilasyon tehlikesini de […]
Hiç – Mehmet Özgür Ersan
ey insan bir yüzün var taştan oyulmuş kanın sudan ve topraktan ırmaklardan gelmişsin çağlayıp duran ne varsa oyup topladığın sana dair seni anlatan savurur atarsın denizlere yüreğinde karanlık derin bir sessizlik içine düşmüş sözcüklerden hiçlik deryasından atılmış bir oksun birlikten çokluğa bölünen birliği arayan karanlıksın sessizlik içinde gürleyen sesi dinleyip aydınlanan ve sesi gibisin aydınlığın […]
Son Yorumlar