E-DERGİ 990
O Kadının Hikâyesi: Haseki – Hakan Gülçay
Aylardan Ocak mıydı, Şubat mıydı, Nisan mıydı? Belki de savurgan Ekim’in tam ortası ya da Kasım’ın hemen başlarıydı. Bilinmez bir vakitte, Gıdırış Ninemin koynunda doğdu. Göçüp gidenlerden başka doğduğu günü doğru bilen yoktu. Boyu beş karışa vardığında, kardeşlerine anne oldu. İçlerinde, kendinden bir yaş büyük ağabeyi de vardı. Bacak kadar boyuyla, nice ineğin altına girdi. […]
Gece Sorgusu – Burak Çakır
Kör bir çığlık çarpıyor Karartılmış dağlara Sıyrılarak ahmaklığından Dünyevi varlığını sorguluyor Siyahî bir kuş Önce Sartre’dan bir söz okuyor Sonra Bektaşi’den bir nefes Ve uzanarak kadehine Yudumluyor hiçliğini
18 Yaşında Yaşanmış ve Yarım Kalmış Aşkın Dile Geldiğidir…- Remzi Köpüklü
çene altlarıma yosun kokusu değiyor gibi bekledim yıllarca balıkların sert kayalara omuz verdiği çokça direnen kayalara bağlanmak niyetiyle kıllarını denize salan suya ip ve ayak uzatan-çık yanıldığı besbelli ama inkar eder biliyorum kuma dudak izi dokunmuş bir gurbetçi uçuşu bu gemide bir kız bir oğlanı bir oğlan bir kız gemide şehrin anasonunu genzine doldurabilir misin […]
haziran – yok düşleri
umut yollara düşer haziran başlangıcıdır ayların ilki ve en sıcağıdır aşkların esrik deniz , mahmur dağlar yine eski sevdalara kucak açar umut ilk öpücüktür yeni güne gün haziranda başlar buğday başak uzatır gökyüzüne ve kalp aritmileri aşkla başlar bu günlerde. bir tren yolculuğudur sıcağın bağrına uzayıp gider ırgat tarlalarına ve bir yudum sudur tarım işçisinin […]
ARAYIŞ – semih bilgiç
kapıya götürür ya ışık bizi yol buldurur ayak izi sır susturur dilimizi soran olmaz acımızı açıklasak rengimizi soldurur soğuk yüzü tek atımlık hakkımızı korkutur elimizi kimse bilmez kastımızı nedir derler erenler veririz yanıtımızı dökeriz arzımızı arayış ölene dek sürer ömür bu oldurur olmazımızı
UYKUSUZ -FİRUZE FERZAN
Geceleyin bir ses böler uykumu, Yine kar yağmış, ne güzel! Bu ne güzel beyazlık böyle Kulak ver sözüme, dinle Yaşamaz ölümü göze almayan, Uyuşamayız, yollarımız ayrı; Zayıf, ağızlı mırıltıların. Okyanusa dalan var sen ne olacaksın?
İşgünü Mücadelesi ve 1 Mayıs’ın Doğuşu
resim : Seda Mit İşgünü mücadelesinin tarihi İşçi sınıfı uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma günü olan 1 Mayıs’ı ağır koşullar altında karşılıyor. Burjuvazinin saldırıları öylesine bir boyut kazandı ki, işçi sınıfı büyük bedeller ödeyerek elde ettiği tarihsel kazanımlarının çoğunu yitirmekle kalmadı, 1800’lü yılların çalışma ve yaşam koşullarına adeta geri döndü. Bunun en doğrudan, en çıplak […]
Saku- EFLA BERRİN FIRAT
Zamanın ütüsü bozulurken İlikleyip yalnızlığın düğmelerini Gözlerinize diz çöker aşk. Kokusuna yüz süren duvarlarında Yüz ölüm Yüz pençe ile… /Doğu teğeli: D Ü Ş/ Yırtılır haritası gözlerin Düşer tohum aynaya, Yabanında yabancı yolcu yalanın… Çöker aşk. /Tan ipi: Ü Ş/ Hep derininde derisinin bahar. Su gibi, Bekler keşfi ve bilge bir harfi. Sır uykusunda sıra […]
“ Kiralık Konak’ta Eski-Yeni Çatışması” -Cem İRAZ
Roman, 1908-1922 arasındaki boyutu, modernleşme adı altında değişimleri göstermesi bakımından önemlidir. Tanzimat dönemini temsil eden bir şahsiyetle, sonraki dönemlerde yani romanın yazıldığı dönemdekileri temsil edenlerin çatışması söz konusudur. Siyasi, sosyal alanda değişimler söz konusudur. 1908 sonrası, kadının sosyal hayata dahil olduğu dönemdir. Tanzimat yazarlarının kadın düşünceleri sınırlıydı. Evin işleri, çocuk bakımı, arta kalan zamanlarda eğitime […]
1 İnsanın Hikâyesi – Sevim Demiröz
“Hemen pes etme.” “Hemen pes etme mi? Bu ülkede umut etmek bin yıldan başlar bilmiyor musun?” *** Üzgün hikâye kitapları, yarısı duvardan aşağı sarkan tablo, tavanın köşesine yuva yapmış örümcek ağları, toz kokusundan varlığı unutulmuş minderler, rimeli akan kadını anımsatan baca deliği, kırılmış bir cam ve o camın ayıbını kapatır gibi önüne set çekmeye çalışan […]
SESLER – Güler Ganjuk
Uyuma, kalk hadi… Kalk, kalk, vakit geldi, uyan! Sesler… Sesler… Zehra susturamıyor sesleri. Tam uykuya dalacakken üşüşüyorlar kafasına. Uyuyamıyor Zehra, aylardır uykusuz, aylardır korkuyor. Ya onlar! Onlar duymuyorlar mı bu sesleri? Yanında yatan adama değmemeye çalışıyor; pis sarhoş, kim bilir kaçta geldi… Hangi karının koynundan geldiyse… Zıbarıp kalmış. Leş gibi de kokuyor. Karyola gıcırdamasın diye […]
Yalansız Dünya varmış – Cemal Öztürk
Olağan şimdi burada çoğunluk üst ben yağcısı Siz kıskanç ve bencil bir tanrıya inanmış Eski Mısır, Asur ve Babil’in dindarları Adaklar sunarken ne çok olağan üstü büyürdünüz Taptığınız tanrı aşkına insancıl Ne kadar da naziksiniz çok yazık Bu romantizm çok eski bir huyumuzdur: 1-Tanrının iradesine ipotek koymayın 2-Ne beşeri, ne ilahi düzeyde rüşvet alıp vermeyin, […]
Yarpuz – Mehmet Özgür Ersan
Gün kavuşurken bir ekin sapına Bir mutluluğa Güneşli bir bahçede umuda Kim seçiyor yaşamın seyrini Dağların ağında kuşlar uçuşuyor Yalnız çok uzakta çekiç sesleri Kapalı kapılar ardında dağlanmış umutlar Durmadan bir savaş her renge her umuda Bakışın duruyor orada En son seni gördüğüm yerde Bu dünya bir yangın yeri Belki de Boyna yanıp duran En […]
Son Yorumlar